• bazı kendini bilmezlerin saçma sapan esprilerle bok attığı üniversitedir. yok efendim "dünyada ilk 500 üniversite arasına girecekler", yok efendim "keskin nişancılık ve pusu isimli yeni fakültesine kavuşmuş üniversite", yok efendim "kimya bölümünde c4 yapımı seçmeli ders olacakmış"... gül gül öldük amına koyim evde. n'olmuş yani zazaca ve kürtçe eğitim verecekse? sen ingilizce eğitim alınca "veri gut", sen almanca eğitim alınca "zer şön", o kürtçe eğitim alınca "terörist", "tu kaka"... aklınızı sikeyim sizin ben ya, hakikaten olmayan aklınızı sikeyim! koskoca eğitim-sen yıllarca anadilde eğitimi savundu. birçok parti ve fraksiyon; onbinlerce aydın ve daha nicesi yıllarca anadilde eğitimin bu ülkeye neler kazandıracağını tartıştı, uğruna mücadeleler verdi. biraz araştır be kardeşim, birazcık. anadili türkçe olmamasına rağmen, türkçe eğitim verilerek var olan potansiyelini kullanamayıp da eğitim-öğretim hayatı sikilen nice insan var bu memlekette. çocuk doğuyor otuz kişilik ailede, çevresinde türkçe konuşan mı var? yedi yaşına gelince okula alıyorsun, türkçe eğitim vermeye çalışıyorsun. ulan bu çocuk türkçe mi biliyor amına koduğum? sen yedi yaşındayken almanca eğitim alsaydın, hiç bilmediğin bi' dil, ne kadar başarılı olabilirdin ya da ne kadar motive olabilirdin derslere? sırf anadilinde eğitim alamadığı için, yaşadığı coğrafyanın temel sorunu "eğitimsizlik" olarak nitelendiriliyor. sırf anadilinde eğitim alamadığı için ve mahalle baskısıyla türkçe öğrenmeye zorlandığı için bozuk bir türkçeyle iletişim kurmaya çalışıp faşist zihniyetin adamlarından "mına koduğumun kürdü" diye küfür yiyor. ne o hak ediyor bunları, ne de o'nun gibi olan milyonlarcası. yapmayın ya, biraz objektif olun da öyle yaklaşın böyle hassas konulara. ayıptır. günahtır.
  • dershane tadında okunan “üniversite” olarak tanımlayabiliriz.

    öncelikle dersim’e, akabininde “81 ile üniversite” anlayışıyla kurulan üniversiteler ile beraber iktidar namına daha özel bir anlam taşıyan tunceli üniversitesine genel olarak kısaca değinmek, bu entry namına faydalı olacaktır.

    bilindiği gibi dersim; kimliği, inancı, dili ve kültürüyle diğer 80 şehirden çok ayrı bir noktada duran, çok özgün bir şehirdir. tarihsel olarak süregelen özgün yapısı osmanlılardan türkiye cumhuriyeti’ne sürekli bir “tehlike” olarak görülmüş ve geçmişten günümüze iktidarın yoğun baskısıyla karşı karşıya kalmıştır. bunun getirdiği bir politikleşme sözkonusudur. devlet aygıtına karşı bilinç seviyesinin en üst düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. bu nedenle, 30 bin nüfuslu bu kent ülkemizdeki demokrasi mücadelesinin sembol, en önemli mevzilerinden biri olmuştur. dolayısıyla da “devlet terörü” en fazla bu kente, bu kentte doğanlara uğramıştır…

    bu saldırılar kemalist iktidar döneminden akp’ye uzanan cumhuriyet tarihi boyunca devam etti/ediyor. akp ile birlikte bugün dersim’e yönelen saldırılar fiziki şiddet boyutu ile beraber daha profesyonel biçimde devam ettiriliyor. dersim’e yönelen saldırılar, artık dersim’in kimliğine, doğasına ve kültürel yapısına yöneltilmiş durumdadır. meselenin uzamaması adına ifade edilebilir ki, bu saldırıların bir parçası da tunceli üniversitesi’nin kendisidir.

    zaten üniversite ile birlikte şehrin özgün dokusunun bozulmaya başladığı açık bir biçimde görülmektedir. asker-polis nüfusunu da çıkarırsak, 20 binleri dahi bulmayan nüfusa sahip dersim’de üniversiteye gelecek 10 bin öğrencinin bu sonucu yaratması da gayet doğaldır. şehrin dokusunun bozulması, kültürel yapısının zedelenmesi, özgünlüğünün yok edilmesi, “aynılaşması” tahmin ettiğiniz gibi en çok iktidarın hoşuna gidecektir. uzun lafın kısası, “eğitim” hikâye…

    tabi, “81 ile üniversite” zihniyetinin ürünü olan tüm üniversiteler de bu gerçeklikten bağımsız değil, yalnızca burada hedeflenen daha politik amaçların olduğunu belirtelim.

