• dalia sofer in kendi hayatından esinlenerek yazdığı, humeyni devriminde yahudi bir ailenin başından geçen olayları anlatan roman. israilin filistene uyguladığı katliam sırasında bu romanı okumam da okurken kafamda 10 tilki gezmesine sebep oluyor...
  • çok çok çok kötü bir çevirisi olan kitap.çevirisini ışıl aydın diye birisi yapmış..aslına sadık kalarak mı böyle çevirmiş bilemiyorum ama kimi yerinde miş'li geçmiş zaman, kimi yerinde geniş zamanla yapılan çevirisi beni kitaptan soğuttu ve kolay kolay yapmadığım şeyi yapıp kitabı okumayı bıraktım.
  • türkiye'nin içinde bulundu şimdiki durumu anlayabilmemiz için iyi bir bakış açısı sunuyor.

    devrim her zamanki gibi fakir halkın duygularının sömürülmesi ile başlıyor. mevcut zenginleri yok edildiği zaman fakir kesimin tamamen yok olacağı algısı aşılanıyor önce. işin aslı hiçbir zaman böyle gerçekleşmiyor. sadece mal el değiştiriyor. yeni zengin sınıfı oluşuyor. her zaman olduğu gibi hizmetçiler varlığını sürdürüyor. emek vererek yaşamını sürdürenler ile büyük paraları yönetenler hep var oluyor. lüks hayatı zirvelerde yaşayan da oluyor zorlukla ekmek peşinde koşan da.

    velhasıl size cenneti vaat ederler. çok adaletli zengin bir hayatı vaat ederler; ama bu hiçbir zaman gerçekleşmez. sınıflar hep varlığını korur.

    din temelli devletin şöyle bir dezavantajı vardır: allah'ın temsilcisi olan devlete karşı gelirsen allah'a da karşı gelmiş olursun ve allah rejimin istediği gibidir, sen kendi inanmak istediğin şekilde allah'a inanamazsın. allah devletin tekelindedir bir nevi.
  • salma hayek, adrien brody'li film..
    "septembers of shıraz"
    **
    önermesi şu:
    this film is dedicated to all the families of the world who have endured persecution.
    “bu film dünyada zulüm gören tüm ailelere ithaf edilmiştir”
    **
    filmde geçen bir söz daha:
    "every pilgrim goes to mecca his own way."
    **
    yahudi ailenin iran devriminin etkisini artırıp muhalifleri tutukladığı, mallarına el koyduğu dönemdeki dramı ve ülkeyi terk etme macerası...
    kuyumcu baba rolünde adrien brody'nin "sanki saatli bir bomba üzerinde oturuyoruz. öyle bir an gelecek ki her şeyi ardımızda bırakmamız gerekecek" sözleri, 15 temmuz darbe girişimi sonrası türkiye tablosuna çok benziyor..
    **
    film mevlana'nın şu sözüyle açılıyor:
    out beyond ideas of wrongdoing and rightdoing, there is field. ı will meet you there. yani, "yanlış ve doğruların ötesinde bir yer var. sizinle orada buluşacağız" [mevlana]
  • adrian brody ve salma hayek'in baş rollerinde olduğu 2015 yılında yapılmış film.
hesabın var mı? giriş yap