• -trabzonspor %95.43* oranla aynı takıma taraftar olan tek şehrin takımıdır, tektir, gerçek doğuştan fanatiklerindir. üç büyükleri tutmaksa üç şıklı bir soruya oğğ pitipiti yapmak gibidir.
    -trabzonlu bir aile silme trabzonsporludur; trabzonlu olmayan anne galatasaylı, baba beşiktaşlı, çocuk gayet de fenerbahçeli olabilir.
    -ts club ürünleri trabzon harici bütün şehirlerde yok satarken*, üç büyüklerin ürünlerine adımbaşı ulaşılabilir.
    -trabzonspor taraftarının çektiği sabır tesbihi trabzon'dan istanbul'a rahat yol olur. delikanlı taraftar şampiyonluk görmeden ölmeyi göze alır ama takımı mutlaka her sene de şampiyonluğa oynar. her sene takımını yeni kurduğu için sonuca ulaşamaz. her sene bir dahaki seneye şampiyonluk vaadiyle ligi kapatır, bu yalanla büyüyen nesildenim. şampiyon olamaz ama ekseriyetle şampiyon olacak takımı da belirleyen, bununla avunan olur, zamanla yetinmeyi bilemedi o ayrı. üç büyüklerse ortalama üç-beş yılda bir şampiyon olur.
    -kupalarla dolmuş taşmış trabzonspor müzesi yaşayan tarihtir, uzun süredir şampiyonluk kupası görmemiştir; üç büyüklerin müzesi ise bu anlamda güncellenmektedir.
    -trabzonspor taraftarı bir çirkeflik yaptığında trabzonluya mal edilir, üç büyüklerin holiganlarının herhangi aşırılığından istanbullunun sorumlu tutulduğu görülmemiştir. bunun nedeni trabzonspor taraftarının %92.37'sinin trabzonlu, ama mesela fenerbahçe taraftarının çok daha düşük bir yüzdesinin istanbullu ya da özelleştirirsek direkt kadıköylü olmasıdır.
    -trabzonspor tribünlerinde ve hatta stadında futbolcularca kolbastı oynanır, horon tepilir. istanbul'da bu neviden belli bir kültürün izlerine rastlanmaz.
    -trabzonspor taraftarı konuşturulacaksa acar muhabir en berbat şivelisini arayıp tarayıp göstermeyi görev bilir, üç büyükler taraftarı gösterilirken böyle bir kaygı da güdülmez.
    -trabzonspor altı kez saltanatı yıkan ve bir gün yine mutlaka yıkacak olan anadoluludur, üç büyükler saltanatın sahibi istanbulludur.
    -trabzonspor basın kösteği, üç büyükler basın desteği görür.
    -trabzonspor’un büyüklüğü sorgulanır, bazen yok sayılır; üç büyüklerinki değil.
    -trabzonspor'un toplam transfer harcaması üç büyüklerin tek futbolcusuna yatırdığı paraya tekabül edebilir. trabzonspor mücadelesini hep nitelik bazlı vermek durumundadır, üç büyüklerse nicel bakımdan her daim üstündür.
    -trabzonspor ucuz yetenek avcısıdır, üç büyükler o yetenekleri fahiş fiyatlarla trabzonspor'dan transfer edenlerdir.
    -trabzon bir futbol şehridir, futbolcusunu kendi yetiştirir, yağıyla kavrulmayı bilir, takım ruhu vardır, futbolcusunun isminde kendini ispatlar*. istanbul bu tanıma da uymaz.
