• benjamin fransada degil italyada yasamistir. benjaminde hero of the game durumu vardi. sonradan benjamin sirf yildizlardan kurulu bir takim yapmisti. gelgelelim aslinda senaristler söyle bir olayi da beynimize sokmuslardi. takim oyunu, ruhu mücadele herseyin basidir. dusunsenize dunyanin en iyi futbolculari benjamin önderliginde toplaniyorlar fakat tüm maclarini son saniye attiklari gollerle zar zor aliyorlar. o karsi takimda 2,3 tane yildiz futbolcu oynasa o takim ruhuyla benjaminin takima 5 cekecekler. tabi o yasta bu dusunceleri bu kadar net dusunemiyorduk. zamanla onu göre göre sartlandik. gercek hayatta bircok ornekleri oldugunu, hayatin cizgi filmlerle ayni olmadigini hazirlikli bir sekilde gördük (bkz: fenerbahce). tsubasa bence daha kücük yastakiler icindi bu yüzden herseyin dogrudan gosterilmesi gerekiyordu. tabi bu yüzden benjamin kusagina yaramadi ama önce tsubasa, sonra benjamin siralamasiyla yasayabilseydik cok daha guclu bir nesil olusturabilirdik...
  • benjaminin hatun olayı biraz daha geniştir... tusubasa da dandirik capon kızı varken benjaminde biri primadonna mı oyle bişey olmuş bi balerin digeri de klupte menajerlik tarzı bi iş yapan iki manita soz konusudur... esas askı balerin olmasına ragmen bu balerin olan iş icabı ıraklarda gezinirken benjamin gecelerini menajer (ki kendinden uzundu bu hatun) hatunla gecirmekteydi... tsubasanın geceleri kimle gecirdigi malum tabi...
  • tsubasa hakkinda ileri geri konusulmus, maksadini asan beyanlarda bulunulmus, uzuldum dogrusu. bundan 2-3 sene evvel birkac meslekdasimla beraber internette yaptigimiz yogun arastirmalar sonucu bol miktarda tsubasa klibi bulduk. bunlara dayanarak karanlikta kalmis bazi gercekleri gun isigina cikarmayi kendime gorev bilirim.

    - tsubasa benjamin kadar karizmatik bir insan degildi yanilgisi: yanlis, cok yanlis. tamam benjamin karizmatikti ama tsubasa da takiminin gozbebegiydi. saha kenarindan takimi izleyenler top tsubasa'ya geldiginde heyecanlanir, "acep simdi nasil bir oyun edecek de rakip defansi heder edecek?" diyen gozlerle sahayi kollarlardi.

    - tsubasa sekilli hareketler yap(a)mazdi yanilgisi: gene bir bilgi eksikligi, bir dezenformasyon. akula vurusu tamam oz be oz benjamin tribidir amma ve lakin tsubasa da cok sekilli hareketlere imza atmis bir kisidir. misal bir seferinde yerden on metre yuksekte topa vole vurmaya calisirken, top rakibin karizmatik oyuncusuyla tsubasa arasina sikismis tsubasa yilmayip sonradan bosta kalan topa diger ayagiyla vurup rakibe ayari vermistir. soruyorum bu sekilli vurus degildir de nedir?

