• 1974-75 sezonunda birinci lige çıkmıştır. şampiyon olduğu sezonlar şöyledir:

    1975-76
    1976-77
    1978-79
    1979-80
    1980-81
    1983-84

    trabzonspor'un arka arkaya şampiyonluklar yaşadığı bu yıllar aynı zamanda türkiye'deki gelir dağılımının en eşit olduğu, ortadirek ve alt tabakanın en güzel zamanlarını yaşadığı yıllardır.
    özellikle 1980-81 yani ihtilal olan yıl istanbul takımları tamamen dağılmıştır. o yıl galatasaray 5 puan farkla 3üncü, beşiktaş 8 puan farkla 5inci, fenerbahçe 10 puan farkla 12inci olmuştur.
    o yıllarda istanbul takımları kupalarda da hiçbir varlık gösterememiş, kupa yarı finaline 4 anadolu takımının kaldığı yıl gazetelerde, anadolu takımları istanbul takımlarının ruhuna fatiha okurken resmedilmiştir.
    1984'ten sonra türkiye küçük amerika olma yoluna girdi. serpil çakmaklı saçlı karılar, küçük emrah bakışlı çocuklar, "yalçın nereye koşuyor", "banker kastelli" türü maceraların yılları başladı. işte ondan sonra ne trabzonspor bir daha şampiyonluk görebildi ne de anadolu takımları bellerini doğrultabildi.

    trabzonspor tesadüfen 6 kere şampiyon olmuş, lazların(?) şaşırtmacalarıyla yıllarca şampiyon olmuş bir takım değil, bizatihi anadolu'nun türkiye'deki yerinin futbola izdüşümüdür.
    trabzonspor'un şampiyon olduğu yıllar aynı zamanda türkiye'de "evsiz" kelimesinin anlamının bilinmediği, hababam sınıfı'yla tosun paşa'yla türk sinemasının zirvesine ulaştığı yıllardır.
    türk müziğinde kapı gıcırtısı sesli arabeskçilerin ya da boru sesli çingene karıların ya da tekerlemeden şarkı yapan zibidi popçuların değil moğollar'ın, ilhan irem'in, barış manço'nun, cem karaca'nın hakim olduğu yıllardır.
    o yıllar, türkiyenin "yakında" mutlu günlere kavuşacağına inanılan, zengin fabrikatör hulusi kentmen'in oğluyla fabrika kızının birbirlerini sevebileceğine inanılan yıllardır. o yılları sadece trabzonsporlular arıyorsa bunda bir yanlışlık var demektir.
  • o seneleri gormemis, kadrodan 3 kisi sayamayacak insanlarin "bak soyunma odasina girip bole bole yapmislar, surda tehdit etmisler" sozleriyle, tarihin her doneminde istanbul kluplerinin lobisinin ve saha disi faktorlerle maclari lehine cevirebilme guclerinin butun anadolu takimlarindan fazla oldugunu unutarak komik duruma dusmesine sebep olan kluptur.
  • rizeli imamlarla trabzonlu imamlar turnuva düzenleyip ayda bir maç yaparlarmis. ama maçi hep rizeli imamlar kazanirlarmis.
    trabzonlular bir gün "bu böyle gitmez, buna bir çare bulalum, hep yeniliyruk" demisler. takim kaptani olan temel hoca söyle bir teklifte bulunmus: "ula bizim trabzonsporlu hami'ye sarigi cübbeyi giydirelum, bu da bizim hami hoca, merkez caminin imami, yeni tayin oldu diye kandiriruk." demis. bu teklifi kabul edilmis ve ilk maçta hamiyi de alip rize'ye maça gitmisler. ama maçi yine 2-1 kaybetmisler.
    dönüste takim kaptani temel hocaya komsusu sormus: "temel ne oldi maçin sonuci, kazanabildiniz mu? " yok ya, rizeliler bizi 2-1 yenduler. "yapma ya, kim atti golleri?" bizim golü hami hoca atti, onlarin gollerini de del pierrohoca ile, roberto carloshoca atti...
  • seneler sonra, yedinci sampiyonlugunu umutsuzca bekledigimiz takimimiz.
  • trabzon'u yıllardır yönetenlerin bir kenara çekilmesi ile zayıflayacağı sanılan trabzonspor yavaş yavaş düzene giriyor..istikrarlı olmayı becerebilirlerse istanbul'a sıkışınca iyice abesleşen ve gerilemenin sınırlarını zorlayan ülke futboluna büyük faydaları olacak..bir de taraftarı hala bayrak sallamak ve alkışla yetinmekten vazgeçse süper olur..oysa nüvelerinde en bi gumbi yaratıcılık taşıyan insanlardan çok daha yaratıcı bir taraftarlık görmek ister gönül..