    -trabzonsporlu, rte fenerbahçeli olduğu ve imtiyazını kullanarak fenerbahçe'nin cezasını kaldırtırken tek ceremeyi trabzonspor'a yüklediği için belediye seçimlerinde tüm ülke akp derken chp'li bir başkan seçmiştir*. futbolu politikaya, politikayı futbola alet etmekten imtina etmez ve bu durumun kanımca olumlu sonuçlanan tek örneği verilendir. yoksa hiçbir zaman bir çarşı grubununki gibi bir siyasi farkındalık içinde olamamıştır. çernobil karşıtı, kazım koyuncu'yu anan pankartları trabzon tribünlerinde görmek daha hoş olabilirdi.
    -trabzonspor bir transfer gerçekleştirmek istediğinde futbolcu eşleri arıza çıkarabilirken, üç büyüklerin transfer girişimlerinde bu durum çok daha az görülür.
    -yabancı trabzonspor futbolcuları tüm şehrin bağrına basılır, yattara'nın uzun sokak'ta gezdirilen biblo gibi sevilesi bebeğini herhangi bir trabzonlu uzun sokak'ta yürürken görüp yanaklarını mıncırabilir. üç büyüklerin yerli olsun yabancı olsun futbolcusu taraftardan uzak yaşar.
    -trabzonspor'a mal olmuş bir futbolcunun üç büyüklerde başarılı olduğu görülmemiştir. genelde transferinin ilk yılında söner, bazen futbol hayatı kısa sürede biter. birtakım komplo teorisyenleri bu transferlerin yapılış amacı üç büyüklere hayırdan çok trabzonspor'a şer amaçlıdır düşüncesini akla sokar.
    -trabzonspor taraftarı yıllar önce oynanmış maçı izlerken de heyecanlanabilir, gol olunca havaya fırlayabilir; üç büyükler taraftarı yaşayan fıkra ya da karikatür karakteri değildir, yazarı/çizeri/oyuncusu değildir, izleyicidir. trabzonsporlu için hababam sınıfının gelmiş geçmiş en eğlenceli repliği "şu hayatta bi mahmut hocadan bi trabzonspor'dan çekiyoruz"dur.
    -trabzonspor taraftarı korkunç kindardır, aynı zamanda da bahtsız. 5 mayıs 1996 trabzonspor fenerbahçe maçıyla çok talihsizce kaçırdığı şampiyonluğun yasını da kan davasını da hala sürebilir. karşı taraf trabzonspor'a aynı ciddiyetle bilenmez.
    -trabzonspor bir şehre hayat, umut vermiştir. hırsını, inadını karadeniz'in hırçınlığından alır, birden derinleşir anlayamazsın, şaşırtır, tez parlar, tez söner; marmara kıyasla daha sakin bir denizdir.
    -trabzonspor 1967'de, üç büyükler 1900'lü yıllarda kurulmuştur.
    -trabzonsporluda inanılmaz bir algıda seçicilik vardır, şehirdışında bordonun yanında maviyi, plakada 61'i gördü mü hemşerisine sempatiyle bakar. ne sarı-lacivert/kırmızı, siyah-beyaz ne 34 plaka taraftarına aynı etkiyi verir.
    -trabzonspor taraftarı şehirdışında tuttuğu takımı söylediğinde "aaaa gerçekten mi" şaşkınlığıyla sinirlendirilebilir, üç büyükler taraftarının başına bu nahoşluk da gelmez.
    -trabzonsporlu fanatik, zorlu maçları için mutlaka şehirdışına çıkmak durumundadır; üç büyükler taraftarı değildir.
  • trabzonspor taraftarina her yer trabzon'dur. ama üç büyüklere sadece istanbul istanbul'dur.

