• müziğine kadar çakmadır. nerede the pierces nerede bunlar. ha "parasını verdik cover yaptık" diyebilirsiniz tabii ama parayla çakınca da çakma oluyorsun be.
  • orijinali pretty little liars ile alakası olmayan türk dizisi. bir 10 dakika izlemem sadece konusu itibariyle aynı olmalarına, ikili ilişkilerde çok farklı olduğunu görmeme yetti.

    --- spoiler ---

    örnek vermek gerekirse pretty little liar'da wren spencer ile alan memnun satan memnun tarzında bir ilişki yaşarken, bizim tatlı küçük yalancılar'da spencer wren'a tokat falan atıyor, bir atarlanmalar.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak tutunamadığım, beğenemedim dizi. uyarlamayın ulan. bırakın işte, olduğu gibi güzel haliyle kalsın.
  • ne kadar çakma dense de, isim yapmış diziden uyarlanan senaryo sayesinde ilkokul çocuğuna anlatır gibi senaryo yazılan yaz dizileri sayesinde yükselecek olan dizidir. iyi stratejinin ürünü.

    kalite hakkında yorum yok. uyanlandığı ya da uyarlanan diziyi izlemedim genel bir hipotez.
  • bu erotik bir film değil miydi yav
  • pretty little liars'in türkleştirilmeye çalışıp başarılamamış halidir. hayır bırakın orjinali kalsın o dizi hiç türk kültürüne uyucakmı.--- spoiler ---

    en merak ettiğim emily'nin lezbiyen oluşu değiştirilecekmi?
    --- spoiler ---
  • gözlük takınca beyazlayan, eline gitar alınca eski rengine dönen saçlara sahip bir karakteri olan dizi.
  • ulan bir boku da beğenin diyesim geldi şimdi yorumları okuyunca.
  • başıma birşey gelmeyecekse beğendiğim dizi, orjinalini izlemedim o yüzden kıyas yapamıyorum ama ben sevdim. umarım tutar da bitirmezler.
  • bence türk televizyon tarihinin yüz karası olan çakma dizi. ulan hiç mi utanmanız yok, allahınız da mı yok ? (bkz: pretty little liars) türk versiyon yapılır mı hiç ya?

    (bkz: ay rezalet, rezalet!)
  • bu diziyle ilgili yorumları görünce öğrendim original versiyonu da varmış. dün akşam oturup ilk iki bölümünü izledim ve enteresan bir şekilde, orijinalinin ilk iki bölümü türk versiyonunun 1. bölümünde vardı ama ona ragmen, sanki türkçe versiyonunda daha yaya yaya daha uzun uzun anlatımlar sahneler vardı gibime geldi.
    ve ben, original ilk iki bölüme karşılık tr ilk iki bölümü kesinlikle çok çok daha fazla beğendim.

    bildiğim kadarıyla dizinin yapımcılarıyla ortaklaşa girişiliyor bu yerlileştirilen dizi işlerine.. yani kendi yapımcılarının onayıyla yayına sunuluyor. dolayısıyla öyle yerden yere vurulmasını orijinalinin göklere çıkarılmasını pek de anlayamıyorum.

    genel pazarlama mantığı, hangi pazara ürünü sattığına gore üründe birtakım değişiklikler yapılmasını gerektirir. farklı kültürlerle uyumlu çalışma ya da farklılıklara açık olmak da aslında aynen böyle birşey...

    dizinin tr versiyonunda, tv kanallarında yayınlanması konusunda sakınca oluşturabilecek öğelerin ayıklanması ve değiştirilmesi oldukça mantıklı ve makul bir yaklaşım gibi geliyor bana.

    ha evet, gönül isterdi ki, bu denli göze kulağa hitap eden yapımların tamamiyle yerli senaristlerden çıkıp dünyaya yayılması... düşününce yurtdışına pazarladığımız diziler olduğunu biliyorum ama benim kastettiğim gözyaşlarının sel olup aktığı ya da salt aşk tabanında ilerleyip herhangi bir zeka kıpırtısı olmadan önümüze sunulan "ay bu sefer kavuşsalar keşke" klişelerinden ziyade, daha fazla mantık yürütülecek, senaryoların izleyiciyle akıl oyunları oynayadığı yabancı menşeili dizilerdeki gibi birşeylerden bahsediyorum...

    her neyse, özetle diziyi çok beğendim. emeği geçen herkesin eline sağlık..
hesabın var mı? giriş yap