• joanna hogg yönetmenliğinde çekilmiş 2019 yılının en iyi filmlerinden biri. hikaye uyuşturucu bağımlılığı olan manipülatif ve baskın karakterli bir adam ile sinema okulunda okuyan pasif karakterli bir kadının ilişkisini anlatıyor. "sorunlu bir ilişki nasıl olur?" sorusuna cevap verilirken filmi bitirdiğinizde hissizliğe kapılmanız son derece mümkün. filmin çekimleri de oldukça şahane şiddetle öneriyorum. bu arada hikayenin devam filmi de gelecekmiş beklemedeyiz.

    --- spoiler ---

    hikayenin bu kadar açık olmasının yanında seksin ilişkilerindeki en büyük dinamiklerden biri olduğunu görmeden anlıyoruz bu da ne kadar ustalıklı çekildiğinin kanıtıdır bence.

    --- spoiler ---
  • klasik bir aşk hikayesini anlatan ingiliz filmi.

    --- spoiler ---

    sorunlu ilişki denmiş. sorunsuz ilişki var mı? asıl soru, karşımızdaki kişinin kusurlarını nasıl görüyoruz? adamın uyuşturucu kullanıyor olması uçlarda bir örnek olabilir ama büyük çerçeveye baktığımızda klasik bir ilişki görüyoruz. ilişkinin temel dinamiği doğal olarak aşk. aşkla birlikte seksin de ilişkinin itici güçlerinden birisi olduğu işlenmiş filmde. onun dışında, julie'nin adamda gördüğü hoşuna gitmeyen yanları, çiftin kısa süreliğine arasının bozulmasına yol açıyor. adamın julie'ye cevabı, kendisinin de julie'de beğenmediği yanları görmesi oluyor. buna benzer birkaç sahne daha izliyoruz filmde. adam sürekli iyi görünmek zorundaymışım gibi hissediyorum ve bu beni rahatsız ediyor diyor. iyi görünmüyor olabilirim ama iyiyim diyor. julie de bu konuda huzursuzluk duymadığını, içinin rahat olduğunu belirtiyor. bana kalırsa ikisi de yalan söylüyor. ilişkinin devamı için üç maymunu oynamak gerektiği vurgulanıyor filmde. adamın hırsızlık yapması, uyuşturucu müptelası olması vs aşkın gücüyle görmezden geliniyor.

    --- spoiler ---

    aşkın gücüne fazla bel bağlıyoruz bence. aşk güzel ediyor her şeyi diyor ya ezginin günlüğü delice zeytin'de. öyle olmuyor her zaman. her koyun kendi bacağından asılıyor. aşk dünyanın en güzel duygusu ama önce kendimizi sevmemiz gerekiyor. kendimizi sevmediğimizde, bizi sevene dahi zarar veriyoruz. kendimizi sevmek değil, sevmemek bencilce aslında. bizi sevene rağmen, bu bencilliğe devam ediyoruz. hayatın herkes için zor olduğu düşüncesini unutuyoruz.
  • kerem akça'nın yorumu https://youtu.be/sgzghn-6qnm
  • (bkz: jean honore fragonard)'ın the souvenir tablosu üzerine kurulu 2019 yapımı ingiliz filmi.

    --- spoiler ---

    günler gecelere dönüştü
    geceler güne
    gece ve gündüz gri bir hiçliğe bürünüyor
    ve hiçbir düşünce yok
    her geçen dakikadan sonra gelen korku var sadece.
    altı gün boyunca bir an bile dinlenmedim, çok yorgunum.
    o kadar yorgunum ki
    geceleri zaman yavaşlıyor.
    irade bilincimi kaybettim
    sonra da hiçe döndüm.
    gri bir hiçlik
    acıyı ölçmem için bir saniyem bile yoktu...
    acısız gecen bir anım bile olmadı
    böylece acının varlığı son buldu
    hiçbir şey yoktu
    ve ölülerin yolundan gidiyordum.
    ama sonra sonbahar kanadı, kol düğmelerim gibi..
    keskin bir acı
    ikinci bir gözden görüyor gibiydim
    ve tekrar doğdum.

    --- spoiler ---
  • beğendiğim bir film.

