• tam adi "the emperor of all maladies: a biography of cancer" olan sahane bir siddhartha mukherjee kitabidir. kanserin genel bir tarihcesini, kanser arastirmasindaki onemli insanlarin kisa hikayelerini, tedavi icin kullanilamis ve de kullanilan cesitli yontemlerin ozetleri cok akici ve de guzel bir dille anlatir.

    genelde bu tarz tarihceleri inanilmaz cirkin kilan anlamsiz terimler bu kitapta epeyce azdir, boylece de cok daha genis bir kitleye hitap eder. eger bu alanda bir seyler okumak, genel kultur edinmek istiyorsaniz bu kitabi siddetle tavsiye ederim. eger bu alanda arastirma yapiyorsaniz ise bu kitabi okumanizi, affiniza siginarak, salik ederim -- zira eminim siz de epeyce gaza gelecek ve faber'den tutun varmus'a, halsted'in radikal ameliyatlarindan gleevec'e kadar pek cok konuya farkli bir bakis acisi kazanacaksiniz.

    domingo yayınevi tarafindan yayimlanan turkce cevirisi icin (bkz: tum hastaliklarin sahi).
  • 2011 pulitzer edebiyat dışı kitap ödülünü kazanmıştır.
  • aynı yazarın ikinci kitabı olan the gene* de en az bu kitap kadar güzeldir, genetik araştırmalarını mendel'den alıp bugünkü crispr tekniğine kadar anlatan, kronolojik gelişimin ötesinde genetikle ilgili bilgiler verip pek çok güzel soru soran bir kitap, şiddetle tavsiye ederim.
  • bu kitabın fiziksel baskısını bulabileceğim bir yer önerirseniz veya sizde varsa benimle paylaşmak isterseniz çok sevinirim.

    not: bu entry kendi kendini zamanı geldiğinde imha edecektir.
  • çok büyük hevesle alıp yarısına kadar çok zor okuduğum bir kitap oldu ve iş alanım onkoloji üzerine gelişmesine rağmen durum böyleyse dışardan bir kişi hiç okuyamaz bu kitabı.

    kitap hakkında araştırma yapmak için buraları karıştıranlara ön bilgi; kitap soner yalçın tarzı yazılmış,yane iş kronolojik sıradan giriyor ama öyle bir dallanıyor ki belirli süre sonra magazine giriyor ,bahsedilen doktorların hanımlarıyla kavgalarına kadar okuyoruz .bu bilgiler biraz fazla kişisel ve gereksiz.ve bu bilgiler nasıl toplandı ?

    nasıl bu ödülü aldı?
    cevap: bilemiyorum.

    kanser hakkında araştırma yapmak isteyenler için faydalı bir kaynak ama fazlası değil .
  • “bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasına bağlı olarak yakın dokulara yayılmasıyla veya uzak dokulara sıçramasıyla beliren hastalık, amansız hastalık.” kanserin sözlükteki anlamı bu. kimilerimiz için kanser sadece sözlükteki anlamından ibaret olsa da, kimilerimizin hayatında sadece bir kelimeden çok daha fazla yer kaplar. hastalıktan dolayı yakınlarını kaybetmiş olanlar için üzüntü, hastalığa sahip olanlar için zor tedavi seansları, mücadele ve hastalığı atlatmış olanlar içinse zafer demek olabilir.

    siddhartha mukherjee, “tüm hastalıkların şahı” kitabı bir kanser biyografisi. hastalığın mö 27. yüzyılda mısırlı hekim imhotep tarafından ilk teşhis edildiği fakat daha adının konulmadığı zamandan başlayarak günümüze kadar hastalığın teşhisi, tedavisi ile ilgili gelişmeleri kronolojik olarak sıralıyor. kitabı okurken bir bilim kitabından çok sanki bir edebiyat kitabı okuyor gibi hissediyorsunuz. siddhartha mukherjee kanser ile yapılan mücadeleyi akıcı bir hikaye halinde okuyucularına aktarmayı başarmış. “ tüm hastalıkların şahı” kanser ile savaşan insanların cesur mücadelesini, tarih boyunca bu hastalığa çare bulmaya çalışan bilim insanlarının yolculuğunu anlatırken, okuyucuda da hastalıkla bugün mücadelemizde geçmişe göre daha iyi yerde olmamızı sağlayan bu insanlara minnet duygusunu uyandırıyor. çünkü kanseri yenebileceğine inanan bilim insanları ve daha önce denenmemiş tedavileri denemek için gönüllü olan cesarete sahip hastalar olmasa belki şu an olduğumuz yere ulaşamazdık. kanser teşhisi konulan bir hastanın şu sözleri bu mücadelenin ne kadar zor olduğunu anlatıyor; “ bütün bunları atlatma şansım üzerinde tekrar tekrar düşündüm. yüzde otuz. bu sayı gece boyunca aklıma düştü. şansım üçte bir bile değildi. geceyi gözüm açık geçirip tavana bakıyor ve düşünüyordum: yüzde otuz tam olarak ne demek? zamanın yüzde otuzu boyunca neler olup biter? ben de otuz yaşındayım; doksanın yüzde otuzu kadar. biri bana bir oyunda kazanma şansımın yüzde otuz olduğunu söylese, bu oyunu oynar mıydım?”

    kitap ile ilgili nacizane yazımın tamamı için;
    https://kelimelerinzihni.wordpress.com/…larin-sahi/
  • pulitzer'i kesinlikle hak etmiştir. tekrar ediyorum, hermann hesse senin avurtlu poponu yesin sidd.
hesabın var mı? giriş yap