• gürcistan sınırlarını tarihindeki en geniş haline getiren savaşçı kraliçedir. iran ve anadolu selçuklu devletlerine kök söktürmüş, komsenos'ların trabzon'da imparatorluk kurmasına destek olmuştur.
  • gürcistan' a 1184-1213 arasında altın çağını yaşatan kraliçe.
    kraliçeler kraliçesi olarak da bilinir.
  • eski ahit - genesis'te tamar bahsi. thomas mann'a göre daha baştan gözünü tarihe geçmeye dikmiş olan bu kadın önce yakup'u kendine yakıyor, aşık ediyor, sonra yakup'tan onu torunu er ile evermesini* istiyor, er ve onan peş peşe ölünce, arada eşinin kardeşiyle evliliği sürdürme geleneğini başlatan da oluyor, üçüncü kardeş şelah ile evlenmek istediyse de kayınpederi dul yahuda'nın* gözü korkuyor, erteleyip zaman kazanmak için tamar'ı dul yasına babasının evine gönderiyor, zamanı gelince de oğluyla evermiyor, sonra günün biri fahişe sanarak şehvetli olduğundan sevişiyor, gelininden peres ve zerah adlı ikizleri oluyor. her şeye rağmen kadın korkulan, çekinilen biçimde de kalsa tamar toplum dışı olmuyor, kabile içinde kalıyor ve soyundan da gerçekten yahudilerde önem verilen bireyler doğuyor.

    [tamar, gölgesunan'ın önünde mağrur bir edayla eğildi; çünkü onun gönlünden geçen bir fikir vardı: "ben yörünge üzerindeyim, ama sen değilsin, her ne kadar ışıl ışıl olsan da."] thomas mann - joseph und seine brüder

    tamar’ı tanımayan judah (yahuda) onunla yatar ve bu ilişkiden ikiz kardeşler caleb ve pinhas dünyaya gelir.

    talmud ve midrash’ta yazıldığına göre jashua’nın (joshua?) rahab’a gönderdiği casuslar işte bu caleb ve pinhas’ tır. tanınmamak için pereç (perec?, peres) ve zerah isimlerini kullanmışlar, tarihte kod adı verilmiş bilinen ilk casuslar olmuşlar aynı zamanda.

    [tamar, arapçada "meyve" demek, ama aynı zamanda, ünlü melikesinin adı olduğu için gürcistan'daki en yüce kadın adlarından biri de! onun ne türkçe ne arapça konuştuğu, hele de bütün osmanlı imparatorluğutopraklarında gürcülerin en güzel kızlar olduğu bilinince kuşkuya yer kalmaz.] amin maalouf - le rocher de tanios

    (bkz: rahab/@ibisile)
    (bkz: rut)
  • kral davut'un, erkek kardeşi tarafından tecavüze uğrayan kızı. tarih m.ö. 990 dolayları.
  • en eski ve gizli cadı topluluğudur. kendi aralarında kullandıkları sembollere dayalı bir dilleri vadır. topluluğa ait bazı takılar mevcuttur, beşbinden fazla rituele sahiptirler, ritüel uygulamaları zamanla ve yetkin birinin onayıyla geliştirilebilir.
  • ince harfleri kalın söylemesi ile tarihe geçebilecek saint benoit lisesinin kimya hocası
  • eski ahit'teki yaratılış kitabından bir karakter. yahuda'nın kayın-kızı. epey çalkantılı bir cinsel hayatı olmuş. hikayesi şöyle (kaynağı: yaratılış 38):

    yahuda bu kızı ilk oğlu er ile evlendiriyor. er, yahveh tarafından "kötü" olduğu için öldürüldükten sonra (levirate adlı yahudi geleneğine göre) er'in kardeşi onan, er'in adına tamar'dan çocuk yapmakla görevlendiriliyor. onan yapmasında rol oynayacağı çocuğun kendi soyu olarak anılmayacağını bildiği için tamarla ilişkiye girerken bir türlü içine boşalmıyor; yahveh onan'ın bu tavrını ve geleneği hiçe saymasını hoş karşılamayıp onu da öldürüyor. yahuda da üçüncü oğlu şela büyüyüne kadar tamar'a dul olarak babasının yanında yaşamasını söylüyor. yahuda "şela da yanlış bir şey yapar, öldürülür, neme lazım" diye düşünüyor.

