• 2020'den beri kullandığım ufak tefek ama çok keyifli arazi aracı. son zamanlarda yakıttan dolayı biraz canımı sıksa da kimsenin gidemediği yerlere gidebilmek iyi hissettiriyor.
    görsel
    görsel
  • insanların hobilerini küçümsemek de moda oldu. adam ne güzel araçla ilgili entrysini yazmış, iki tane de ortamla ilgili çok tatlı fotoğraf koymuş. araba çamur içinde, mis gibi ağaçlar, orada olsak duyacağımız kuş sesleri belki. ne gerek var durduk yere bok atıp laf sokmaya. sizin tarzınız değilse bu ilgilenmeyip çekip gidiniz, illa yorum yapmak zorunda mısınız?

    güzel araba.
  • baştan belirtim 1: motorcuyum

    baştan belirtim 2: araba kullanmayı bunda öğrendim

    baştan belirtim 3: diğer 4 tekerli kara taşıtları hakkında en ufak fikrim yok, haliyle bu bir karşılaştırma yazısı değil.

    hala tek başınıza bir yerden bir yere gitmeniz gerekiyorsa motosikletin en iyi çözüm olduğu fikrim değişmedi. muhtemelen araba almamı gerektircek dış durumlar olmasaydı araba almazdım. fakat mecbur kaldık aldık.

    bu ufaklığı tercih etmemdeki sebep öncelikle şekil şemal (kimileri zevksizlikle suçlayabilir pek tabi), sonra ufak olması, araziye girebiliyor olması (arazi olmak mühim konudur). tabi normal binek tabir edilen arabaları hala sevmiyorum o da etkili bir sebep.

    neyse hacı, öne hafif irice (enlemesine) iki kişi oturduğunda omuz omuza yolculuk yapabileceğiniz bu araçta pek zorlanmadan kullanmayı öğrendim diyebilirm (park benim için hala sorun ve bilim adamları bu ufacık şeyi nasıl park edemediğimi hala çözemedi, sanırım bunun için bir fon oluşturuldu yakında aydınlanırım umarım).

    2006 modeline kadar olan araçlarda "yavru vites" tabir edildiğini öğrendiğim bir arazi vitesi var. 4 çeker konumuna bununla geçiyorsunuz, lakin buna geçmeniz için önce durmanız lazım falan filan. 2006 ile beraber yavru vites kalkıyor ve yerine düğmeli sistem geliyor. ha bendeki model bu. ayrıca 4 çeker moda geçmek için aracı durdurmanız da gerekmiyor, hareket halindeyken bas düğmeye geçsin mis gibi. fakat bir de 4ld gibi modu var. buna geçmek için durmanız gerek, ama çamura mamura girmedikçe tavsiye etmem, bildiğin traktöre dönüyor alet, tarla sürmek için süper ama.

    sürüşü rahat mı derseniz bence rahat, başka bir arabayla sürmeye başlasaydım muhtemelen ona da rahat derdim. o yüzden bana normal ama araba seven arkadaşlarca debriyajı sert bulundu. 1200cc lik motorun tel debriyajını eliyle çeken bir birey olarak bana o tel motosiklet debriyajından sonra pamuk gibi geldi ama ustalara haksızlık yapmiyim, sert diyorlarsa vardır bi bildikleri.

    aracın kitapçığında 90 km hız üstünde virajlarla eyleşmeyin yazmakta. benim kullandığım rota üzerinde 70 üstüne çıkmak pek mümkün değil (trafik) ama bir kaç kere 100 km üstü ne çıkma fırsatı buldum. 100 km üstünde (max 130 gördüm) de öyle rahatsızlık veren bir olay yok ama çok hafif bir virajımsıda bile "hacı hadi burdan kaçıp gidelim" diyerek yoldan fırlayacağı hissini veriyor. sanırım ufak ve yüksek olmasıyla alakalı bir sebep bu. 70 - 80 arası hızlardaki virajlarda herhangi bir sıkıntı yok gerçekten ama yine de "hacı ben motor değilim ama aynı japon kardeşlerim gibi yata yata dönerim ben burayı" mesajını bana inceden veriyor gibi, tamamen kendi paranoyam da olabilir, bir fikrim yok ama bu şekilde dönmeye devam, heycanlı bir sürüş dedikleri sanırım bu.

    yüksek olması acemi dostu olmasını sağlıyor hacı. bir iki kere kenardan gidim derken lastikleri kaldırıma çıkarmışlığım var (gülmeyin lan daha 2 günlük şöfördüm). hatta yolda hiç bir logar kapağını ve çukuru ıskalamadan gittiğim için, seçimim konusunda arkadaşlarım alkışlıyor, hatta bir sonraki aracım kamyonet olursa daha da rahat edermişim. bununla beraber yine arkadaşlarımın demesine göre süspansiyonlar eh işte kıvamındaymış, lakin bunun sebebi ikinci el araç almış olmamdan (yani eski olmasından) mı kaynaklı, fabrika çıkışı mı böyle onu bilmiyoruz.

