• çok kötü bir filmdir. original series evreninde bile saçma gözüken olaylar vardır. özellikle filmde spock'ın öldüğü gezegen hakkında araştırma yapan dedektifin "starfleet security" diyip, kimliğini* hollywood usulü kirk'e göstermesi akla voktan polisiye filmleri getirir. ayrıca filmde starfleet çalışanı korumaların, roma askeri kostümüne benzer bir üniforma giydikleri de gözden kaçmamıştır.
    film hakkında tek iyi nokta klingon kumandanını oynayan christopher lloyd'un muhteşem performansıdır.
  • filmin başinda "introducing christopher lloyd as anagala patatas*" yazar, seyirci "lan lan lan!" olur... öyle yazmasi da iyidir, zira sesi dişinda chris'i tanimak mümkün değildir... yalniz gördüğüm en başarılı kötü klingonlulardandir çizdiği karakter; kararlı, taşaklı, akıllı bir heriftir...
  • olay sudur, 2. filmde spock ölmeden önce doktor mccoy ile merge etmiştir, şimdi spock'un bedenini alip mccoy ile birlikte vulcan'a götürmek durumunda yaşaması için bir şans çikacaktir... yalniz kirk'in bunlari yapmasi için ne bir gemisi, ne de personeli vardir; çünkü personel sağa sola dağitilmiştir, enterprise jilet olmak üzeredir... ama bunlar kirk'ü engellemez, yanina abuk subuk konuşan bones'u da alir, olaylar gelişir...
  • (bkz: spocks beard)
  • cloning meselesine erken bir yaklaşımda bulunan bir filmdir. spock yeniden doğar fekat biraz fazla hızlı yaşlanmaktadır. zira kafasında gözünde deformasyonlar olmakta, dengesiz ruh halleri göstermekte, anırıp sağa sola saldırmaktadır. "living essence" diye tanımlanan, o bedeni eski mülayim spock haline getirecek elle tutulmaz gözle görülmez varlığı mccoy'a sallamıştır ölmeden bir süre önce.
    ayrıca kaptan kirk'ün yasadışı eylemlerine bir yenisini eklediği filmdir. tutar koca gemi kaçırır üç beş çapulcu gibi.
  • spock'ın izinde. bir sadettin teksoy programı.

    kirk'ün programını arayıp spock'ın kaybolduğunu bildirmesiyle kutuplarda spock'ı arayamaya koyulan sadettin teksoy, daha sonra aramasını sibirya, çin seddi ve bahamalar'a kadar genişletir. bu arada kendini dünyevi hayattan soyutlamak isteyen spock endonezya'ya yerleşmiş ve budist olmuştur. scotty ve chekov kendisini aramak üzere sumatra adasına ışınlanır.

    star, 23.15 (tekrarı 04:15)
  • leonard nimoy yönetmiştir... oynayanlar arasinda adi geçmez, spock'larin sonunda geçer... güzeldir, severim ben, adet oldugu üzre bi tek ben severim..
  • cosmo kramer'in, uzay yolu serisinden en sevdiği film. oysa jerry en çok wrath of khan'ı sevmektedir.
  • leonard nimoy bir önceki filmden sonra bir daha star trek projelerinde yer almayacağını açıklayınca spock öldürülür. bu film öncesinde ise yapımcılar leonard nimoy'a geri dönmesi için ısrar ederler. nimoy tek şartla bu isteği kabul eder, iki film yönetmek. bu filmi ve bir sonraki star trek filmini leonard nimoy yönetir.
  • star trek serisinin üçüncü sinema macerası. bir önceki filmden duygusal bir sahneyle başlayan film serinin karanlık tarafında yer alan klingon ırkına bol bol yer vermesiyle orjinaline yakın bir seyire sahip. mr. spock'ın babasının kirk'e verdiği nasihatların da etkisiyle, kirk ekibi yeniden toplar ve illegal bir şekilde genesis gezegenine spock'un bedenini bulmaya giderler. bir önceki filmde tanıştığımız saavik karakteri ve kirk'in oğlu deavid yeniden aramızda. david aynı oyuncu tarafından canlandırılırken, saavik'e kirstie alley yerine robin curtis can vermiş. kirk'in keskin zekasına bie defa daha tanık olduğumuz filmde aksiyondan çok dostluk, fedakarlık gibi duygusal kavramlar öne çıkıyor. kirk bir kez daha ölümle yüzyüze kalıyor. adamı iki filmdir çok yıpratmışlar, yazık olm.
hesabın var mı? giriş yap