    ayrica takim oyunu seklinde de pek sekilli hareketler mevcuttur tsubasa'nin oynadigi cizgi filmde. birbirinin dizine basip sicrayan ikizler, sut gibi giden topun son anda kalecinin onunde sekip(geri donerekten) pas olmasi, iki kisi topa ayni anda vurmak gibi olaylarla kollektif futbola da cok buyuk katkilarda bulunmustur bu dizi.
  • tsubasa tam bir on numaradır. takım toplar, motive eder, tek başına bütün bir takıma karşı koyar. sahada nasılsa, gerçek hayatta da o kadar yardımseverdir, acı ceker, arkadaslarının acılarını paylaşır. en büyük özelliği de "kazanma"nın en büyük başarı olmadığını göstermesidir. hayat sadece kazanmak üzerine kurulmamıştır der bir veciz sözünde mesela.. en iyisi onu kendisinden dinleyelim, izleyelim....
    http://digilander.libero.it/hollybenji2001/vi.htm
  • tsubasada kızlara hemen hemen hiç yer verilmezken, hollywood taktiklerini daha çok özümsemiş benjaminde bol bol hatun seyrederdik. ve bu hatunların çoğu baleye merak salmıştı. bence hemen hemen her yönden üstün olan benjaminin tek sıkıcı noktası da buydu. tam maç seyrediyoruz, heyecan dorukta, benjamin kaleciyle karşıkarşıya.. hooop.. o da ne?! birden klasik müzik girer. sakin bir bale salonu. kızlarımız tüm hünerleriyle karşımıdalar! belki de maçı zırt pırt bu şekilde kesip bizleri sinir eden yapımcılar, erkek çocuklarını evlilik hayatına genç yaşta adapte etmek gibi yüce bir misyon taşımaktaydılar..
  • yaşı biraz geçkin olanlar; benjamin'den pek haberdar olmadıkları için bu tür bi karıştırma yapmazlar.
    ilerleyen yaşlarına rağmen hala çizgifilm seyretmekten utanmayanlar için ise zaten 2 si çok farklıdır.
    hatta öyle ki; aslında 2si de aynıdır :) :)

    dolayısı ile bu karıştırmayı yapanlar arada kalmış yitik nesildir :) :)

    çünkü bu karıştırmanın nedeni; tsubasa'nın yayınlandığı biçok ülkede farklı isimlerle anılmasıdır.
    mesela italya'da adı benji , fransa'da olivier olmuş, pakistan'da ise majit olmuştur... kimileri isimleri tamamen değiştirmiş, kimileri orjinal japon adlarını aynen korumuş; kimileri ise ne akla hizmetse bi kombo yapmayı seçmişlerdir :) :)
    adı her ne konulursa konulsun; aynı karakterdir sonuçta, o tsubasa'dır...

    tsubasa ohzora (jp. orjinal) = olivier atton (fr) = oliver tsubasa (brz) = oliver "tsubasa" hutton (it) ...
    genzo wakabayashi (jp. orjinal) = thomas price (fr) = benjamin "benji" price (isp.) = benje wakabayashi (brz)...
    hikaru matsuyama (jp. orjinal) = philippe callahan (fr) = philip callahan (isp) = ...

    captain majid (arap.)
    che campioni holly e benji (it)
    die tollen fußballstars (alm)
    flash kicker
    holly & benji: i 2 fuoriclasse (it)
    kapitan jastrząb (pol.)
    los super campeones (isp)
    olive et tom (fr)
    super campeões (brz)
    super campeones (isp)

    80lerin başında yapılan ve bizde de o zamanlar gösterilen captain tsubasa, 2000-li yıllarda road to world cup serisi ile yeniden ekranlara geldiğinde ayrı bi nostalji yaratmıştır pek tabiidir ki. çünkü ilk bölümler; o eski serinin yenilenmiş tekrarları ve tsubasa'nın kariyerinin ilerleyişini anlatmaktadır.

    nankatsu'da yetişen küçük tsubasa, brezilya genç milli takımı ile avrupa'ya u-16 dünya kupası için gelmiştir. sonrasında ise artık büyüyen tsubasa, avrupa'da profesyonel futbol yaşantısını sürdürmeye çalışmaktadır; vs vs...

    aslında tek bi çizgi film serisi de değildir. sonuçta 1983'ten başlayarak 2002 yılına kadar uzanan 20 yıllık süreçte biçok ayrı seri ve filmlerle pekişmiş bir çizgi dizidir... bu süreçte her yenilendiğinde ilk başlardaki halinden giderek farklılaşması; en son zamanlarının sanki tamamen farklı bir çizgi-filmmiş gibi algılanmasına neden olabilir, yanıltmasın ...
  • iki çizgi film vardı: goal* ve captain tsubasa

    ilk önce goal gösterildi türkiye'de **. herkesin akuladır sezardır magnum vuruşudur falan hatırladığı o muhteşem olaylar bu goal çizgi filmindeydi. işte ne bileyim kafaya yükselip bir bölüm boyunca topa vurana kadar karşılıklı konuşmalar (sizi yenecez, yok yenemezsiniz tırı vırı) yok efendim sahanın bir tarafından bakıldığında öbür kalenin ufuk çizgisinin arkasında kalması, koştukça yavaş yavaş belirmesi. gol olduğu zaman filenin sadece top gelen yerinin içine göçmesi falan da filan böyle über detayların hepsi bu doğaüstü çizgi filimdeydi. ve işte benjamin de bu goal çizgi filminin akula vuruşu yapan muhteşem oyuncusuydu.

