• kendi takımının aleyhine bir karar verildiğinde, ya da ne bileyim, en ufak bir olumsuzlukta, bu durum adamın yüzüne direk yansıyor. stan (samimiyete bak) tüm içtenliğiyle üzülüyor orda, sen de üzülüyorsun, keşke orlando herkese çaksa da şu adam mutlu mesut yaşasa gitse diyorsun. zaten sempatik bi tip, kısa-göbekli-bıyıklı, sanki bizim memet'in babası adil amca çıkmış koçluk yapıyor, öylesine bizden biri. yani diyeceğim odur ki, eğer orlando şu sıralar iyi gidiyorsa, hidayet bile kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyorsa, sırf şu adamı üzmemek içindir. insanın içi acıyor çünkü onu o ifadeyle, gömleğinin kollarını yukarı doğru çekerken görünce. orlando'nun başarısına bir de bu açıdan yaklaşmak gerek bence. basketbol otoritelerini şaşırttığımın farkındayım ama napıyım olay bu yani.

    (nası bi tiptir nasıl üzülür diyenler için: http://cache.viewimages.com/…00a3ce5a5397277b4dc33e)
  • işte efendim çocuğuma zaman ayıramıyorum, onunla birlikte tribünde maç izlemek istiyorum, oğlumun tüm arkadaşları maçları babalarıyla izlerken bizimkisinin boynu bükük kalıyor gibi tırt sebepler öne sürerek miami heat'in koçluğunu pat riley'e bırakmıştı. şu irrasyonel argümanları dillendirmek için basın toplantısı düzenlenmişti. siktiri yedim diyemiyor tabi. tamam diyemezsin kabul. ama ben iki dakika düşünsem daha iyi bi yalan bulurum arkadaş. çocuğu buna bütün gün sövüyordur ha. babam miami'de koç diye kimbilir ne karizma yapmıştı. şimdi ise, miami'den emekli, tüm gün evde oturan, şişman ve bıyıklı, elektronik alet edevatı tamir eden, vergi iadesi zarfı dolduran (bu olmayabilir), bira içip nba derbisi izleyen bir baba. gerçekten çocuğuna iyilik yaptığını düşünüyor musun ha gundy? ha adamım? lanet olsun.
  • magic'in kendisine çok büyük vefa borcu vardır. yıllardır diğer üst düzey takımlara göre kısıtlı kadrosu ve amınoğlu jameer nelson'a rağmen her zaman istikrarlı şekilde takımı post-seasondaydı. muhabirlerin ve oyuncularının anlattıklarına göre oyuncularını kimseye yem etmezmiş. onlara bağırsa da her zaman arkalarındaymış ve bence gerçekten de şahane bir koç. umarım pistons gibi geleneği olan bir takımın başına geçer.

    howard sen de bir gün şampiyonluk için lebron gibi başka yıldızın yancısı olacaksın inanıyorum. orlando'da fazla kalmayacağın bence kesin.

    edit: otis smith'e de laflar hazırlamıştım bu olaydan dolayı ama o da kovulmuş. geçmiş olsun otis abi.
  • her an çığrından çıkıp tüm laker girlsü düdükleyecekmiş gibi duran coach..
  • vicente del bosque'yle bu adamı bırak aynı ortamda, saniyede pişti çevirmezlerse ne olayım.
  • bir ara iki sene kadar miami heat koclugu yapan van gundygillerin buyugu. pat riley "cekil cekil" diyerek arkadasi safdisi mi etmistir, yoksa yeniden saclari kuzguni boyayip cizginin kenarina diz cokmesi kaderin bir oyunu mudur bilinmez, lakin stan abimiz hayatina deniz kenarinda pinekliyip mangal yaparak devam etmektedir. cok pis terler. gozume her zaman cok iyi kasap havasi oynayacakmis gibi gorunurdu, galerici gibi gorunurdu.. fizik profesorune benzeyen kardesi jeff kadar basarili degildir kanaatimce, ama cok daha ballidir: wade'i bunun kucagina birakmislardi, ustune de shaq koydular. jones mones derken bu kisa biyografinin de sonuna geldik.
  • 11 haziran 2009 orlando magic la lakers maçının ardından düzenlenen basın konferansında "takımınızın serbest atış performansını nasıl değerlendiriyorsunuz ?" şeklindeki bir soruya kısaca "59.5%" cevabını vermiştir.

    bu adamın en sevimli görünen anlarından biri de, aldığı kritik molalarda takımına oynatacağı seti çizmeden hemen önce elindeki kalemin kapağını ağzıyla çıkardığı ve kapak ağızdayken seti anlatmaya gevelediği anlardır. orada hemen yanına inip o tombul yanaklardan iki makas alası geliyor insanın.
  • sempatik olmayan ancak yetenekli koç. son iki takımında da( heat ve magic) oyuncularla problemler yaşamıştır. buna rağmen iyi basketbol oynatmayı başarmıştır.
  • bu adam ciddi anlamda pazar sabahı televizyonlarda gördüğümüz, kasabasının takımını eyalet şampiyonasına çıkarmaya çalışan günde 5 şişe bira yuvarlayan amcalarımıza benziyor. hidayeti de çok sever kendisi.
  • 20 mayıs 2009 cleveland cavs orlando magic maçı'nda takımı 2 sayı gerideyken, reggie miller'ın "2 sayı geride girdiğim maçın son hücumunda eğer deplasmandaysam, 3 sayılık atış denerim" lafıyla paralellik gösteren bir karar almış; önce hidayet ile sol, sonra rashard lewis ile sağ köşeden üçlük atış pozisyonu arayan hareketli bir hücum seti oynatmış, "ya hep, ya hiç" kumarından galip çıkmıştır.
hesabın var mı? giriş yap