• kadin ve erkek iliskisi soz konusu oldugunda cinsellik disinda bir sey dusunemeyenlerin, cogu zaman kendilerini de inandirdiklari bir ozgurluk yalaninin neticesidir. ancak ozgurluk lafina takilip kalmis kimi "demokrat" sahislar da bu yalana kaniyor ya o daha da garip.

    oncelikle sunu belirteyim ki turban denilen ortuye dolanip dunyaya her yonuyle bir ortunun altindan bakmaya kaynak olan anlayisin ozunde bir ozgurluk veya esitlik yaklasimi yok.

    kadin neden kapanir?

    cevabi basit. erkegin kadini "acik" hali ile gordugunde cinsel durtulerinin harekete gecmesi ihtimali vardir. bu durumdan sakinmak gerekir. cozum ise kadinin kapanmasidir.

    aslinda bu anlayis sakat. cunku ozde kadini bir et olarak gormektedir. yani bu anlayisa gore bir erkegin karsisina bir kadin ciktiginda cinselikten baska bir sey dusunmesi mumkun degildir ve bu nahos durumdan sakinmak gerekmektedir. diger taraftan erkegi de saci acik bir kadin gordugunde azip sehvete gelecek bir hayvan olarak betimlemektedir bu anlayis. bu arada kotuyu dusunen ve de uygulayanin erkek olmasina ragmen erkege degil de kadina yaptirim uygulanip ortuler altina sokuluyor olusu da bu zihniyetin adalet veya esitlik anlayisina iyi bir ornek teskil ediyor bence. yani acaba kapanan kadinlar "neden erkeklerin bu tur seyleri dusunmesi yasaklanmiyor da ben ortu altina sokuluyorum" diye dusundu mu?

    aklima mustafa kemal'in bir toplantida soyledigi sozler geliyor.

    mustafa kemal erkek ve kadinlarin oldugu bir topluluga karsi ilk defa konusmaktadir. ancak haremlik selamlik uygulanmis ve kadinlar erkeklerle aralarinda bosluk olacak sekilde arka siralara oturtulmustur. mustafa kemal ise bu duruma tepki gosterip kizar ve duzenlemeyi yapan erkeklere su soruyu sorar;

    - efendiler kendinize mi guvenmiyorsunuz yoksa turk kadininin faziletinden mi kuskunuz var?

    yani birakin turk kadinini veya faziletini, kadinlarin kapanmasi icin direten adamlara birkac sorum var;

    - kendinizden mi kuskunuz var?
    - benim saci acik karimi, kiz arkadasimi veya annemi gordugunuzde sehvetiniz mi aziyor?
    - yoksa kapatmaya calistiginiz kendi karinizin veya kizinizin faziletine/namusuna mi guvenmiyorsunuz?

    simdi diyebilirler ki erkeklere guvenmiyoruz... eee oncelikle tum erkekler sizin gibi degil bu bir... ikincisi zaten sizin bu sakat anlayisiniz ile gelisen baskilar neticesinde bircok seyi icine atan veya duygularini bastiran kisiler degil mi o hoslanmadiginiz seylerin musebibi? kisaca sevmediginiz veya onaylamadiniz eylemlerin sebebi kendinizsiniz aslinda.

    evet gerceten de oyle. yani su cagda kadinlarin kapanmasi icin diretenlerin taa derinlerinde bir yerde kendileri ile ilgili bir guvensizlik sorunu oldugu acik. yani bir kadinin kapanmasini isteyen sahis ozde karsisina cikan her kadini cinsel obje olarak goren kisidir. herkesin de kendisi gibi oldugunu dusunur. karsi cinsle sosyal ve esit bir iliski kurulmasi onun icin soz konusu olamaz. hayvani bir kiskancliga sahiptir. onun icin karisini kizini ve cevresindeki tum kadinlari kapatmak ister. sonra da utanmadan cikip buna kapanma ozgurlugu der... inanc ozgurlugu laflarinin arkasina saklanir.

    hani ozgurluk diyorlar ya... simdi aklima birkac soru geliyor. malum su anda turban ile kafayi bozan bir zumre var. her turlu sorundan otede goruyorlar turban konusunu. hatta kendi anlayislarini hakim kilmak icin ozgurluk laflari arkasina saklanip bir dolu eylem sergiliyorlar... hakim olduklari noktalarda caktirmadan uygulamaya sokulan haremlik selamlik uygulamalari falan bu konudaki en bariz ornek...

