• gezici bir arkadaş olarak asla sırrı'ya oy vermeyeceğim tek gerçek bu...adam ne zaman ki muhalefete değil iktidara gider yapmayı öğrenir o zaman bakarız ve şu unutulmasın ki yetmez ama evetçiler gibi sırrı ya oy verenler de gün gelecek başlarını vuracak yer arayacaklar tarihe not düşülsün ben demiştim demek için yazılmıştır
  • destek verdiğim kampanya. medya'nın dikkatini çekmesi için gereken ne varsa ben üzerime düşeni yaparım.

    madem öyle;

    o yavşak gülüşün sonsuza kadar kaybolması için benim oyum mansur yavaş'a.

    edit: o değilde başlığı açan vatandaş niye uçuruldu? adam leyla olmuş adsadasdas
  • 12 senelik geçmişte, sadece son bir seneye bakıyorum…

    - muhalefet partisinin günümüzden hiçbir şeyini bulamayıp ta 1930larda “paradan atatürkü attı bunlar” diyen, (ki para iletişimin zor olduğu o zamanlarda cumhurbaşkanı değiştiğni tüm halka gösteren bir ifadedir, aynı osmanlı sikkelerinin her padişahta değişmesi gibi ),
    - camileri ahır yaptı diyen (ki yapmadığı yüzbin kez ispatlanmasına rağmen),
    - kendi partisinden bir milletvekili kuran ile dalga geçtiğinde tek kelime etmeyen (düşünsenize bu ses kaydının kamer genç’e ait olduğunu, ne cuma çıkışları olurdu, neler yakılırdı neler yıkılırdı…kimbilir kaç seçim mitinginde günlerce dile getirilirdi),
    - onlarca yıldır dini siyasette kullanmasına rağmen daha dün seçim meydanında muhalefete ‘dini siyasete alet etme’ diyebilen,
    - sebebi ne olursa olsun bir protesto gösterisinde öldürülenler hakkında ‘polisimiz destan yazmıştır’ diyebilen, öldürülen protestocunun annesini topluluklara yuhalatan,
    - hakkında onlarca itham ve ses kaydı olmasına rağmen tek bir tanesi için bile mahkemeye gitmeyen (montaj olduklarını ispatlayamayan) ama yüzlerce polisi sürdüren ve tüm hsyk’yı ve hukuk sistemini baştan aşağıya değiştirten ve kesinlikle bağımszı olması gereken yargıyı dahi kendisine bağlayan,
    - ses kayıtları için montaj-dublaj şarkısından başka bir şey söyleyemeyen,
    - hakkında yolsuzlukların hesabının hukuk sisteminde değil ama sandıkta görüleceğini düşünen (o zaman birisi de çıkıp adam öldürse ve “hesap yeri sandık” derse ne olur),
    - işine geldiğinde kendisi hakkında olumsuz yazanlara ateist-terörist diyen ama seçim döneminde biz ateistleri de kucaklıyoruz diyebilen,
    - yolsuzluk yapma faaliyetini duble yollarla ölçebilen,
    - medyaya karışan-medyadan adam attırtan-medya sahiplerini ağlatan, kendi medyası için vakıf aracılığıyla para toplayan, sürekli bir grubu hedef gösteren (şimdilerde doğan grubu),
    - milletin kızlı erkekli aynı evde kalmasına takmış ama bir taraftan da kimsenin yaşam tarzına müdahale etmediğini söyleyen,
    - medyayı ve bazı grupları baskı altına almış, bunlardan alışveriş yapmayın o evlere gitmeyin diye çağrılar yapabilen, protestoculara yardım eden hotel sahibi gruba hemen ertesi günü polislerle vergi baskını yapan (polisle vergi teftişi nasıl bir oluyor birisi bana açıklasın),
    - alkol alma saatlerini bize söyleyen, kadınların bedenine karışan,
    bir çocuğun öldüğü gün “ama piyasa etkilenmedi” diyebilen, öte yandan bir bayanın kabataş fantezisini günlerce ağzına sakız yapan,
    - kendi bakanı “bunların hepsini başbakan biliyordu onun istifa etmesi lazım” diyebilmiş, bakanları hakkında 41mblık yüzlerce sayfalık yolsuzluk dosyası olduğu halde envai çeşit taklalar atıp meclise bile getirtmeyen,
    - “daima millet daima hizmet” sloganıyla yola çıkıp twitteri “güç gösterisi” olarak kapattığı gün (evet aynı gün) küçücük bir sinyalizasyon hizmeti bile götürülmediği için bir hemzemin geçitte 13 vatandaşın hayatını kaybettiği ama hiçbirimizin muhtemelen duymadığımız,
    - reyhanlı’ya niğde’ye hatta burnumun dibindeki ümraniye’ye terör ithal eden,
    - kendisinin bizzat deniz baykal seks videolarını basına servis ettiği anlaşılan ama tersi olduğunda yaygara koparan,
    - twitterı kapatması yetmeyen sırada gözünü youtube’a dikmiş,
    - sayesinde internet özgürlüğü konusunda çin ve kuzey kore gibi ülkeler seviyesini düşürüldüğümüz,

