• kesinlikle bir meselesi olan filmlerden. yine de ayni konu etrafinda defalarca donmesi ve kliselerden bu denli beslenmesi biraz kabak tadi vermedi degil.
    ozetle anlattigi yeni bir sey yok yine de gulumseten grafikleri icin izlenebilir.
  • minnienin annesi ve monroe ile tartıştıktan sonra bardan çıkarken kameranın 1-2 saniye takılı kaldığı sigara içen kadına dikkatle bakanların filme konu olan çizgi romanın çizeri phoebe gloeckner' i görebilecekleri film.

    bir yıllık terapi ve birkaç kitabın bana öğretemediğini çok güzel öğretmiş, sanatın gücünü bir kez daha kanıtlamıştır.
  • son derece dürüst, açık sözlü, önyargısız ve cesur bir film. cinselliğe, mutluluk düşüncesine ve yaşamın anlamına yargılamadan, suçlamadan ve belki de ilk defa bu kadar kızların tarafından bakabilmeyi başarmış. bunu yaparken de unicornlarla pembe bulutların üzerinde gezinmemeyi de başarmış. her şey dozunda, dengeli.

    fakat adam da yakışıklı (bkz: alexander skarsgard)
  • fx kanalının aşağıdaki açıklamaya sahip +13 dizisi. billie piper'in başrol oynadığı ilginç konusuyla dikkat çekiyor.

    --spoiler--
    belle de jour'un ingiltere'de bestseller olan "the ıntimate adventures of a london call girl" adlı kitabından uyarlanan "secret diary of a call girl" üst kesim bir telekızın gündelik maceralarının hikâyesi.
    --spoiler--
  • çocuk istismarını normalleştirerek anlatarak rahatsız eden film.

    15 yaşında bedenini, arzularını keşfetmek isteyen genç bir kızın dünyasını izliyoruz. filmin müzikleri çok hoş. bel powley ve alexander skarsgard iyi oynamışlar.

    --- spoiler ---

    rahatsızlık duyduğum boyutu, bu yolculuğa 30 yaşlarında, annesinin de sevgilisi olan bir erkekle çıkmış olması. filmde bolca yetişkin bir adamla, 15 yaşında bir kızın sevişme görüntüleri var.

    elbette bedensel arzularını yaşamaya karar veren bir kızın serüveni hepimizin dikkatini çeker. bunu tecrübeli bir erkeği seçerek kendini keşfetmesi, tecrübesiz bir erkekle birlikte olurken de nelerden keyif aldığını öğrenmesi, kadınların cinselliği özgürce yaşadıklarında tutkularını daha iyi ifade edebileceğini izliyoruz. eğlenmek amacıyla da olsa, para karşılığında seks yapmanın çok da iyi bir fikir olmadığını, grup sevişmesinden çok da memnun kalmadığını keşfetmesi gibi. en son, eşcinsel birliktelik de deniyor kahramanımız ve filmin sonunda bundan da kaçıyor. her kadın gibi ona neyin acı verebileceğini, nelerin mutlu edeceğini tüm arzularını yaşayarak deneyimliyor. hayatın çizgi roman kahramanlarının yaşadığı gibi maceraperest bir döngüsü olmadığını da.

    ayrıca, erkek izleyicilerin gözünden kaçmış bir ayrıntıyı da belirtmek istiyorum. hani erkek erkeğe konuştuğunuzda seviştiğiniz kızları abartarak anlatıyor ya bazılarınız... işte bu muhabbetler, kızlar arasında aynı bu filmde anlatıldığı gibi dönüyor. herşey en küçük ayrıntısına kadar anlatılıyor ve gülüşülüyor. bir tek evli kadınlar mahremiyetini uluorta anlatmıyorlar sanırım. ama onlar da bebek yapma çalışmalarından bahsederler genellikle.

    dokunulmak, arzulanmak, sevilmek isteyen tüm kadınlara şu sözlerle veda ediyor film...