    simdi bu ozgurluk savascilarina ve de destekcilerine soruyorum...

    acaba turban icin ozgurluk havariligi yapan bu adamlarin kacinin karisi erkekler ile ayni ortamda, esit sartlar altinda calisyor, calismis veya calisabilir? kacinin karisi veya kizi -birakin erkekler ile esit sartlar altinda calismasini- erkeklerle konusabiliyor, tokalasabiliyor? veya bu sahislarin kaci kadinlarin erkekler ile esit olarak sosyal bir ortami paylasmasi icin caba harciyor? turban icin bagiran bu adamlar en son ne zaman kocasindan dayak yiyen, namus cinayetlerine kurban giden, isyerinde sadece cinsiyetinden dolayi ayrimcilik ile karsilasan ve hatta tacize ugrayan kadinlar veya okula gonderilmeyen kizlar icin tek kelime etti, onlarin haklarini savundu? ya da aile veya cevre baskisi ile kapanmak zorunda kalan kadinlar icin ne yaptilar?

    aslinda bu tur seyler bu sahislarin samimiyetini daha dogrusu samimiyetsizligini gosteriyor.

    kisaca ozde erkegin egosu var. yani kadina kocasina es, cocuklara anne olmak disinda bir rol bicmeyen, her hali ile kisitlama, baski ve bencillik iceren bir anlayistir kadinlari kapatmak isteyen anlayis. hadi erkekleri anliyorum ama kadinlari anlamam mumkun degil...

    yahu bir kadin neden kapanir? neden kendini ortulerin altina hapsetmek ister? inanc ozgurlugu mu? isin bu kismini sorgulamayacagim. isterse kapanir elbet. bana ne. ama bunu toplumun geneline yaymaya calisip bu anlayisi laik bir devletin kurumlarinda sergilemeye kalkinca tepem atiyor. tepkim de oradan kaynaklaniyor. yoksa dedigim gibi kapanir bana ne... bunu sorgulamiyorum. ki zaten hani her ne kadar bence ozgurluk denemeyecek de olsa isteyenin kapanma ozgurlugu var. kisitlama ise her turlu dine ve inanca ayni mesafede olan/olmasi gereken devletin kurumlarinda soz konusu.

    ama ne olursa olsun kapanan kadinin neden kapandigini veya kapatilmak istedigini sorgulamasi lazim. hele hele eger buna ozgurluk diyorsa kapanmasina sebep olan zihniyetin ozgurluk anlayisini mutlaka sorgulamasi lazim.

    yani kuran'da ahzab ve nur surelerinde kapanma ile ilgili olarak birkac ayet var. tamam diyelim ki bunlari kabul ettiniz. peki biliyor musunuz ayni kaynaga gore erkekler kadinlari dovebilir, birden fazla kadin ile evlenebilir, miras soz konusu oldugunda kadinin iki katini alir, sahitlik soz konusu oldugunda sozu iki kadinin sozune esdegerdir... sonra hulle ve talak anlayisi...

    peki bunlar icin ozgurluk veya esitlik demek mumkun mu? ya da kapanmak icin direten kac kadin kocasinin kendisini dovme, birden fazla kadin ile evlenme gibi ozgurluklere sahip olmasini ister veya bunlari ozgurluk olarak kabul ediyor? yani kapanma ozgurlugunu savunan adamlarin aslinda ozgurluk kelimesini agizlarina bile almamalari lazim ya... kirletiyorlar cunku.

    gunumuz turkiyesinde ise cinsiyet, dil, din ve irk ayrimi gozetmeden bireylerin haklari guvence altina alinmis. (simdi hadi len diyenleri duyar gibiyim. evet bircok aksama var... bircok hata, yanlis ve kotuluk de yapiliyor. kabul... ama bence bu yanlislara sebep olan butunun icinde mesela kadinlari kapatmayi ozgurluk kilifi altinda savunan guruh ve onun igrenc celiskileri de var.)