    envai çeşit iftira ile koskoca türk halkını kutuplaştırmayı başarabilen ve söylediği her cümleri “bunlar bizler” diye kutuplaştıran “bi taraf olan bertaraf olur” diye tehditler savuran, ileri demokrasi anlayışının kendisi hakkında ses kayıtları sağlayan internet sitelerini kapatmak olduğu ,

    ve daha da geçmişe bakıldığında bunlardan en az 100 kat daha fazla örnek bulabileceğim…

    … ama
    - günlerdir türkiyenin enerji sorunuyla, türkiyenin işsizlik sorunuyla ilgili tek kelime etmeyen (aksine ülkenin gelir kaynağının neredeyse yarısını vergilerden oluşturan tüsiad şirketlerini tehdit eden),
    - türkiyenin pkk sorunuyla (pkk neredeyse her gün bir açıklama yaparken, öcalan ses kayıtları youtube’da fink atarken) tek kelime etmeyen,
    - türkiyenin cari açık sorunuyla, türkiyenin dolaylı vergi cenneti haline gelmesiyle ilgili tek kelime edemeyen,
    - aksine dolaylı vergilerde (özellikle araç alımı sırasındaki mtv ve ötv vergilerinde) ciddi biçimde artıran,
    - 12 yıldır dünyanın en pahalı benzinini bize mahkum ederken kişi başı milli gelir sıralamasında oecd sıralamasının en arkasına itilmiş,
    - yurtiçi toplu ulaşımda en güvenli yolun raylı sistem olduğu bilinmesine rağmen hala “duble yol” diye konuşan,
    - hiç bir pilot bölge seçmeden-denemeden-geçiş dönemikoymadan bir anda 60 aylıkları birinci sınıfa sokan ve istisnasız her sene eğitim sistemini dolayısıyla türkiyenin geleceğini yazboz tahtası gibi değiştiren,

    (aynı gün gelen ekleme ile:)

    - kan donduran (bkz: 27 mart ahmet davutoğlu ses kaydı) konuşmalarını yapabilen,

    bir iktidar karşısında,

    - tinerci-ateist-terörist olarak kategorize edilmekten,
    - kadınlara kız-kadın ayrımı yapılmasından,
    - 29 ekimlerde cumhuriyet bayramı yerine marmaray gibi iktidarın icraatlarının kutlanmasından,
    - yolsuzluk yoktur diyenlerin vali olmasından, valilerin yedirilmemesinden,
    - siyasetin spora girmesinden,
    - türk ordusu mensuplarının suçlamaları onurlarına yediremeyip intihar etmesinden,
    - mevcut milletvekilleri yıllarca hapis yatarken onbinlerce insanın katilininin hapisten çıkarma hazırlıkları yapılmasından,
    - hamile kadınların sokağa çıkmasının ayıp karşılanmsından,
    - işçi bayramlarının 1 mayısların kutlanmasına engel olunmasından,
    - kızlı erkekli aynı merdivenlerin kullanılmamasından,
    - şortla otobüsle binilememesinden,
    - sırf tayt giyiyor diye bisikletlilerin otobüsle ezilmeye çalışılmasınddan,
    - (içmeyi hiç sevmediğim halde) alkol saatleri yasağından,
    - yol uğruna ağaçların kesilmesinden, camilerin bile yıkılmaya kalkılmasından,
    - sizin gibi olmayan herkesin fişlenmesinden,
    - acayip spor klüplerinin peydah olmasından,
    - medyanın yıllardır baskı altında olmasından,
    - demokrasinin aslında gittikçe diktatörlüğe dönüşmesinden,
    - 'biz orası için kararımız verdik'çilikten,
    - kanunların iktidardakiler için yontulmasından,
    - demokrasi diye bağırırken protesto etmenin bile artık hapisle cezalandırılmasından,
    - sivas katliamı sanıklarının övülmesinden hatta sivas katliamı denilince artık katillerin bile mağdur yapılmaya çalışılmasından,
    - derdini anlatmaya çalışan insanlara 'ananı al git' denilmesinden,
    - madencilerin-askerlerin ‘kaderlerinde ölmek olması’ndan,
    - şehitlere kelle denilmesinden,
    - dindar cumhurbaşkanı seçilmesinden,
    - herşeyin 'babalar gibi' satılmasından,
    - piknikte rakı içen öğretmenlerin fişlenmesinden,
    - 'kızınız hamile' smsleri almaktan,
    - çalışanların giysilerine karışılmasından, kürtaj yapanların fişlenmesinden,
    - sünni harici herkesin gayrimüslim hatta neredeyse ateist olarak görülmesinden,
    - kuranı kerimin zorunlu ders olarak verilmeye doğru gidilmesinden,
    - 81 şehre 810 adet imam hatip açılmasından,
    - dekolte giyene tecavüz edilmesinin normal görülmesinden,
    - ucubelerin yıkılmasından,
    - sopalı obama resimlerinden,
    - devlet tiyatrolarının operasının kapatılmasından,
    - başbakan olunca 'ister asıp ister kesme'sinden,
    - kadının ne giyeceğinden kaç çocuk yapacağına kadar herşeyine karışılmasından,
    - gücü dünyaya twitter kapatarak gösterilmeye çalışılan koskoca türkiye cumhuriyeti başkentinde bir metronun bile 18 yılda yapılamamasından,
    - olimpiyat madalyaları dahil her türlü başarılar birşekilde iktidara mal edilirken tüm olumsuzlukların kaynağı olarak diğer herkesin gösterilmesinden,
    - öğrenci evlerine kadar girilmesinden, evlerde kimlerle yaşanılacağının karar verilmeye kalkışılmasından,
    - öte yandan çocuk yaştaki evliliklerden, tecavüzün neredeyse suç kapsamından çıkarılmış hale gelmesinden ama az odalı 1+1 evlere bile karşı çıkılmasından,
    - özel hayatın her alanına karışılmasından,
    - polisin protestocuları öldürmesinden,
    - gezi protestosuna katılan 6 yaşındaki çocukların bile tehdit unsuru olarak görülmesinden,

