• alt dallarda en fazla kontenjana sahip bilim dalıdır. her şeyin sosyolojisi vardır çünkü.
  • yaşam boyu kaygı duruşunu armağan eder size. *
  • ilk dersten bölümünüzün kıdemli hocası sibel kalaycıoğlunun şu sözleriyle hoş geldin dediği:
    geleceğin mutsuz insanlarısınız, bu bölümden mezun olduktan sonra bir daha hiç mutlu olamayacaksınız.

    sonra ileriki senelerde, bir başka derste mehmet ecevitin yüzünüze vurduğu şu çıplak gerçekle:
    istemeseniz de entelektüel öleceksiniz.

    yüzleşmenizi sağlayan bölümüm.
  • bir grup işsizin mezun olduğu, olacağı bölüm. lakin pek zevkli bir sosyal bilimdir. okuması bol, merakın sınırsız olduğudur. müstakil bir bilimdir.
  • bugün pek sevgilim dostumla aramızda geçen bir sohbetin kısa bir anında başrolde yer almış bölümdür...

    x: filmde adam karısının mesleğini küçümsüyordu işte...
    y: karısının mesleği neydi, sosyoloji mi?

    içim yanıyor be sözlük...
  • diğer bir adı ile "toplum bilimi" anlamına gelmektedir. bireylerin birbirleri ile etkileşimleri, kültürleri, yaşayışları, ilişkileri ve ilişkilerinin küresel sosyal işleyişlere yansıyışı ele alınır. bu alanda çalışan kişilere "sosyolog" denir.
  • (bkz: golem)
  • 19. yy da auguste comte tarafından ismi verilen sosyal bilim. kurucuları arasında karl marx emile durkheim ve max webber i de anmak gerekir. aslında toplumu anlamak değiştirmek ve dönüştürebilmek anlamında birçok işe yarayabilecek bir bilim dalı olsada günümüzde büyük şirketlerin yurdum insanlarını kazıklayıp sömürmek adına kullandıkları şey de diyebiliriz kendisine.
    sokakta görüp her daim kaçtığımız anketör ler işte bu durumun talihsiz kurbanlaıdırlar.
  • türkiye'de üzerinde bir garip oyunlar dönen bölüm.

    önce durduk yere açıköğretim bölümü açıldı, ilginç bir şekilde bir kesimin ilgisi anlamsız bir şekilde bu alana yoğunlaştı; şimdi de yeni açılan kadro ilanlarının belirgin bir kısmında "din sosyolojisi alanında yükseklisans ya da doktora yapıyor olmak" gibi şartlar koyulmaya başlandı.
  • yüksek lisans programı bana çok havalı gelen bölüm...lisans eğitimini alanlar sanki bölüme zoraki girmiş gibi geliyorken, sosyoloji masterı yapanlar kendilerini araştırmaya adamış, gelecek kaygısı olmadan sırf merak ettikleri için bu ölümü okuyan, son derece kültürlü ve entelektüel, birer emre kongar adayı bireyler olarak geliyorlar...bana göre ortamdaki sosyoloji masterı yapan kişi, tıp eğitimi alan kişiden daha cooldur...
hesabın var mı? giriş yap