    "hep annem gibi dik olmayı düşünürdüm. ama o mutlu olmak için bir erkeğe ihtiyacı olduğunu sanıyor. ben böyle değilim. belki de beni kimse sevmiyor. belki de kimse sevmeyecek. ama mesele, belki de başka biri tarafından sevilmek değildir.

    bu, gün gelip büyüyen bütün kızlar içindi..."
    --- spoiler ---

    izlenmiş en iyi gerilim filmleri: (bkz: #101314076)
    izlenmiş en iyi romantik filmler: (bkz: #122389518)

    düzeltme: imlâ
  • the diary of a teenage girl (2015)

    ergenlikten genç kızlığa uzanan ve minnie adındaki bir kızın cinselliği keşfetmesini anlatan film, ilerleyişi ile şaşırtmayan ve çok büyük dertleri olmayan, cesur sahnelerini takdir etsem de biraz da abartıldığını düşündüğüm bir film the diary of teenage girl. konu; kardeşiyle birlikte annesi ve onun erkek arkadaşıyla yaşayan 15 yaşındaki minnie, annesinin erkek arkadaşıyla yakınlaşır ve ilk cinsellik deneyimini onunla tadar. sonrasında devam eden cinsel ilişki, ikili arasındaki ilişkiyi içinden çıkılmaz bir duruma sokar. genel anlamda, cinsellik keşfi üzerine etkileyen filmlerden ve ortalamanın üstünde seyir zevki verenlerden biri değil.

    6 / 10
  • so, maybe nobody loves me,maybe nobody will ever love me. but maybe it's not about being loved by somebody else.

    kenara yazılsın.
  • holywood yine doğrucu ve ahlaki zeminde filmi noktalamış. zihinlerde güzel ve ahlaklı bir son bırakır.
    --- spoiler ---

    -her ne kadar kız günlüğünde 15 yaşındayım falan dese de filmde oynattıkları kız baya baya olgun görünümlü, izlerken bu genç denilmez ve rahatsızlık duyulmaz.

    -film boyunca üvey baba kızın annesiyle ilişkiye girdiği görülmez.

    -filmde ilişki gizli bırakılmaz, açığa çıkartılır. konuşmalar ve tartışmalar olur; kız kızıp evden çıkar; ama kız en sonunda tekrar annesinin evine gelir ve hep birlikte aile olurlar; ama üvey baba çoktan aileden çıkmıştır; artık evde değildir.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    2015 yapımı amerikan komedi dram türünde film. 1970'te san francisco'da 15 yaşında bir kızın cinsellik, uyuşturucu, karikatür çizimleri, sesli günlük gibi şeylerle olgunlaşma süreci anlatıla-gelmektedir. her nedense beklediğim gibi çıkmadı. filme konsantre olamadım dahil olamadım lakin oyunculuklar ve müzikleri beğendim. böyle coming of age türü filmleri ve böyle çizimlerle dış ses ile ilerleyen filmleri severim. siz de seviyorsanız ve özellikle baş-rolle (bkz: bel powley) aynı cinsiyetten ve yakın yaşlardaysanız büyük ihtimal sevecekseniz. kız 92 doğumluymuş. 15 yaş rolünü 22 yaşında kıza oynatmışlar.

    (bkz: kristen wiig)

    --- spoiler ---
  • bu filmi ilk izlediğim zaman 20 yaşındaydım, ben de şarkılarıyla, hikayesiyle, çekimleri ve alexander skarsgård * ile inanılmaz büyük etki bırakmıştı.
    şimdi blu tv de görünce müthiş bi heyecanla 27 yaşımda tekrar izledim ve yine gürül gürül bi mutluluk ve umutla doldum ya, aynı hissiyatı american honey filminde de alıyorum mesela.
    aşığıyım bu duyguların.

    a fool in love
hesabın var mı? giriş yap