    direksiyon yumuşak bence, en azından tek elle kullanmama engel bir durum yok. rahat rahat dönüyor. manevra falan kolay. turu çokmuş, iyi bir yorum olarak söylüyorlar bunu kötü mü diyorlar hala anlamadım, bir hayli dönüyor işte. ha tabi unutmadan, böyle 70-80 gidiyorken aniden sağa kırmak istersen yo dostum yoo, sakin sürecen, heycana gelemiyor kibarım.

    hızlanma falan hak getire tabi, 0-100 km ye çıkana kadar 30 km yol yapıyorsun, şaka lan şaka, yine de 15 saniye falan sürüyor. ara hızlanmaları hoş ama. yokuş yukarı giderken vites düşürüp gaza bastın mı güzel hızlanıyor (nasıl, kapmışım işi di mi). tabi sen istiyor hız ben yakacak benzin demeyi ihmal etmiyor. yakıyor namussuz. neye göre kime göre yakıyor derseniz benim motorlara göre yakıyor. benim büyük motor 4.5 - 5.5 litre arası yakıyor(du sattım malesef :( ), küçük olan ellerinizden öper 3 litre yakıyor. fakat bu minimal ve sevimli şey 8.5 civarı benzin emikliyor (8lt den aşağı inemedim, sanırım motorda ayağımla fren yapar gibi gaza basmamalıyım).

    ortalama gidiyor ama çok yakıyor (burda direk bana göre), peki duruyor mu? duruyor hacı. önde disk frenler, arkada kampana frenler mevcut. 90 km hızı geçmiyorsan, 2 saniye takip mesafesi kuralına uyuyorsan hiç sıkıntı çıkarmıyor. üst hızlarda da fren yapmam gerektircek bir durum olmadı. önde 2 hava yastığı var bir de abs var (diğer üç harfli kısaltmalardan hiç biri yok). çalışıp çalışmadığını test etmek zorunda kalmam umarım. ha yağmurda da güzel duruyor ama burda alkışlar lastiğe gidiyor sanırım. karda buzda denemedim henüz, denersem yazarım onu da.

    tabi soğuk havada ısınmak lazım. madem arabaya biniyoruz klima ve kalorifer nimetlerinden faydalanmak lazım. lakin kulağımı çektiler klima daha da benzin yakmasına sebep olur diye, o yüzden ısınmak için kaloriferi açıyorum. nasıl diyim, bir çok arkadaşım sırf ısıtması için bu aracı almaya niyetlendi. geçenlerde havanın geldiği ızgaraların üstüne kestane koyduk, harika pişti. yarın köfte pişirmeyi deniycem bakalım. başarılı olursam mangala elvada derim, zira minicik bagajda çok yer kaplıyor.

    arabacı tayfasına göre, bagajı yok gibi bir şey. ama motorcuysan bi dünya bagajın var. arka koltuk, aracın tavanı, hatta kaputun üstü bile benim için potansiyel eşya taşıma yerleri. bu kısmı arabacı tayfa dert etsin, benim için problem bile değil. 4 kişilik araç deniyor, 6 kişi taşıdım ben bunda (evet rahat bir yolculuk değildi).

    şimdi aracın içi dar ya, haliyle içerde ortalama 1 metreküp falan hava oluyor. zaten bence aracın kalorifer marifetiyle çabuk ve çok ısınmasının sebebi de bu bence. zaten 4 kişi binersek 4 zamanlı motor gibi nefes alıp veriyoruz, bir kişi emme işlemi yaparken, biri sıkıştırma, biri yakma diğeri de dışarı atma işlemini yapıyor. senkron hareket edince havasızlık olmuyor. aynı anda hava alırsanız mazalla araç içine bükülebilir ama allahtan malzeme sağlam da yamulma falan olmuyor, cam esniyor o kadar (tabi ki şaka olur mu öyle şey iki kişi aynı anda nefes alırken iki kişi nefes veriyor).

    ses sistemi dandik hacı. benim alette cd sürücü bozuk, usb girişi yok, aux falan da yok (başka üç harf yok demiştim inanmadınız) mecbur radyo dinliyoruz. geçen bir şarkı dinledim "ulan dedim hatunun sese bak erkek gibi" meğer hadiseymiş. öyle berbat kolonlar. radyoyu değiştirmek istedim, double din diye tabir ediyorlar teybi, pahalı lan o şeyler. single din denen şeylerden takmak istersem de çerçeve diye bir şey varmış o değişecekmiş, bokmuş, püsürmüş. neyse yılların metalcisi olarak şu an metal repartuarımdan çok pop repartuarım oldu, hayır bazen farkında olmadan şarkıya eşlik ediyorum, arkadaşlar tuhaf tuhaf bana bakıyor, hoş değil.