    üniversite’nin kendisine gelirsek “dershane tadında” tanımlaması maalesef gerçeği yansıtıyor, öyle ki üniversitede ders veren akademisyenlerin (bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda istisna akademisyeni bir köşeye alırsak) dershanede ders verecek niteliklerinin dahi olmadığını belirtmek abartı olmaz. üniversite, profesörlerin, doçentlerin, yar. doçentlerin üç beş sayfa not verip buradan sınava tabii tuttuğu bir ortam… sosyoloji üçüncü sınıf dersi sınavında “antropoloji bir bilim midir” sorusunun sorulduğu, bir bütünleme sınavında öğrencinin sınav kağıdıyla kantinde dolaşıp sınav sorusunu kantindekilere cevaplattırdığı bir yere “üniversite” demek doğru olmaz sanırım… gerçi dershanelerde dahi ticari kaygılarla da olsa, öğrencinin bir şeyler öğrenmesi dert edilir, burada öyle bir şey yok… içinde bulunduğumuz dönemde vizelerden finallere kadar hiç ders yapılmadığını belirtirsek durumu özetlemiş oluruz sanırım…

    eğer üniversite okumak, en azından akademik bir ortamda kendini geliştirmek isteyen biri iseniz, kesinlikle tercihiniz tunceli üniversitesi olmamalı… eğitim adına hiçbirşey olmadığı gibi kampüs, ulaşım ve barınma noktalarında da çok ciddi sıkıntıların olduğunu belirtelim. özellikle barınma sorunu nedeniyle birkaç dönem içinde yüzlerce öğrenci kayıt dahi yaptırmadan memleketlerine dönmek zorunda kaldı… ne doğru düzgün, yeterli sayıda yurt var, ne de ev… özellikle okulun açıldığı dönemlerde ev kiraları istanbul kadıköy’ü aratmıyor. yine önemli bir sorun, şehirde sosyal imkanlar yok denilecek kadar az.

    dersim, doğası ve insanıyla muazzam bir yer. özellikle yerliler ve dersim’de yaşayanlar için yaşanabilecek en güzel mekân… ancak öğrenci için büyük sıkıntılar yaratabilecek bir yer.

    özet olarak; gelmeyin.
  • nüfusu ne kadar az olursa olsun okuma yazmaya düşkün, kültür seviyesi yüksek bir il olan tunceli'de üniversite kurulması oldukça güzel. ancak üniversitelere kuruldukları ilin adının değil de, o ilin doğal, kültürel, tarihi özelliklerine vurgu yapan isimler konulması daha güzel duruyor sanki. tıpkı karaelmas, pamukkale, fırat, dicle, erciyes, uludağ üniversiteleri gibi. doğal güzellikleriyle ünlü olan, üzerlerine nice türküler yakılmış, şiirler söylenmiş munzur dağı ve munzur nehrine ithafen keşke ismi munzur üniversitesi olsaymış diyorum. yine de hayırlı uğurlu olsun.
  • odtü 'lü arkadaşlarının yanında durmak isteyen öğrencileri ile ,
    insana "umut" veren üniversitedir.
  • öğrencileri odtü'lü öğrencilere destek olmak amacıyla kantine afiş asmak isteyince rektör durmuş boztuğ'un talimatıyla polis müdahalesiyle karşılaşmış ve 20 öğrenci gözaltına alınmış. hayali molotofun laga lugasını yapanlar, kantin duvarına afiş asmanın karşılığının polis müdahalesi ve gözaltı olmasını da olağan bir şeymiş gibi savunur gerçi.

    http://t24.com.tr/…ogrencilerine-odtu-dayagi/221023
  • akıllara zarar bir rektörü olan üniversite.

    (bkz: solcu akademisyenleri okuldan gönderen rektör)
    (bkz: durmuş boztuğ)
  • ismini munzur üniversitesi olarak bekledigim*, türkiye'nin en güzel, kültür seviyesi en yüksek illerinden birinde açılmış olan üniversite.

    şu anda üniversite ödüllü bir logo yarışması düzenlemiş. yarışmaya katılmak isteyenler eserlerini elden veya kargo ile üniversiteye ulaştırabilirmiş.

    http://www.tunceli.edu.tr/
  • barınacak yer bulamadıkları için 200 öğrenci kaydını dondurmuş. nedenk? kiralar 1200- 1500 tl
  • kendi memleketlerindeki üniversitelerde kıroluk önlisans programı abazalık lisans ve orospu çocukluğu yükseklisans programı olan bazı şerefsizlerin bok atmay çalıştığı yok c4 dersi veriliyormuşta diye salak salak espirilere maruz kalan üniversitedir
hesabın var mı? giriş yap