• sovyetler birliginde gunluk yasan ve durumu merak edenler icin asagidaki baslikta roportaj yaptim. okuyabilirsiniz.

    (bkz: sovyetler birliğinde günlük yaşam ve olanaklar)
  • sovyetler birliği denince sağcının da solcunun da kafasında belli bir şablonla hareket ettiği izahtan vareste. (bkz: sovyetler birliği denince akla gelenler) lakin objektifi birazcık odakladığınızda şaşırtıcı şeylerler karşılaşıyorsunuz. işte bunlardan biri:

    yıl 1926, yer moskova. lenin iki yıl önce ölmüş, yeni bir anayasa yapılmış, stalin iktidara gelmiş ve troçki de henüz ülkeden sürülmemiş durumda. işte böylesi bir tabloda moskova'da binlerce insan iki kişi için toplanır: holywood'un ünlü aktör ve aktristi douglas fairbanks ve mary pickford. her ikisi de dönemin küresel çapta ünlü sanatçıları. öyle ki 1920'lerde çıktıkları avrupa turnelerinde paris'te, londra'da insanlar akın akın bu amerikalı film yıldızlarını görmeye giderler. nitekim moskova'da yaşanan da bunun bir benzeridir. hatta derler ki eğer henry ford da moskava'ya gelmiş olsaydı, kalabalığı zaptetmek için kızıl ordunun kışlasından çıkması gerekirdi.

    sovyet izleyici kitlesi daha 1920'lerde holywood'un büyüsüne çoktan girmiş. 1922 ile 1928 arasında sovyet sinemalarında gösterilen filmlerin neredeyse yarısı amerikan yapımı. en sevdikleri sanatçılar -fairbanks ve pickford'a ilaveten- pearl white, charles chaplin, william s. hart gibi amerikalı sanatçılar. 1928'de sovyet çocuklarıyla yapılan bir görüşmede en sevdikleri film artisi sorulur ve ağız birliği etmişcesine douglas fairbanks cevabını verirler. biz sanıyoruz ki bütün ahali kızıl meydan'da toplanıp sovyet yapımı potemkin zırhlısı, man with a movie camera gibi filmleri izliyor. tamam bunlar da izlenmiş, izlenmemiş değil ama holywood yapımı robin hood, don q son of zorro, the thief of bagdad, the mark of zorro gibi filmler, 1920'ler sovyetlerinin en favori filmleri.

    neyse bu kadar odaklanma yeter, tekrar ezberlerimize dönebiliriz: sovyetler işte; hani çekiç, orak, kalinka, bolşevik falan.
  • ikinci dünya savaşı'nın sonundan altmışlara kadar genç türkiye cumhuriyeti'nin başına bela olan topluluk.

    ikinci dünya savaşı'ndan güçlenerek çıkan sovyetler, türkiye'den toprak, boğazlarda yeni haklar talep etmeye başlar. normalde 1921'deki moskova ve kars antlaşmaları ile doğu sınırımız çizilmiştir. ama lenin'inden sonra (lenin, türk kurtuluş savaşını ve mustafa kemal'i, emperyalistlere karşı daima desteklemiş ve saygı duymuştur.) başa geçen stalin zamanında işler değişir. artık sovyetler'in genel görüşü:
    “ moskova ve kars antlaşmalar yapıldığı zamanlar sovyetler zor durumdaydı o yüzden türkler gerekenden fazla toprak aldı” ve “ ikinci dünya savaşı sırasında türkler boğazları koruyamadı.”dır.

    sovyetlerin türkiye karşıtı politikalardan örnekler:

    *ilk kez 1925'te imzalanan “türk-sovyet dostluk ve tarafsızlık antlaşması” daha sonraları 1929, 31 ve 35'te (10 yıllık olmak üzere) tekrarlanır. 1945'e gelindiğinde ise sovyetler türkiye'ye bir nota vererek, “şartlarda olağan üstü değişiklikler olduğu”nu iddia eder ve anlaşmayı uzatmaz. türkiye bu durumun nedenini öğrenmek isteyince , rus dışişleri bakanı molotov, türk dış işleri bakanı selim sarper'i görüşmek için kabul eder ve isteklerini sıralar (haziran 1945): doğu anadolu'da toprak (kars, ardahan), boğazlarda üs.

