72 entry daha
  • dağılmasının sebebi, hukuki ifadesi, benin anladığım, okuduklarımdan hatırladığım kadarıyla, rusya komünist partisinin daha doğrusu "rusya federe sosyalist cumhuriyeti"nin sovyetler birliğinden bağımsızlığını ilan etmesi ile başlamış ve bitmiştir. bu o kadar absürd bir şeydir ki ancak türkiye federal bir ülke olsa, ankara izmir istanbul malatya, antalya'yı kapsayan dev federal eyaletin türkiye cumhuriyetinden bağımsızlığını ilan etmesi, geriye güneydoğu ve trakya federal eyaletlerinin kalması gibi bir şeyle karşılaştırılabilir.
    bunun izahını şöyle yapan yazarlar mevcut: sscb'de yönetici sınıf, özellikle rus etnik kökenliler ve merkezi rusya yerleşikleri ve onların içinde yükselmiş diğer etnik kökenli yöneticiler (aliyev, şevardnadze gibiler), bir yönetici sınıf ve menfaat grubu oluşturdular ancak mülkiyet birikimi imkansız olduğu için sosyalist hayat standardı en başta rejimin sahiplerini ve kaymağını yiyenleri tatmin etmedi; bu sebeple ve kendileri için rejimi sonlandırdılar, daha verimli bir rusya'ya çekilip, sosyalizmi bıraktılar (bkz: boris yeltsin). kalan etnik sovyet cumhuriyetlerine de sscb içinde yükselmiş etnik bürokratlar dağılıp kendi prenslik/diktatörlüklerini kurdular (kerimof, niyazof, aliyev, şevardnadze gibi).
    her neyse rusya sscb içindeki 1990 yılındaki üretim gücüne henüz 2009'da yükselen petrol fiyatları ile ancak geldi. yani hala geride aslında. sscb'nin rus eliti devlet mallarını kapıştıktan sonra daha verimli ve zengin bir hayatı kendileri için yakaladı ama devletleri için hala yanlış hesap yapmışlar gibi görülüyor.
  • fikir ve gerçekleştirme teşebbüsü olarak insanlığın en ileri zihinsel aşamasıdır. tüm toplum, insanların ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için dayanışma içinde örgütlü şekilde çalışıyor (sosyalizm=toplumculuk). patron, zengin, fakir, ağa, lord, tarikat şeyhi veya kardinal gibi hiçbir şey üretmeyen ama insanları kontrol eden ve üretime el koyan figürler veya iktidarları bir anda yok oluyor. mülkiyet yok, kar amaçlı işletme yok, herkes ve her işletme toplumsal ve bireysel ihtiyaçları karşılamak, mal ve hizmetleri üretmek için çalışıyor. bunun için kaynakların ve ürünlerin dağıtımı ve tahsisi ve iş bölümü konusunda örgütlenme ve planlama yapmak gerekiyor.

    işte zurnanın zırt dediği yer burada, plan ve örgütlenme, plancı (uzman) ve örgütte üst konumda, karar alma mercisi (yönetici) insanları gerektiriyor. bunları seçecek insanları seçsen, onlar da üst kademeleri belirlese de, o kademeye gelenler, bir siyasi/yönetici sınıf oluşturuyor. mülkiyet yasak olduğu için çocuklarına bırakacakları tapuları arazileri olmuyor ama mal ve hizmet üretimini kontrol ettikleri için kendilerine her zaman ayrıcalık tanıyabilecek konumda oluyorlar ve ayrıcalık tanıyorlar da. bir anda bir iktidar yapısı, bunu korumak için siyasi polis, propaganda aygıtı, gık diyenin karşı devrimci diye ortadan kaybolması gibi fenomenlerle bir baskı devleti ortaya çıkıyor.
    sosyalist rejimler yıkıldığında işçi sınıfı, kendi elindeki devleti korumak için ayaklanmak yerine bu iki sebepten bayram ettiler, 1- devlet kendi ellerinde değil komünist partinin elinde idi, 2- kendilerini özgür hissetmiyorlardı.

    zurnanın ikinci deliği üretim verimliliği ve görece refahta gelişmiş kapitalist ülkelerin orta üst sınıflarının, nüfuslarının çoğunluğunun standardının yakalanamamış olması.
    merkezi planlamanın kaçınılmaz bir açmazı*`: (bkz: #16035030)` mı değil mi hala tartışılıyor ama; kar güdüsü olan girişimci, arz talep temelli fiyat mekanizmaları toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin yerel düzeyde plansız pilavsız kendiliğinden ve çok daha etkin şekilde üretilmesini sağlıyor diyen bir yaklaşım var, tarih de biraz doğrulamış gibi. tabi 21. yy. tecrübesi internet bilişim teknolojisi vs. ile belki merkezi olmayan (de-centralized) ve üretimin kapitalist olmayan yerinden yönetimi, merkezsiz planlamayı, örgütlenmeyi vs.yi yeniden düşünüp denemek mümkün.
1732 entry daha
hesabın var mı? giriş yap