    ve 'iki ayyaş' lafından..

    …hiç memnun değilim....

    ve bana bu tıp davranışları ve lafları bana müstehak görmeyen "herhangı bır sağlıklı ınsanın" bile yukarıda meziyetlerini ve icraatlerini saydığım mevcut ıktıdar sahıplerınden iktidarda daha fazla iş yapacağını düşünüyorum.

    dolayısıyla, bulunduğum seçim bölgesinde mevcut iktidarı yenmeye en yakın adaya oyumu vereceğim.
  • nerede akp nin karşısında rakip varsa ona.

    ankara da chp ye
    istanbul da chp ye.
    adana da olsam mhp ye.

    bu herifler yaptıklarının cezasını çekene kadar yağmurlu havada su yok amk.
  • en yakın muhalefet partisi.
  • öncelikle ünlüyüm.

    geçen pazar habertürk'te ygs hakkında yapılan haberde, iki sene önceki - sınava girenler bilir, gözetmenin elinde kitapçık halinde kimin nereye oturması gerektiğini gösteren bir plan vardır.- ösym resmime o sözünü ettiğim katalog kime ait olduğu belli olmayan eller tarafından tutulurken zoom yapıldı! evet evet, özürlü ösym resmimi tv karşısında zoom ile gördüğümde anladım ki artık ben de bir ünlüyüm.

    ve açıklıyorum.

    (bkz: oyum sarıgül'e veriyorum)
  • öncelikle faşizm söyleme mecburiyetidir diyen biri olarak içinde bulunduğumuz çivisi çıkmış ülkenin düzelmesi için artık belirli bir kesimin özellikle gazetecilerin, köşe yazarlarının, akademisyenlerin ve topluma mal olmuş sanatçıların artık bu olağanüstü hal durumunda ellerini taşın altına sokarak yapmaları gereken açıklama. dün hasan cemal'in kaleme aldığı "kime oy vereceğim" adlı yazıyı yukarıda saydığım ve kitlelere ulaşabilecek kişilerin örnek almasının artık demokratik bir görev olduğunu düşünüyorum.

    umarım sesimizi seçime 3 gün kala yeterince ünlüye duyururuz. o zaman ben de hasan cemal'in izinden giderek oyumu açıklıyorum:

    yolsuzluğa, hırsızlığa, ayrımcılığa, toplumu nefret söylemi ile kutuplaştırmaya karşı benim oyum chp'ye.

    edit: behzat ç reis de açıklamış. hadi sosyal medyayı takip eden gazeteciler hadi cüneyt özdemir hadi enver aysever hadi vicdanlı köşe yazarları gün kamuoyu oluşturma günüdür.
  • istanbul ve eyüp belediye başkanlığında kazanma ihtimali olan chp'ye, meclis üyeliklerinde gönül verdiğim mhp'ye, muhtarlıkta da kimin adı güzelse artık ona oyumu vereceğim.*

    basıp geçeceğim seçimlerdir.
  • etimesgut mhp, büyükşehir mansur. oğlum adını deniz gezmişten aldı. içimdeki rte ve melih sevgisi öyle bir hal aldı ki geçmişe sünger çektim.
hesabın var mı? giriş yap