    kendi takımımdan sonra en saygı duyduğum takımdır.

    bonus olarak..

    (bkz: 20 kasim 1993 besiktas trabzonspor maci/@oztokyolu)
  • 2005 06 sezonu sampiyonlar ligi 2. tur ön elemelerinde dinamo minsk yada anorthosis takımlarından biriyle maç yapacak olan takım. diger ihtimallere bakınca daha kolay bircok takımın oldugunu gordum ama trabzonspor'un rahatlıkla bu 2 takımdan herhangi birisini eleyebilecegine eminim.
  • her türlü kalıba istedikleri herzaman girebilen amfibi futbol kulübü. rakipleri amatör şubeler milyon dolarlar dökerlerken onlarla havuzdan aynı parayı alıp sadece futbol takımına harcayan, rakiplerinin her yıl 34 lig maçı yayınlanırken en fazla 10 maçı yayınlanan (ki 6 tanesi
    üç büyüklerle oynanan maçlardır) ve seyirci problemi yaşamayan, sıkışınca gariban, namuslu anadolu takım olup istanbul dükalığına başkaldıran bir yiğit, canı istediğinde ve menfaatleri engellendiğinde 4. büyük olup diğer 3 istanbullu kardeşiyle anadolu kulüplerini süründürme panları yapan çok böyük bir kulüp olurlar. bunun en bariz örneğini de bize şu günlerde yeni havuz sistemine 3 büyüklerle birlik olup karşı koyarak göstermektedirler.
  • tez hocama gore dunyadaki en iyi teknige sahip iki takimdan birincisi. digeri brezilya'dan ancak cikar der.

    sebebi:

    _karadeniz'in horonu
    _brezilya'nin salsasi

    tez konum degildi bu arada. *
  • aslen giresunlu bir galatasaray taraftarı olarak bazen pontus dayanışması hesabına zaman zaman da fenere gıcıklık olsun diye desteklediğim takımdır.trabzonspor sadece icebergin görünen kısmıdır ,onun altında bir trabzon idman ocağı ruhu vardır ki esas hadise odur.sarı kırmızı formalı bu takım trabzonluların çoğunun galatasaray sempatizanı (ve dolayısıyla fener'e kıl) olmalarının en büyük tarihsel sebebidir.
    komnenoslar diyarı trapezunta'nın takımı iyidir hoştur ama giresunspor ve orduspor'un altyapısını yıllarca yağmalamış,bu takımların bir daha asla bellerini doğrultamamalarına sebep olmuştur. bu da trabzonspor'a antipati duymama neden olur.
    bir de o 70'lerin sonunun trabzonspor'u vardır, farozlu ,sotkalı şık abilerin oynadığı takım.işte o 1-0 olsun bizim olsun dininin peygamberidir o takım,30 maçlı ligde 25 gol atıp şampiyon olmuştur ama efsanedir,hem de hasından.neyse efsaneler kurcalanmaya gelmez diyor bu bahsi kesiyoruz...
  • 2005 06 sezonu sampiyonlar ligi 2. turunu gecerse 3. tur ön elemesinde glasgow rangers ile maç yapacak olan takım.
hesabın var mı? giriş yap