• (bkz: sayisalci)
  • söz söyleme iş bitirme yeteneği gelişmiş insan tipidir. kısıtlı matematik bilgisini para üstü durumunda ve 'tanesi bi milyondan yüz tane alsak 1250den satsak' tipi idari atılımlarda kullanır.
  • matematik ve fizik gibi derslerden hic hoslanmayan ama sosyal bilimlerde kendine mutluluk arayan arkadaslara denir bunların zeki kısmısı hayatları boyunca sayısal branslara ve teknık konulara komplekslı bır bıcımde ılgı duyarlar
    sorarak ve dinleyerek bir bilgisayarın ve teknik bir cihazın nasıl calısacagını anlamayı -caresizce- umarlar.
    en akıllıları ise bilgisayar ve elektronik buro aletlerini kulanmayı ogrenerek bu konuda doyuma ulasırlar
    ama dogrusunu soylemek gerekirse edebiyat ve benzeri dallarda gercekten yetenekli insanlarda cıkar aralarından.
  • kafası sayısala basmayan kişilere yakıştırılan sıfattır. bunların okuyarak iş güç edinme olasılığı diğerlerine göre en düşük seviyededir.

    günümüzde sözelcilerin öss ve kpss gibi sınavlarda sayısal bilgileri ölçülmekte ve hayatlarına bu şekilde yön verilmeleri istenmektedir. o zaman alan olarak ayrılmanın mantığı nedir?
  • -çevresinin söylemlerine kulak asmayıp lisede sosyal bilimler alanını seçendir. inatçıdır, burnunun dikine gider.

    -devlet okulunda 5-6 kişilik sınıfta okuyabilme şansını elde edendir.

    -akranları organik kimya ile kafayı bozmuş, fen bilimlerini anlamaya değil ezberlemeye çalışırken boş zamanlarını müzikle, edebiyatla ve felsefeyle değerlendirmeyi seçendir.

    -her ne kadar lisede sosyoloji, psikoloji, mantık, felsefe, çağdaş türk ve dünya tarihi gibi sosyal ve insani bilimlere dair dersler almış olsa da antropoloji, arkeoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, felsefe, psikoloji gibi bölümlere mat 2 çözmeden giremeyendir. ama türev, integral vs. bilen sosyolojiden, psikolojiden, tarihten ve mantıktan bihaber insanlar bu bölümlere girebilir (!).

    -sosyal bilimler bölümünde okuduğu yanılgısıyla 2-3 yılını bu alanda geçirmiştir lisede. lakin ösym'ye göre o bir sözelcidir.
  • ilgili kurumların siktiriboktan kategorizasyonunu hiçbir tarafına takmayıp nasıl istiyorsa öyle yaşamayı seçmesi gereken kişi. ilgili kurumun o sikindirik kategorizasyonu ve ardından gelen iş hayatı, kariyer, hede hödö insancıklarının saçmalıklarının çok üstünde olan insandır.

    29 yıllık hayat tecrübesi, son 6 senesi tamamen hatalı 16 yıllık eğitim tecrübesi ve zincirleme hataların getirdiği 6 yıllık iş tecrübesi olan biri olarak; bu kadar tecrübeden öğrendiğim tek şey şudur: sevdiğin işi yap. başarı da, mutluluk da gelir. zor da olsa, yavaş da olsa.

    edit: şimdi baktım da hayatımın son 12 yılı tamamen nefret ettiğim bir şeyleri yapmaya çalışarak, üstüne üstlük utanmadan başarılı olmayı umarak geçmiş. bütün bunlara sebep de aile baskısı biliyor musunuz? onu bunu dinlediğim için mutsuz olduğum 12 yıl hayatımda...
    değmez be, vallahi değmez. keşke üniversite okumayıp dikiş nakış kursuna gitseydim, daha faydalı olurdu.
  • şöyle uzaktan bakinca küfür gibidir. eşit agirlik yine bir derece. he biz sayisal okuduk bi bok mu olduk, hayir.
  • lisede özellikle seçilmemesi gerektiğini düşündüğüm alandır.seçtiğiniz anda üniversite hayatına bir sıfır yenik başlarsınız.zaten bir sözelci olarak seçebileğiniz bölümlerin hiçbiri de işe yaramaz.
    (bkz: gel etme)
  • yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini anlayamadığım insan topluluğu.
hesabın var mı? giriş yap