    --- spoiler ---

    kızın annesinin kontrolcülüğü ve bunun hayatına yansımaları gibi okuyorum ben. uzun metraj film çekme idealinin peşinden gidiyor ama bu ideali için tek başına çok ilerleyemiyor. baştan itibaren başarılı bir filme imza atacağı hissi yaşatıyor olabilir. bana göre başvurularda yaptığı konuşmalar ve kendi çevresine uzak bir konu seçmesi üzerine nasıl yapacağını bilememesi söz konusu. kısacası kız bu film yapma ideali peşinde ancak koşacak.

    adamla olan ilişkisi ve özgürlüğü de yine annesi ile ilişkisinin ürünü. ayrıca adamın yaptıklarını kabullenişi, film yazmakla uğraştığı dönemde, bir hayal dünyasında yaşadığının karşılığı gibi geliyor bana. dolayısıyla marjinal bir karakter ile anlaşmak normalleşiyor.

    ek bir övgü koymak istiyorum şuraya. adamın yüzündeki yara izini görmeden önce 2-3 diyalog dinliyoruz. adamı arkası dönük görüyoruz. bu da önyargısız bir şekilde adama yaklaşmamızı sağlıyor. bu hoşuma gitti.

    --- spoiler ---
  • görüntüler güzel fakat tilda swinton'a rağmen uzun, boğucu ve kopuk bir film.
  • ömrümde bu kadar can sıkıcı bir film kaç kere denk gelmiştir bilmiyorum. bayılıyorum az daha filmi izlerken. bir yerlerden ödül almış. ben ödül verilecek bir yanını göremedim filmin. gören varsa aydınlatırsa sevinirim açıkçası. hikaye sıradan, duygu aktarımı hiç yok neredeyse, dümdüz çekilmiş ve çekilmiş bu tip binlerce film. sanat adı altında çekilen filmlerin aşırı bir kopyası neden bir tane daha çekildi anlamış değilim. kötü mü kötü berbat mı berbat, sinirlendim bak gece gece.
  • utangaç ve hırslı bir film öğrencisi, bir sanatçı olarak kendini keşfetmeye başlarken bir yandan da karizmatik ama güvenilmez bir adam ile ilişkisini yürütmeye çalışır. korumacı annesine, endişeli arkadaşlarına rağmen hayallerini neredeyse mahvedecek olan bu duygusal ve yıpratıcı ilişkiye gittikçe kendini kaptırır. ünlü yazar-yönetmen (bkz: joanna hogg), genç bir sanatçının * ve kişisel portresini, tutkulu duygular ve kesin bir estetik ile birleştirerek rüya gibi bir ilk aşk hikayesi anlatıyor. tam bi (bkz: festival filmi); duygusuz, sıkıcı, monoton ve eylemsiz, sönük. aralarda bir iki dk ileri ala ala izledim. birde iki saat olması hiç çekilmiyor. filmi hiç beğenmedim. izlemezseniz kaybedecek gram birşeyiniz yok. filmde bi tek (bkz: tilda swinton)'u beğendim. ısabelle huppert ile lolita chammah'lı copacabana, catherine deneuve ile (bkz: chiara mastroianni)'li beloved akımına tilda swinton ile honor swinton byrne'de katıldı (anne-kızın başrolde oynaması
  • the souvenir (2019)

    sanat filmi olmasından mütelevellit, insanların sevmek ve övmek için sebepler aradığı filmlerden biri diye düşünüyorum the souvenir için. konu; kendisini keşfetmeye çalışan utangaç ama aynı zamanda hırslı bir sinema öğrencisinin, güvenilmez bir adamla yaşadığı ilişki ve ilişkiyi yürütme çabasının kendisine verdiği zararı anlatıyor film. yüksek çoğunluğu duygusuz ve sıradan geçen film, yer yer de kopuk bir anlatıyla izleyiciye sunuluyor. 2019 yılın en abartılmış filmlerinden biri demekte sakınca görmüyorum the souvenir için.

    6 / 10
  • 2019 yılı britanya yapımı film.

    sinema öğrencisi genç bir kadın ile güvenilmez bir adamın 80'lerde yaşadıkları aşkı konu ediniyor film. bu süreçte kadının kısmen kendisini tanımaya başladığını da görüyoruz.

    konu her ne kadar orijinal olmasa da iyi bir şekilde işlenmiş olsaydı izleyiciyi sıkmazdı diye düşünüyorum. bu tarz filmleri seven biri olarak sık sık filmin bitmesine ne kadar kaldı diye baktım. ayrıca yukarıda birçok insanın belirttiği gibi hikayede kopukluklar var. sundance film festivalinde 'jüri özel ödülü'nü almış olmasına güvenerek izledim. ama beğenmedim.
hesabın var mı? giriş yap