    neyse kadinlara donelim. demem o ki tum bireyler gibi kadinlarin hakki da yasalar ile koruma altinda... ama mesela islami rejimin hakim oldugu yerlere gidin bakin bakalim... kapanma "ozgurlugu" olan kadinlar su anda turkiye'deki kadinlarin sahip oldugu ozgurluklerin binde birine sahipler mi? yani kapanacagim diye direten bir kadin nasil olur da bu gerceklerden habersiz davranir aklim almiyor.

    evet sonuc olarak kapanmak isteyen kapansin. ama dini ve siyasi bir gorusun simgesi olan bu kiyafetin her yerde giyilemeyecegi de akil, mantik ve hukuk kurallarinin kabul ettigi bir gercektir. ayrica dedigim gibi isteyen de kapaniyor. hatta buna ozgurluk bile diyebilir... ama bu sahislar kendini hayvanlardan ayiran dusunebilme yetenegini kullanip, kendisinin kapanmasina sebep olan zihniyetin ozgurluk anlayisini bir iki dakika sorgulasin...

    mesela ben universiteye girdigimde turban takilabiliyordu. sonra yasaklandi... bircok gosteri oldu... ama bu gosterilerde "yasak" ile yuz yuze olan hicbir "ozgur" kiziminin konustugunu gormedim. hep erkeklerin elindeydi megafonlar... erkekler bagiriyordu hep... ya da televizyon ekranlarina yansiyan goruntulere bakiyorum... turbanli kadinlar gosteriliyor ama iki uc istisna disinda konusan hep erkekler... yahu iste size kapanma icin ozgurluk isteyen zihniyet birinci dereceden sizi ilgilendiren bir konuda size konusma ozgurlugunu bile tanimiyor... hangi ozgurluk yahu?

    iste bu baskilarin veya zihniyetin sonucunda yasanmiyor mu kimi sacmaliklar? mesela kalabalik bir ortamda kadinin arkasina gecince taciz eden, tabiri caizse hayvanlar gibi saldiran, hayvanla veya cansiz bir vitrin mankeni ile iliskiye giren erkegin yaptigi pisliklerin ozunde bu guvensizlik, baski anlayisi, cinsiyetcilik veya kimi bastirilmis duygularin yeri yok mu sizce?
  • vitrin mankeni ile ilişkiye giren insan ile basortusu hakkı isteyeni; aynı baskıcı zihniyete indirgeyen, sapla samanı fazlasıyla karıştıran bir yaklaşımdır.

    bu yaklaşımın sahipleri hem, "inanç özgürlüğü var isterse kapanır elbet" derler, hem de cümle insanlığın suçunu gelir sırtımıza yuklerler... başörtülülerin suçları hiç mi yok? tabii ki var, kimse sütten çıkmış ak kaşık değil, ama kusura bakmayın bu demek değil ki basortusu yerine başları üstünde sizi taşıyacaklar.

    "ben sizin yerinize sizden daha iyi düşünürüm" diyen şu kurtarıcılardan bir kurtulabilsek ve herkes başkasını kurtarmaktan öte kendini bir kurtarabilse , eminim herkes için daha iyi olacak...
  • kandırmacayı kimin yaptığı belli olmayan bir söz. öncelikle şuna açıklık getirmek istiyorum: "kadın neden kapanır?" sorusunun cevabı "erkegin kadini "acik" hali ile gordugunde cinsel durtulerinin harekete gecmesi ihtimali" değildir. bu mantıkla bakarsan "insan neden oruç tutar?" sorusunun cevabı "fakirleri anlar, yardımlaşmayı sağlar, insanın gelişmesini sağlar" gibi bir cevaptır; "insan neden namaz kılar?" sorusunun cevabı "spor yapmış olur, kasları sağlam tutar, allah'ı hatırlamış olur" nevinden bir cevap olması gerekir.

    inanç denilince bunu bu düzeyselliğe indirmek, olayı ilkokul seviyesinde incelemektir, zira bu saydığım cevapları bir ilkokul öğrencisine bu soruları sorduğunuzda alabilirsiniz. namaz hiçbir zaman spor için kılınmaz, oruç fakirleri anlamak için tutulmaz; allah öyle emrettiği için kılınır veya tutulur. saydığım şeyler için yapılan ibadet makbul değildir.(allah'ın emrettiği ve istediği şey değildir.

