• su gibi aziz ol denir mesela, ne güzeldir.
  • sosyal mesaj vericem diyerekten, agziniza yuzunuze vura vura, elektrigi gotunuzle kullanmayin ipneler demeye varan, film ilerledikce de, iyice zivanadan cikmis bir cuneyt arkin ve keban barajinin huzunlu askini anlatan film.

    filmin ilk 10 dakkasi, noluor amk ya diye bir sarsiliyorsunuz. keza cuneyt arkin, supersonik bir muhendis olarak, daglara taslara baraji anlatiyor, ulkem, elektrik, yetimin hakki, ebemin alinteri diye sayikliyor. bunlari %90 dagda bayirda monolog seklinde yaptigi icin, genelde "ne diyo lan bu degisik?" diyerek izliyoruz.

    eh malum, darbe sonrasi yapilan filmlerden oldugu icin, el mahkum bu mesajlari vermek zorunda kalan yapimcilar, bir yandan da, e ulan bu motomot denyolugu nasil filme yedirek diye dusunmus olsalar gerek ki, aa cuneyt in ailesi barajin sularinda ölmus olsun, biz buna hafif kafasi gidik falan der, bir sekilde kotaririz demisler. kotaramamislar. asdasdada

    filmdeki en komik seylerden biri de, barajin yapim asamasi ile ilgili cekilen goruntuler. zannedersin ki, koyluler aralarinda toplanmis, bir tane de muhendis gelmis baslarina, ellerinde kazma kurek, amele gibi calisip, elleriyle baraji dikmisler asdadaadsa. ulan ya. tamam yani, anliyorum toplumsal mesaj kasiyorsunuz da, ulan bu nedir ya?

    barajin dibine kumarhane ve otel yapma pesindeki isadami (cucu nun oz abisi) ve onun yanindaki tipler zaten muthis. hele bir de tesise sermayeyi veren, amerikali isadamini oynayan, saclari sari boyali bi diyarbakirli var, asdadada gulmekten yazamiyorum amk ya.

    hele bazi sahneler var, cucu nun kayalara kulagini dayayip, baraji yikacak suyun geldigini dinlemesi, baska muhendisi barajin tepesine cikartip, onu da yere yatirip, kulagini yere dayatip, gelen suyun sesini dinletmesi falan, baya baya evlere senlik. filmi izleyen muhendislerin, sinirden kendilerini siktikleri sahneler bunlar hep. adasdas

    cok kotu turk filmleri seyrettim. cok cok kotu cuneyt arkin filmleri seyrettim. ama bu bambaskaymis. en rezil diyaloglar, en dandik kavga sahneleri, en sikimsonik kurgu, en kotu oyunculuklarla, turk sinemasinda rezillige yepisyeni mihenk taslari olusturmus çetin inanç i, bu hakli gururla yadedelim. daha dogrusu bu herife, tum beceriksizligine ragmen, 135 film cektiren turk sinema sektorune sokiyim afedersin.

    ben boyle kotu turk filmi seyretmedim lan. cok fena cok.
  • kahve demlerken en onemli parametre sudur. hem bardaginizin %98'i sudur hem de iceceginiz kahveyi cozen seyler suyunuzun icinde cozunmus olan tuz ve minarellerdir.
    bu yuzden su kompozisyonu cok onemlidir, icme suyu iyi bir kahve suyu degildir.

    "water is the most important variable in the preparation of coffee and the least understood it can act as the catalyst that brings it all together or a barrier that stops it. understanding how and why this occurs will give you an invaluable tool in your quest for that perfect cup"
    -skip finley
    cirqua customized water, technical service director
  • akışkanlığı az olan suda dalgaların yavaş ilerlediği gibi biz de eğer yeterli miktarda su tüketmezsek enerjimiz olması gereken hızda akamaz ve huzursuzluğumuz başlar. yoktan sebeple depresif oluruz, vücutta alakasız yerlerde ağrı ve kramp oluşur. su içmeyi atlamamak gerek.
  • hayatımda eksikliğini çok fazla hissetmediğim içecek.
    ama artık daha farklı, alışıyorum.
    daha doğrusu alıştırılıyorum.
    suyu onunla bağdaşlaştırıyorum. sanırım ömür boyu her yudumum kalbime de dokunacak. şimdilik bu durumdan gayet memnunum git gide seviyorum, suyu. *
  • nedense konferans, söyleşi, konuşma programı, vb ortamlarda konuşmacının yudum yudum içtiği bileşik. sanırım çişi gelip yarım bırakmamak için.
  • birinci teklik ve çokluk kişilerde, ilgi hâlinde; "ne" kelimesiyle birlikte istisna oluşturan söz.

    • birinci ve ikinci teklik ve çokluk kişilerde aldığı yardımcı ses, "n" değil kural dışı olarak "y"dir. aslında yardımcı sese de gerek yok çünkü bu kişilerde aldığı ekler, ünsüz ve kendi de ünlüyle bitiyor ama böyle bir durum var. bu hâlde işin içine bir de durduk yere “-u-” giriyor. doğrudan “(benim) sum (senin) sun, (bizim) sumuz, (sizin) sunuz” denebilirdi. üçüncü teklik kişide de iyelik ekindeki ses değişir.

    (benim) sunum -> (benim) suyum
    (senin) sunum -> (senin) suyun
    (onun) susu -> (onun) suyu
    (bizim) sumuz -> (bizim) suyumuz
    (sizin) sunuz -> (sizin) suyunuz

    • ilgi hâlinde de aynı durum söz konusudur. "-nun" yerine "-yun" eki gelir:

    sunun (akışı) -> suyun (akışı)

    • "ne" kelimesi de yukarıdaki hâllerde "su"yla aynı yardımcı sesleri ve ilgi hâli ekini alır.

    (bkz: #111254156)
  • “sular akar, yağmurlar yağardı
    gölgem dahi ıslanmazdı
    ya da gölgeme kadar sırılsıklam
    su, hayattı
    hayatta kaybolmuştum
    sularım çekilmesin... sularıma gel...”

    hayatta tesadüf yoktu veya murphy hepimizden çalışkandı.
    “bir yer duydu, bir gök duydu, su duydu...”
    diyordu cem karaca bu satırları yazarken. kimselere duyuramadığım bir iç dökmesi.
    duyulmak isteyen susmaz oysa.
    susmaya alışmışım...
    susamaya alışamadım.
  • dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve hayat için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşik.
hesabın var mı? giriş yap