• ilginçtir bu pandemik dizi çekilirken, ocak 2020'de pandemi başladığında diziye ara vermişler.

    keyifli bir mini-seri. hikayesini, her şeyi 10 bölüm içinde anlatıyor ve bitiriyor. bölümleri lineer bir şekilde akmıyor. hızlı bir şekilde tüketmek, bütünlüğe ulaşmak adına daha kolaylık sağlayacaktır..

    yapım öyle muazzam bir şey anlatmıyor aslında. post apokaliptik dönem anlatısı derdi içinde de değil. başından sonuna kadar insanı anlatıyor aslına bakarsanız.
    dostluğu, sevgiyi ve hatta bir sebepten hayatımızdan çıkan insanları geri alabilmeyi.
  • yav şu bir halta bağlanmayan dizileri bir ben mi sevmiyorum. atmosfer , çekimler, oyunculuk,tasarım, dizayn her şey çok güzel ama bu kadar izledik eee yani noldu kardeşim amacı nedir yani bu senaryonun.
  • pandemi dönemi olmasaydı itin götüne sokulup sokulup çıkartılacak diziyken tam olarak pandeminin ekmeğini kaymağa bana bana yemiştir.

    ilk bölüm görece iyi ve merak uyandırıyor, sonrası ise kademe kademe yokuş aşağı.

    olay dizinin yavaş akması değil, dizi olarak sorunlu olmasında. the leftovers sonrası yine aynı duyguları canlandıracak bir yapım mı acaba demiştim, tam bir çöplükle karşılaştım.
  • bu dizi nasıl underrated kalmış böyle anlamadım. dahası eksi sözlükte bile artık böyle yapımları anlamayan, salgın kelimesini görünce hemen walking dead benzeri bir şey bekleyen, aradığı sığ aksiyonu bulamayınca bu kavrayamadigi sanat eserini de boklama özgüvenine sahip z kuşağı bir kalabalık oluştu burada. tamam herkes fikrini yazmakta özgür, eleştirmekte de özgür ama yapılan şey bu değil. yazılanları okurken ben mi yanlış şeyi izledim diyorum acaba, zaman kaybı diyen mi ararsin, ilk bölüm sonrası çöp diyen mi. hayır sanattan anlamadığını farkedip üzüleceğine, cahil kustahliyla yorum yapıyor insanlar.
  • ben severek izledim.

    dizi izlemeyi pek seven biri değilim. daha doğrusu dizilerin gereksiz uzatılmasından, boş sahnelerden vs. yıldım.

    ama bu öyle bir dizi değil.

    güzel çekilmiş, ince ince işlenmiş, sonu güzel bağlanmış. iyi bir iş olmuş.

    duygusu oldukça yoğun olarak geçiyor izleyiciye.

    bazı sarkan bölümleri de oldu ama bana göre sayısı çok çok azdı.

    son yıllarda en severek izlediğim dizi bu oldu.
  • post apokaliptik teatral drama diye tanımlayabiliriz diziyi sanırım.

    kıyamet sonrası olaylarını aksiyon ve vahşetten olabildiğince uzak tutarak anlatması benim hoşuma giden yanlarından biri. genelde hep tam tersini gördüğümüz icin bu farklılık bence ilgi cekici.
    o yüzden aksiyon ve vahşet severler hiç bulaşmasın.
    ağır tempo severler icin ise bence gayet güzel bir yapım.

    ha bir de tiyatro oyunları icin çeşitli materyallerle hazırlanan kostüm tasarımları da çok başarılı duruyor.
  • tobias fünke nin bir ara nanik yaptığı şık dizi.

    (bkz: david cross)
  • bölümleri birbirine iç içe geçmiş şekilde bağlanan dizilere bayılırım. station eleven da öyle bir dizi. bir bölümün sonu asla diğer bölümün devamı olmuyor. zamanlar değişiyor, karakterler değişiyor, hikayeler değişiyor ama dizide ilk defa gördüğümüz bir karaktere saniyesinde bağlanabiliyoruz. dizinin 2021'in en iyi dizilerinden biri olduğunu düşünüyorum.
  • --- spoiler ---

    2 bölüm izledim devam etmeyeceğim. bir avuç insan kalmış, gezici tiyatro yapıyolar. böyle saçmalık görmedim.
    --- spoiler ---
  • bir avuc insan kalmis, gezici tiyatro yapiyorlar, because survival is insufficient görsel
hesabın var mı? giriş yap