    başörtüsünü de inanç anlamında değerlendirdiğimizde, kişi inancı gereği örtünmesi gerektiğini düşünüyorsa, örtünmesi erkekleri azdırmamak için değil inancını yerine getirmek içindir. inanç ise dogmadır, sorgulanmaz; inanılır. (adı üstünde) fakat kişi inancından dolayı değil de sosyal yaptırımı da olabilen örf, adet, gelenekten dolayı başını örtüyorsa, o zaman durum biraz daha farklıdır. yalnız bunu sorgulamak kimseye düşmez, zira inançları veya gelenekleri bu şekilde ayıramayız.(kişisel olarak belki ayrılır, o da sadece kişiseldir.)

    inanca bağlı olarak bazı konularda (kısmi olarak) özgürlüğünden vazgeçen insan hukukun kısıtlamasıyla değil, kendi iradesiyle vazgeçmiştir. ben oruç tutarken yeme özgürlüğümden bir süreliğine vazgeçiyorsam, bu beni ilgilendirir. eğer bir kanun çıkar da "bugün kimse yemek yiyemez" derse, o zaman bütün vatandaşları ilgilendirir. ama kanun derse ki "burda bulunan herkes yemek yemek zorundadır" o zaman benim özgürlüğüm (evet, oruç tutma özgürlüğüm) iradem dışı engellenmiş olur. buna da, insanların temel haklarını gözeten hiç bir yasanın müsaade etmemesi gerekir. bu noktada, "isteyen oruç tutabilir bu memlekette demokrasi var, ama devlet kurumlarında olmaz, zira devlet kurumları laiktir" demek insana saçını başını yoldurabilir.

    örneklerimde oruç tutma eylemini bol bol kullandım, oruçla başörtüsünün ne alakası var demeyin, inanç gereği yapılan bir şeyin hukukla arasındaki bağlantının nasıl olması gerektiğini sorgulamaya çalıştım. "başörtüsü farklı mesele, siyasal bir simge yapanlar var" diyorsanız o zaman siyasi olarak kullananları kısıtlayın kardeşim. inancını yaşamak isteyene niye karışıyorsunuz. inancı kısıtlanan elbette "özgürlük" diyecektir; inancını yaşama özgürlüğü. insanların kendilerinin vazgeçtikleri özgürlükler ise kimseyi bağlamaz, zira ben de kendime amuda kalkmayı yasakladım, kimse bu zihniyetimden dolayı "sen nelerden vazgeçmişsin, özgürlükten bahsetme" diyemez. bahsederim..
  • inanc ozgurlugu arkasina saklanilarak oynanan oyunun sonucudur.

    daha once de acikladigim gibi turban takma ozgurlugu icin bastiran veya direten kalabaligin ozgurluge olan yaklasimi aslinda uzaklasim seklindedir.

    yani kadini her sekilde baski altinda tutan, kapanmasi disinda bir ozgurluk tanimayan bir anlayis var. evet "inanc" ozgurlugu icin diretiyorsunuz kabul... peki ya diger ozgurlukler. kadin ve erkegin esit sartlar altinda calisma ve yasama ozgurlugu? kadinin kendini ifade edebilme ozgurlugu? kadinin kendi basina sosyal yasamda yer alma ozgurlugu? yani kendi ahlak veya yasayis anlayisiniza gore belki kadinlarin boyle baski altinda tutulmasi dogal ve dogru olabilir. ama unutmayin ki yasadiginiz ulke bir islam cumhuriyeti degil. laik ve uniter turkiye cumhuriyeti.

    kisaca tum bu ozgurluklerin ustune erkek hegomanyasi ile bir cizgi ceken, kadina bir es veya anne olmanin disinda hicbir rol bicmeyen bu anlayis, kendi sapkin duzeninin devami icin elbette ki bir seylerden faydalanacak... nedir bu? din veya inanc ozgurlugu salatasi.

    kadinin neden kapandigi konusuna gelince...

    soylenen sey "acik" bir kadin goruldugunde erkeklerin cinsel durtulerinin harekete gecme ihtimali oldugudur.