    araba ufak olunca trafikte üstünüze gelen çok oluyor, motorculuktan alışığız allahtan, önlem olarak levyeme fiyonk bağladım. arabadan fiyonklu levyeyle inince adamlar kaçıyor, ya da gülmekten bir şey diyemiyorlar. ikincisi çok onur kırıcı, hayır abi hızlıca da kaçamıyorsun ki, yavaş hızlanıyor şeker şey.

    sonuç olarak pişman değilim. pahalı olmasını (bence) bir kenara koyarsanız, birazcık olsun arazi merakınız varsa, tavsiye ederim ama çok yakıyor bu diye bana gelmeyin.

    arazi demişken, bende küçük çapta denedim. böyle bir planım yoktu. yol yapım çalışmasına denk geldik, adamlar dönün dedi, ben ormana girmeyi tercih ettim, rahat ama yavaş bir şekilde gittik. yandaki arkadaşlar bizim arabalarla buraya giremezdik demesi götümü kaldırmadı değil hani.

    ayırca aracı almam konusunda gerekli gazı veren feliskyreyize de burdan selam ederim.
  • biri gelmis 4 cekeri calismayan jimny videosu paylasmis bak cikamiyor diye. arazide devrilmesi en zor araclardan birine zirt pirt devrilen falan demis.

    digeri demis duster alirim ayni yere giderim

    digeri ford ranger demis

    bir baskasi g serisi alamayan bunu aliyor demis.

    (hayatinda offroad yapmamis, etkinligine katilmamis arazi gormemis onu da gectim jimny'nin katildigi yarislari bile izlememis kisiler yaziyor bunlari. yani adam hayatinda 4 ceker araca binmemis instagramdan falan gordugu videolardan bildiği kadariyla insan elestiriyor.)

    becce kitli 2006 jimny sahibi olarak, ve neredeyse türkiye'de katilmadigi offroad etkinligi, dahil olmadigi grup kalmayan biri olarak yazıyım. bu etkinliklere amerikancilarin, duster ve rangercilarin etkinliklerine jimny ile misafir olarak katilan biri olarak yaziyim. japonculari soylemiyorum zaten.

    arazide devrilmesi asiri derecede zordur. offroad yarislarina katiliyor insanlar jimny ile gidin izleyin biraz.

    kisa aks araligindan dolayi engebe gecisleri muthistir. ford ranger tabi ki daha gucludur ama aks mesafisinden dolayi sikinti yasayacagi yerde jimny yürüyüp gidebilir.

    ön tamponu degistirince yaklasma acisi inanilmaz olur dağ tepe tas dinlemez cikar gider.

    hafiftir g serisinin kaldigi kumda ya da camurda hafifliginden dolayi batmadan cikip gidebilir.

    4 ceker sistemi harika calisir duster etkinliginde bir cok 4 ceker dusterin zorlandigi yerde rolantide gecip gitmistik.

    yani bu sekilde onlarca sey sayarim ama onemli olan insanimizin bilmedigi konuda yorum yapma hirsi. yani bilmedigin konuda konusabilirsin tabi ki ama hayatinda hic kullanmadigin arabayi kullanan kisiden daha iyi biliyormus gibi yorum yapma cabasi komik oluyor okuyunca.

    gidin biraz etkinliklere katilin arazide gorun kamp yapin offroad yapin yaris izleyin. izlediginiz 3-4 instagram videosundan yorum yapmayın.

    arabayi biraz da gomeyim. uzun yolda rampa cikmaz kamyon gibi sag seride gecersin sollama yapamazsin eziyet gibi orta seritten gidersin. 110 dan sonra dua etmeye baslarsin. ani frende bazen durmayacak kesin dersin. bagajina bir sey sığdırman imkansiz tepe sepeti alsan sesi ayri dert yakiti ayri dert. yakit demisken araba 13-14 litre icer 100km de (offroad donanimli bir onceki kasasi icin konusuyorum, fabrika cikisli halleri ve son kasasi icin değil.)

    ama iste araziye cikinca gectigi gittigi yerlerde oyle guzel his verir ki her seye değer dersin.

    mesela arkadas kimsenin gidemedigi yerr gidiyorum demis diye ornek vereyim belki daha iyi anlarsiniz.