    aradan yıllar geçiyor, yahuda'nın karısı ölüyor. sonra yahuda timnah şehrine, koyunlarını kırkmaya gidiyor (ne alaka anlamadım; ya hikaye biraz kopuk burda, ya da karın ölünce koyunlarını kırkmak başka bir gelenek). birileri "yahuda timnah'a gidiyor" diye tamar'a haber verince tamar dul giysilerini çıkartıp bir örtü ve peçe ile giyinip timnah yolunun üzerindeki enaim adlı yerin girişine oturuyor. hikayeye göre bunu şela büyüdüğü halde kendisine koca olarak verilmediğini fark ettiği için yapıyor (nedense o aileye gelin olarak gitmeye çok hevesli. parası az ve dul olduktan sonra başka aileden biriyle evlenmesi yasak falan herhalde; en mantıklı açıklaması o).

    hikayenin buraya kadar olan kısmından tamar yahuda'ya "şela'yı benle evlendircektin, noldu?" demeye yola çıkıyor gibi gözüküyor ama kendisi bizi ters köşeye yatırıyor: yahuda enaim'in kapısına gelince tamar'ı görüyor ve yüzü örtülü olduğundan kendisini fahişe sanıyor (muhtemelen tamar'ın asıl amacı da o). tamar'a "hadi gel, seninle yatayım" diyor*, tamar ödemeyi neyle yapacağını soruyor. yahuda sürüsünden bir keçi göndereceğini söylüyor; kadın göndereceğini garanti altına almak için yahuda'dan yüzüğünü, tespihini ve değneğini rehin olarak istiyor. anlaşma tamamlandıktan sonra yatıyorlar, ve tamar hamile kalıyor.

    sonrasında herkes yoluna gidiyor; tamar evine dönüp tekrar dul kılığına giriyor. yahuda bir arkadaşını keçiyi vermek ve eşyaları geri almak için enaim'e yolluyor; bu arkadaş sorup soruştursa da bahsedilen fahişeyi bulamıyor haliyle. arkadaşı kadını bulamadığını yahuda'ya söylüyor, yahuda'da "neyse bırak, eşyalar onda kalsın; daha fazla kurcalayıp milleti kendimize güldürmeyelim" diyor.

    yaklaşık üç ay sonra birileri yahuda'ya gelip "kayın kızın fahişelik yaparak hamile kalmış" diye haber veriyorlar. yahuda da "dışarı çıkarın, yakılsın" diyor*. dışarı çıkarılırken yahuda'dan rehin aldığı eşyaları birisine verip "bunların sahibi adam çocuğumun sahibidir" diyerek yahuda'ya haber yolluyor. yahuda eşyaların kendine ait olduğunu görünce "o benden daha dürüst, çünkü şela'yı ona vermedim" diyor (ve kadını serbest bırakıyorlar). ikisinin evlenip evlenmediklerine dair bir şey yok, ama bir daha ilişkiye girmedikleri yazıyor. sonra ikiz doğuruyor tamar.
  • ermenicedir ve ermeilerin çok kullandıkları bir ismidir.ayrıca bu isme sahip çirkin hiçbir kadın hiç görmedim.
  • sanıyorum ki yeni bir yazar.
    osmanlıca başlığındaki uzun entrysiyle keşfettim.
    sonra diğer yazdıklarının altına da imza atabileceğimi fark ettim.
    bilvesile selam ederim.
  • can tanrıyar'ın eşinin ismi
hesabın var mı? giriş yap