• çocukken, önemli bir konserin öncesinde, izlemesini en çok sevdiğim şey.
  • vakti zamanında bir alt grubun "euğuzu bisss" şeklinde yapıp olaydaki son noktayı koydugu hadise.

    hala kulaklarımda. euzu bisss, euzu bisss..
  • konser sırasında gelecek sesin kalitesi için elzem olan ses dengeleme, tonlama provasıdır. soundcheck almadan çıkılan bir konserde dünyanın en güzel ezgilerini ardarda koysanız da bir boka benzemez afedersiniz.

    altyapı enstrümanlarından başlanır, üstyapıya doğru kayılır. mesela basit bir rock grubu için davul - bas - gitar - vokal sıralamasıyla gidilir ve en sonunda hepsi birden alınarak son rötuşlar atılır.

    bar performansı ayarındaki konserler için 15 dk genelde kabul edilmiş bir standarttır, sahne büyüdükçe iş ciddiyete biner ve ses kalitesinin maksimum olması gerekir; böyle organizasyonlarda soundcheck'in başlaması ve bitmesi arasında saatler olabilir (tonmeister'in performansına da bağlıdır oldukça tabi bu).

    soundcheck'i sevelim, sevdirelim.
  • bunu dinlemesi kimi zaman konseri dinlemekten daha keyiflidir. "kimi zaman" diyorum bak.
  • konser öncesi gerginliğe ve soruna yol açan durum. herkes hazırdır, seyirci gazdır, grup gazdır. ordan biri bağırır: "evet abi, 1. elektroyu alalım". ve elektrocu için o büyük kabus başlar "ulen ne çalayım ben şimdi?" (bkz: sound checkte çalacak melodi bulamama) es kaza orada bulunan ufak seyirci kitlesinin bir çoğunun çok iyi bileceği bir melodi çalmaya başlarsa seyirci manasız bir gaza gelir ve sound check'in bir kaç saniye sonra bitmesiyle bu gaz sona erer. o an, seyircinin yaşadığı hayal kırıklığı, çok acıdır çok. o yüzden kendini bilen her müzisyen sound check için abidik gubidik bir melodi hazılamalı ve bu melodiyi her daim hazır tutmalıdır. grup arkadaşları "ne çalsam yaw sound check'te?" diye aval aval düşünürken, o hemen melodisini ortaya çıkarıp, havasını atmalıdır.
  • az sonra sahnede karizmatik bir şekilde şarkı söyleyecek elemanın kesik kesik "se"-"a"-"ç" -"domates"- "patates" gibi hiç tasvip etmediğimiz sözler sarfetmesine sebep olan aktivite.
  • konserlerden önce yapılan sesle ilgili kontroller. bir nevi "konser mixing"i. (bkz: mixing)
  • vokal için çok çeşitlemeli bir çalışmadır. bu esnada söylenen sözler ve çıkarılan sesler, efektler başlıbaşına olaydır zaten.
    bu sözler müzik türüne ve yırtıklığa göre değişim gösterirler. şimdi elementlere, pardon örneklere ayırıp inceleyelim kendilerini:

    ilk elementimizde özgün müzik yapan efendi, çekingen bir genç bağlaması kucağında sess deyip üç saniye bekler... ardından ses, deneme, ses kontrol diye devam eden çekingen sound çekini yapar. çekingen olduğu için onunki sound çektir.

    ikinci elementimiz pantolonu vücudunun tümünden bol bir rapçiyi ele alabiliriz. bu arkadaşımız da son derece rahat, sinirli ve türk zencisi olduğundan mikrofona gelip kocaman bir sey sözcüğü patlatır. ardından ketçap kelimesindeki ünsüzler olarak tanıdığımız alfabemizdeki sert sessizlerin hepsini sıralar.

    üçüncü elementimizde bir rockerın amerikan patentli yorumunu duyarız:
    - sey... sey a... sey... sound check... sound... (bağırarak) check... (şarkı girer)whenever i'm alone with you... (suratını buruşturur) tizleri alalım baba... sey... 5000 hertz patlıyor mu?... o zaman tweeterlar dandik... aman abi enstrümanlar bastırmasın da... sonra sesim kısılıyor. okey... tamam...

    dördüncü elementimiz tahta.
  • eğer çalıştığınız insanlar tecrübesiz ise kabusa dönmesi muhtemel bir konser oncesi aktivitesi.mesela "trampette metronom gidermisin hocam trampeti tonlıycam" dediğiniz davulcunun trampette dört dörtlük ritme başlaması , gitaristin ödünç aldığı efektörü kullanmayı becerememesi.bir de şu çeşidi vardır ki benim enstrumanım çok duyulsun çaldığım belli olsun arkadaşlar var hava atmam lazım modundaki (çoğunlukla)gitarist ; grup , uyum veya kalite umurlarında değildir o an için tek istedikleri seslerinin fazlasıyla açık olmasıdır zaten vokal duyulmasada önemli değildir arkadaşımız için.
hesabın var mı? giriş yap