    sile civarinda sahilde bir tepem var yola epeyce uzak sirti daga bakiyor araçla dere gecisi sonrasi gidiliyor. atv haric araçla gidilmesi imkansiz kampa oraya gidiyoruz. karadan yuruyerek gelemezsin, kumdan yurusen asiri uzak agir araba ford ranger vs batiyor kum cok yumusak. orda kamp yapmak dunyadan kopmak resmen. her seyden uzaklaşmak. araba bana bu imkani sagliyor. ve bunu her yil sadece yag ve suyunu koyarak yapiyor. her arazi sonrasi sanayiye ugrayarak değil.
  • 4 kişi bindik biz buna (300-350 kg.), önce motor sesi ile "noluyoruz" dedirtti. sanki 1,3 lt.lik bir japon motoru yok da, 8 silindirli amerikan çalışıyor. bir gürleme, bir ses, cezbetti hemen...

    derken çıktık yola, ondan sonra yoldan çıktık.
    bayır, rampa, iniş, çıkış, taşlı topraklı yollar, engebeler, araziler... "şuraya girsek mi" diye düşündüğümüz her yere girdi, en ufak bir titreme ve takılma yapmadan bastı geçti. bu küçük arazı aracını görünce çok büyük beklentiler içerisinde olmayan ben, bir yarım saat sonra etraftaki en alakasız noktaları gözüme kestirir oldum.

    üstelik bizi böylesine yerlere sokup çıkaran bu araçtaki lastikler, arazi lastiği bile değildi.

    sonuç olarak, kendisine karşı nötrdüm, şimdi çok saygı duyuyorum.
  • bir yılın sonunda 14bin km yaptığım araç. normalde motorla yılda 16bin - 18bin arası yapıyordum (full şehir içi). bu sefer bu yıl motorla sadece 3bin km yapmışım. yani yine ortalamayı tutturdum sayılır.

    neyse bir yıl içinde neredeyse hiç yanlız sürmedim. her zaman yolcum oldu ve size araba ile ilgili olumlu/olumsuz yolcu yorumları:

    -ay buna binilmiyo be (tek kapı olunca mecbur ön koltuğu kaydırıyorsunuz, arabada hafif yüksek, arkaya binecek olanlar pek hoşlaşmıyor bu işten)

    -biraz daha geniş araba alaydın keşke (2 kişilik arkaya 4 kişi sığmakta ısrar edenlerce)

    -keşke dizeli olsaydı (100km de ortalama 7,5 / 8 litre yaktığını öğrenenlerce)

    -olum binek araba al ne bu tın tın (80/90 km hız ortalamasını geçmediğimden, normal binek alsam yine geçmem ama haberleri yok)

    -at mı besliyon arabada? (tamamen benle alakalı, biraz pisim de)

    -harbiden doğru tercih yapmışın (bozuk asfalt, yol çalışması için kapatılmış asfaltsız yok vs. lerden giderken ve asla ıskalamadığım logar kapaklarından geçerken)

    -bi de benim arabaya pratik diyolar, süper lan (dar yere park ederken, hala beceremiyorum ama yine de giriyorum)

    -ordan çıkmaz lan, vaay (küçük offroad eğlenceleri)

    -ordan çıkmaz lan, dedim sana (küçük offroad eğlenceleri)

    -sırf kaloriferi için alırım ben bunu (kışın büyük nimet)

    -bu araçta kendimi güvende hissediyorum (haklı mıdır değil midir bilmiyorum ama bende öyle)

    -hacı sat motoru, bunu da sat, daha büyük bir şey al. artık yaşlı başlı adamsın ciddi bir şeyler sür (bi sittir git canım arkadaşım).

    -bagajı nerde bunun (eşyası olanlara bagajı açınca)

    aşağı yukarı diğer yorumlarda bu şekilde. seveni de var sevmeyeni de.
    bir senenin sonunda hiç bir zaman araba sevmiyceğimi daha iyi anladım ama bunu da uzun yıllar satacağımı hiç sanmıyorum, çok iş görüyor namussuz.
  • lansmanı yapıldığında 180 bin tl lirası olan aracın güncel fiyatı 660 bin tl. görsel olarak çok beğendiğim, güncel yakıt fiyatlarıyla hesapladığımda üzecek tüketime sahip araçtır.

    edit: imla
  • bir insanın hobisini aşağılamak için gerçekten çok kütü biri olmak gerekir. dahası belli ki konu hakkında fikriniz dahi yok. ne kadar mutsuz kötü kalpli insanlarsınız. umarım gerçek hayatta karşılaşmayız. jimny sizi şehirlerden uzağa, belki bir dağ başına belki de bir ormanın ortasına götürebilecek, kolay arıza vermeyen bir arazi aracıdır. daha iyisi de kötüsü de vardır.
  • off road performansi beklentilerin cok cok otesinde olan, dag bayir tirmandigi icin keci diye anilan bir jipcik. asfalta gelince 80-90 km/h hizdan sonra huysuzlandigi icin bi de cukurda tumsekte once savrulup sonra topladigi icin ilk etapta korkutabilir. korkmayin bayanlar, korkmayin ben yaninizdayim.
hesabın var mı? giriş yap