    tsubasa sonradan çıktı. genelde 90'larda çocuk olanlar izledi sanki. zaten uyduruktu tsubasa, bi numarası yoktu. karaktersiz bir diziydi. yaşça benden küçük olanlar goal çizgi filmini bilmeden etmeden bunu savunurlardı bana, çok sinirlenirdim. ne yani küçüksün işte yetişemedin arkadaş, ne eziklik yapıyon bizim de tsubasamız var diye. benjamin tsubasayı havada karad... neyse....
  • benjamin de aşk mevzusuna daha fazla yer verilmişti..tsubasa da ise takım anlayışı her zaman agır basmıştı..efsanevi bir gol olan tsubasa ve misaki nin beraber attıkları gol halen akıllardan çıkmamıştır..

    tsubasa benjaminden çok önce yapılmış bir çizgi dizidir..mangası 1981 de yapılırken çizgi film premier i japonya da 10 ekim 1983 yılında yapılmıştır..bilenler hatırlayacaktır ki, captain tsubasa ilk eposide ilk sahnede 1982 dünya kupası posterine bakar tsubasa..
    http://en.wikipedia.org/wiki/captain_tsubasa

    benjamin 1992 de yapılmıştır..ve türkiye de show tv de yayınlanmıştır..tsubasa ile ondan 4-5 yıl önce pazarları trt 1 de çıkıyordu..

    kişisel kanaatim olarak tsubasa nın kaptanı oldugu nankatsu ve benjaminin kaptanı oldugu takım (ki benjamin sabit bir takımda değildi bildigim kadarıyla, değişiyordu ama yamuluyor da olabilirim) karşılaşsa, nankatsu havada karada uzayda denizde koyar..çünkü nankatsu da takım oyunu vardır..artiz ego delisi adamlar yoktur..benjamin in aklı fikri eric in kızkardeşindedir zaten..yamulmuyorsam sonra benjamin ile eric aynı takımda da oynamıştı ama yamuluyor olabilirim..daha önceden izlemiş olmama ragmen tsubasa yı daha iyi hatırlamam, sanırım tsubasa nın daha etkileyici bir çizgi film oldugunu gösterir gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var
  • ikisinin de koştuğu saha japon standartlarından olsa gerek yokuş yukarı uzanmaktadır. ikisi de şut çektiğinde kaleciler sabit, kale direkleri hareketlidir.
  • iki çizgifilmin de birbirine çok benzer özellikleri olması ve izleyen kitlenin henüz gencecik dimalar olması nedeniyle meydana gelir. bi kere kimse değinmemiş benjamin'in ilk geldiği takım kötü de olsa nankatsu gibi amatör, kimsenin maç yapmak istemediği berbat bir takım değildi, tsubasa'nın kapı kapı gezip maç almaya çalıştığını bilirim.

    iki topçunun da takımlarında kadro vasatının üstünde kankaları vardı. benjaminde bu roberto isimli bir görev adamı iken tsubasa'da ikinci bir teknik topçu taro misaki vardı ki ikisi beraber oynar mıydı hala tartışılır.

    benjamin'deki şekilli şutlar, ayaklarıni 180 derece açmaya çalışan nice çocuğun liflerinin zedelenmesine yolaçmış, "abi cesar köşeye vursa o şutları kimse çıkaramaz" gibi yorumlara neden olmuştur. tsubasa'da ise en afilli olay rakibin (bkz: kojiro) kuş kafesi denilen paslaşma taktiğini uygulamasıdır ki bu bütün takımın ve taraftarının "aman tanrım kuş kafesi", "lanet olsun kuş kafesi", "aman kuş kafesi yaman kuş kafesi" tepkilerine neden olur da bir çaresi bulunamaz.
hesabın var mı? giriş yap