the lumineers

• şu amerika'daki "talk show" programlarından birinin sonunda söyledikleri şarkıyla^* haberdar oldum bu gruptan. bu arada sanılmasın ki bütün gün yabancı dizi ve talk show izliyorum alakası yok. tay tv'yi ararken yanlışlıkla cnbc-e'de denk geldim yoksa ne işim var benim talk showla...
  
  genç ve takip edilesi insanlar inşallah ayakları düz basar. (amk yine karıştırdım yaa) her neyse kendilerini buradan ha ha hey hey hey diyerek selamlamak istiyorum.
• çıkardıkları cleopatra albümüne albüm değil de öykü kitabı demek geliyor içimden. bir sürü duygu yüklü hayat sığdırılmış, bu hayatlara da teker teker klip çekiyor allahsızlar. öykülerini dinlemek yeterince boğaza düğümken bir de yaptıkları kliplerle mideye yumruk yemiş gibi oluyor bünyem.
  
  bugün uzun zamandır beklediğim sleep on the floor klibini yayınladılar. tıpkı canım angela'da olduğu gibi sleep on the floor klibinde de o naif cleopatra taksisiyle bağı kurmuşlar. o taksideki her hikayeyi izleyebiliriz umarım.
  
  bu albüm çok başka, bambaşka bir çalışma, aslında basbaya sanat eseri. bilen bilir her şarkının bir öyküsü, dayandığı bir gerçeklik var. gözümden yaş akıtıyor bu insanlar ama dökülen yaşlarım helal olsun bu güzel yürekli insanlara.
  
  edit: angela klibini bir kez daha izleyince sleep on the floordaki çifti görüyoruz. adamlar ayrıntıları ne güzel döşemiş ya. esas cleopatra klibi ilk yayınlandığında dikkatli bir izleyici taksici ablanın yüzünde yer alan izin yolcu olan bu iki ablada da yer aldığını belirtmişti. o dönem hafif bir mind blown olmuştuk seyirciler olarak. son olarak şu yorumu direkt alıntılayayım da bu bahis kapansın: "she falls in love with a guy^*. her father dies and the guy she loves asks her to leave town with him^* but she stays in that town. she marries a guy she doesn't love and has a child ^*. when she's old and divorced she regrets not leaving town with her lover, back when her father died ^*."
• yağmurlu- karanlık bir sabah araba yolculuğunda power fm'de dinleyip kıyamete 1 gün kala duyduğum en güzel şarkıyı söyleyen grup the lumineers...ho hey!
• şarkıları adeta küçük göğüsleri^* olan bir kadını sevmek tadında olan grup. ne eline dolu dolu ağırlığınca gelir ne de hiç bir şey gelmemezlik etmez, diridir ama her zaman seni tatmin eder.
  
  hoş, zaten şarkılarının bir çok adı kadın isimlerinden oluşmaktadır.
  
  gloria, donna, ophelia, angela
  
  şöyle gecenin ilerleyen saatlerine hitaben, kexp performanslarını bırakalım.
• az bilinen fekat dinleyince insanı mutlu eden çogzel bir folk-rock grubu.
  (bkz: bir diğer benzeri için; mumford and sons)
  
  'stubborn love' diye de bi gerçekleri var. insanın dinlerken aşık olası geliyor azizim.
  hadi keep your head up, keep your love, head up, love !
• ho hey şarkısından daha güzel şarkıları da vardır.
  (bkz: morning song)
• stubborn love adlı eserleri de dinlemeye fazlasıyla değecek grup.
• indie ya da country sevenler özellikle bakmalıdır bu gruba. güzel proje olması tahmin ediyorum müzikteki o olağandışı dinginliği yakalayabilmiş olmalarından kaynaklanıyor. en eğlenceli ya da hızlı şarkılarında dahi huzurlu bir don't worry havası var.
• indie folk başlığında incelenebilir mi bilmiyorum ama tam da o türün olduğu playlistte dinlenebilen şarkılara sahip grup.
  
  bu grubu dinleyen bunları da dinler:
  
  (bkz: fleet foxes)
  (bkz: foals)
  (bkz: bon iver)
• muazzam bir kitap gibi.
  dinlerken gülümsediğim grup.
  gülümsetmesi hoşuma gidiyor.
  angela çok güzel mesela...