    *aynı yıl “sovyet-türk ilişikileri üzerine” isimli belge yayımlanır. belgede, boğazlarda istenen yeni haklar yanında, 26000 km karelik toprak talebinde bulunulur. bu arada sovyetler, gürcistan ve ermenistan başta olmak üzere, komşu ülkeleri kışkırtmaktadır. son belgede istenen topraklar da yine bu iki ülke adına istenmektedir. aralık ayına doğru iki gürcü prof. pravda ve izvestiya'da toprak taleplerini içeren makalelerini yayımlarlar.

    *türkiye karşıtı yoğun bir propagandaya girişilir: sovyet radyosu sürekli türkiye aleyhinde yayınlar yapar (bizde de trt akşamları bu yayınlara cevap yayınları yapar), avrupa'daki çeşitli komünist parti dernek ve oluşumlar (propaganda için) kullanılır.

    *eylül 1946'da türkiye'ye nota verilir. notada özellikle montrö boğazlar sözleşmesi'ne atıfta bulunulur. genel tez: türkiye'nin ikinci dünya savaşı'nda boğazları koruyamadığı, italyan, alman... savaş gemilerinin geçişisi engellemediğidir.

    *suriye, hatay konusunu birleşmiş milletler güvenlik konseyi'ne götürmesi konusunda desteklenir.

    *kıbrıs konusunda rumlar desteklenir.
    *türkiye'deki sol oluşumlar desteklenir.

    * kafkaslarda askeri yoğunluk arttırılır. özellikle bu durum, karşı cevap olarak askeri harcamaları arttırmak zorunda kalan türkiye'yi ekonomik olarak zora sokar.

    bu ve benzeri bazı saldırgan tutumlar türkiye'yi batı bloğuna iter. açıkcası batı da türkiye'yi destekler. (bkz: truman doktrini), (bkz: marshall yardımları), (bkz: uss missouri)
  • kendi döneminde dünyanın iki kutuplu gücünden amerika birleşik devletlerinde sonra ikinci büyük güçlü devletiydi siyasal sistemi otoriter ve son derece merkezi ve bu da uygulanan ekonomik sistem . sscb'nin ekonomik temeli “üretim, dağıtım ve değişim araçlarının sosyalist mülkiyeti” idi ve tüm ülkenin ekonomisi, her tür üretim için hedefler belirleyen bir dizi beş yıllık plan tarafından kontrol edilirdi. sscb yıkılışı ekonomi akabinde gelen çernobil faciası büyük bir hız kazanarak son buluyor.
  • geliyor gelmekte olan..
  • ruhu bir hayalet gibi avrupa başkentlerinin sokaklarında dolaşmaktadır.
  • yıkılmasının ardından geçen 30 yılda, emekçi ve işçi kesim için dünyanın adeta bir tımarhaneye dönüştüğü gerçeği düşünüldüğü zaman, değeri kat ve kat anlaşılan ülkedir

    yıkıntıları bile burjuvaziyi korkutmaya yetiyor
  • rus ordulularının tanklarının üstünde bulunan bayrağın temsilcisidir.
  • stalin ile ilgili bir yazı stalin'in başarısız demokrasi devrimi
  • evet liboşlar ve komünistler bu ülkeyi çok sever, çok sosyalist bir ülkeymiş güya. örnek veriyorum sovyetler birliği ülkesinde 1 afgan, rus kızına tecavüz etmiş olsaydı, çoktan stalin'in emriyle kızıl muhafızlar harekete geçmişti ve sokak sokak afganları sokak başlarında kurşuna dizmeye başlamıştı. ama yanlış anlamayın sorarsanız en sosyalist ülkedir.
hesabın var mı? giriş yap