    (bkz: bize her yer trabzon)
  • trabzonspor devrimdir 3 istanbul takımı capitalisttir.

    (bkz: laz kapital)
  • ancak "trabzonspor ve istanbul'un üç büyükleri arasındaki farklar" kastediliyorsa cevap verilecek bir durumdur. aksi halde 1970'lerde kalmış 3 büyük takıntısını aşamamış bazı yazarların, benim gibi bu soruya atlayacak trabzonspor taraftarlarının cevapları ile büyümesini beklediği, ortaya atılmış bir troll denemesinden öteye gitmeyecek sorudur.

    bu arkadaşlara 4 büyük kavramını kabul ettirebilmek için dil dökmek yerine önce trabzonspor müzesini gezdirmek, sonra il il dolaştırıp trabzonlu olmayan trabzonsporlular ile tanıştırmak ve akabinde istanbul'da olimpiyat stadında bir trabzonspor maçına götürmek bir çözüm olabilir. (bkz: anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az)

    ayrıca dün trabzonspor başkanı sadri şener: - istanbul takımları bize stadlarının yarısını verseler doldururuz. ama biz onlara stadın yarısını versek dolduramazlar.
    diyerek istanbul'un üç büyük takımı ile trabzonspor'un arasındaki farklar sorusunun cevabını da en güzel şekilde vermiştir, olay budur.
  • trabzonlu bir ev arkadasınız var ise size bu farkı su sekillerde cok net gosterecektir:

    - dunku fenerbahce macı icin mactan bir saat once yaklasık 10 kisiyle falan ''naparuk alırmıyuk maçi'' baabında konustu adam. bunlardan birisi ise babasıydı, ve hikmet amca, kafamdaki baba imajını sktin attın resmen. hakemin annesinden girdi, kulak deliginden cıktı. yok boyle bir sey. anlattıgına gore dedesi de fanatikmis.

    - uc buyuklerden herhangi biri trabzon'a maca geldigi zaman sartlar ne olursa olsun maca gider. giremese bile stadın kapısından kufur eder. yanılıp bir sefer ben de giden ekibe dahil oldum. cektim boyle trabzonspor un dar kappa formasını. sanırım formadan amına koyim ya. anında kufur etmeye basladım. evlerden ırak.

    - tekrar hikmet amcaya donuyorum, gercekten cok acayip kufurler ediyor. yasını basını almıs ve normal hayatında gayet sakin bir insanın herhangi bir 3 buyuk macında berserk olması bu farkı cok net acıklıyor sanırım. hikmet amcayı tanısan sen de anlarsın sevgili okur.

    - ve son olarak bu bunye bunu da gordu; oncelikle salondaki fenerli/trabzonlu sayısı yaklasık 100/20, plazma tv nin altında kocaman bir fenerbahce bayragı, yanında ise nispeten ufak, tamam kabul baya ufak, bir trabzonspor bayragı. salona girer girmez bayraga atlamak, salon sahibine kufurler yagdırmak, fenerbahcelilere el hareketi cekmek ve oturup macı izlemek. mactan sonra cıkan kavgada dunyanın en temiz dayaklarından birini yiyip huzuru cıkıkcı ayse halada bulmak.

    evet, farkındayım, ''taraftarlarımı diyoz lan biz takımları diyoz'' seklinde yardırıyorsunuz icinizden. ben de diyorum ki en buyuk farkları taraftarlarıdır. ve sunu bilin, trabzonspor futbolcularının cogu bu taraftarlar arasından cıkar. ayık olun sopalayıvermesinler. hadi bakıyım.
  • 3 büyükler windows'tur, trabzonspor linux'tur.
  • üç büyükler yüzer yüzer kuyruğuna gelir, trabzonspor balığı yer kılçığında tıkanır.
  • trabzonspor logosu boztepe'de şehrin her yerinden görülebilen dev puntolarla yazılmış trabzon yazısının üstündedir. bunun bir muadili istanbul'da olamaz.
  • öncelikle ''stadı doldururuz, dolduramazsınız'' gibi teranelerle bulunabilecek şeyler değildirler. tabii ki saraçoğlu'nun yarısını doldurur trabzonsporlular, çünkü istanbul trabzon ile karadeniz bölgesi'nin her köşesinden çok fazla göç almış ve hala da alan bir şehirdir. oysa trabzon'da istanbul'un yerlisi bulunmaz.

    neyse, amacım üç büyükler çok büyüktür hededir hödödür demek değil, çünkü ankaragüçlüyüm ama trabzonspor'un üç istanbul takımından çok taraftarı yoktur. trabzon şehir takımıdır, diğer üç istanbul takımı ise maalesef ulusal takımlardır.
  • devlet üç büyüklere daha değerli araziler alır ve stadlar yapar çünkü istanbul un taşı toprağı altındır. bu ciddi bir gelir getirir. trabzon için bırakın stadı ve yeri ev yapmak için arsa bile bulamaz, ancak denizi doldurursunuz. dolayısıyla en önemli fark ekonomik gelirdir.
hesabın var mı? giriş yap