• johnny depp'in, gözlerinde garip bir i$ikla oynadigi film. kuvvetle muhtemel ki, o i$iltinin adi oscar. film büyük gi$e yapmayabilir, sikici, bayik vs. bulunabilir fakat johnny depp'in oyunu her $eyi gölgede birakacak gibi.

    john malkovich hakkinda da bir iki kelam etmezsek olmaz $imdi, $öyle diyelim spoilere girmesin: biraz cyrano de bergerac, biraz da laz muteahhit.
  • john malkovich ve johnny depp in rol aldigi yapim.johnny depp, biseksüel bir şair olan john wilmot 'u canlandırmaktadir.
    (bkz: biri bu adama dur desin)
    (bkz: tum oscarlar sana feda olsun)
  • ''aşkı bana öğrettiğin için seni asla affetmeyeceğim.''
  • 16., 17. yüzyıllara, henüz kenefin ve yıkanmanın insan hayatında pek yeri olmadığı, ortalığın bok götürdüğü zamanlara ait filmler hem beni sıkıyor hem de izlemekten kendimi alamıyorum. bu film de bunlardan bir tanesi.

    johnny depp'in yine sıradışı bir karakteri canlandırdığı, bence oscar'ı kesinlikle hakettiği, ağır ancak dokunaklı film.
    ---spoiler ---
    aşkını itiraf edişi, karısının kollarında ağlayışı ve parlamento tiradı ile aklıma kazınan rochester beyi'nin hayatı sevmeyi öğrenmesini anlatan film.
    ---spoiler---
  • johnny depp'in performansı kendinden kısmen de olsa nefret ettirebilecek kadar sınır ötesi ve muhteşem...
  • nanocrowd'un tavsiyesiyle izledim bu filmi ben. hoşuma da gitti, çok hoş bir film. ama anlamadığım, merak ettiğim bir şeyler var:

    --- spoiler ---
    mesela ben bu adam gerçekten frengiden mi öldü meraktayım. sonuçta karısı var, metresi var. bildiğim kadarıyla frengiyken metresiyle birlikte oldu. bu kadınlar da frengi olmadı mı? olduysa, allah belanı versin hayvan herif sigigit demek yerine neden buna bir de merhamet gösterdiler? hadi karısı yırtmış olabilir, ama o tiyatrocu kızın hiç şansı yok kesin frengi. zaten ondan sonunda siktiri çekti bence adama.

    ayrıca frengiden ölmediyse bile, cıva zehirlenmesinden gitti adam. ayrıca ilk kez bir başrolün ölmesine üzülmedim. karısına yaptıklarından, insanlara davranış şekillerinden hiç hoşlanmamıştım çünkü. yıllarca ibnelik peşinde koşan insanların acı içersinde ölmelerinden zevk alıyorum. ama gerçek hayatta hiç böyle eden bulmuyor arkadaş.

    --- spoiler ---
  • müzikleriyle, diyaloglarıyla, hikayesiyle, johnny depp iyle, john malkovich iyle, kısacası her şeyiyle beni büyüleyen, izlediğim günden beri sevdiğim filmler içindeki birinci sırasını asla kaybetmemiş film.

    izleyen herkese aynı tadı vermiyor ama dikkat. izlettirmeye çalıştığım insanlar arasında "bu ne böyle" sözüyle çok karşılaştım.
  • "bir gün seninle aynı evin anahtarını taşımak istiyorum."

    ...
  • tekrar tekrar kaç defa izlediğimi artık hatırlayamadığım ama daha bir çok defa izleyeceğime emin olduğum şaheser... her seferinde bir filme hayran olunabilecekse o film benim için bu filmdir... yaşanılan dönem pek bir leziz yansıtılmış... olduğu gibi (evet, birkaç evvel hayatımda oralardaydım... öyle olmalı... hatırlıyorum... ya da şizofren bir philippine tarsierim :)

    her oyuncu, başrol oyuncularından figüranlarına kadar, işini hakkını vere vere yapmış... ve bir adam bu kadar mı yaşanarak anlatılır... sanki rol yapmıyor gibi "johnny depp"...

    zekasıyla, farkındalığıyla acı çeken bir adam ve hayatı böyle anlatılabilir sanırım... naçizane fikrim bu benim... ve filmin sonunda çalan o müthiş eser "rochester's farewell"... bırakın beni rochester'ımla, siz gidin dedirtiyor bana hep, gözlerimde yaşlarla...
  • http://us.imdb.com/title/tt0375920/ adresinde hakkindan gelinebilecek film.
hesabın var mı? giriş yap