    bunu ben soylemiyorum. din adamlari soyluyor. inanc sisteminin getirdigi kurallari akla daha yatkin hale getirmek icin oynanan oyunlarin sonucu uydurulmus bir yalandir bu. tipki oruc tutmanin saglikli oldugu yalaninda oldugu gibi... ya da namaz kilmanin "ruhani" faydalarini anlatirken vucuda olan faydalarinin da vurgulandigi gibi... veya yilda bir kez kesilen kurban ile fakirlerin doyuruldugu yalaninda oldugu gibi... bu yalanlara ihtiyac var cunku artik sadece inanc ozgurlugu deyince kimse yemiyor. insanlar bazi seyleri sorgulamaya basladi. sus hasa, allah carpar gibi laflar yetmeyince yetis ya "bilim", ya "mantik", ya "akil"...

    kisacasi ilkokul seviyesindeki bu tur seyleri ben degil, inanc sistemlerini mantik ve akil kurallari ile aciklamaya calisan din adamlari soyluyor.

    diger taraftan kisilerin istedikleri gibi giyinme ozgurlukleri de vardir. sonucta sokaga ciktigimiz zaman bircok turbanli kadin ile karsilasiyoruz. heryerdeler... ancak hep dedigim gibi tum din ve inanc sistemlerine ayni mesafede olmasi gereken laik bir devletin catisi altindayiz. bu cumhuriyet bu kurallar ile kuruldu ve bu sekilde yasayacak. onun icin dini ve siyasi bir sembol olan turbanin, tipki diger dini ve siyasi kiyafetlerde oldugu gibi her yerde giyilemeyecegi aciktir. bu yasadigimiz ulkenin hukuk kurallari ile de kesinlestirilmis bir konudur.
  • en azindan 1400 yildir ayni pilavi yiyen pek bir akilli kalabaligin, akil, mantik ve hukuk kurallari karsisinda direnemeyince belden asagi vurmaya veya kinlerini kusmaya vesile olan "anlayisin" kandirmacasidir.

    kimisi kemalizme saldirir, kimisi gene mi ayni seyler der... gerci dogal bunlar. verecek cevap, soyleceyek soz yok ki. bu tiplerin kandirmacalari herkese sokmuyor ne yazik ki...
  • başkasının özgürlüğünü kendi belirlemek isteyen kişinin zırvası. "sizin özgürlüğünüzü ben sizden daha iyi bilirim ve size cevaplar hazırladım" şeklinde kişinin özgürlük ve türban kavramları içinde boğulup inanç kelimesinin manasını bilmeden bunlara kandırmaca yı eklemesi.
  • baska celiskileri de ortaya cikaran bir kandirmacadir.

    yeri gelince yabanci ulkelerde okuyan turbanli kizlarimizdan bahseden, bu kizlarin ayni siralari paylastigi "garip" insanlardan ornek veren bu anlayis, kendi yasami soz konusu oldugunda o "garip" gorunuslu kisileri yanina bile yaklastirmayacaktir. gidin bakin bakalim islami rejim ile yonetilen ulkelere...

    kisacasi sadece ve sadece kendi "ahlak" anlayislarina ozgurluk taniyan bir yaklasim, isine gelince o gavur deyip begenemdigi toplumlarda yasananlardan ornek verir. ama mesela o toplumlarda meclisteki kadin oraninin %40 civarinda oldugunu, kadinlarin yonetime neredeyse yari yariya katildigini gormezden gelir. turkiye'de ise meclisteki kadin orani %4. akp'deki oran ise %2... eee madem batiyi ornek aldin, madem oradan ornek gosteriyorsun oradaki diger seyleri de hayatina almak icin calissana...

    ama olmaz ki. sonucta bu kisiler icin demokrasi veya ozgurluk bir amac degil aractir. buna karsi uyanik olmak gerekir.

    ayrica gene ustune bastira bastira soyluyorum. isteyen turban takmaktadir. bir dolu turbanli vardir... ama turban her yerde takilamaz. bunu hukuk kurallari soyluyor... yoksa kimsenin kimsenin ozel hayatina karistigi veya inanc ozgurlugunu sinirladigi yok...
  • yapılabildiği ölçüde objektif bakış açısıyla bakıldığında doğru olan önerme.

    zira özgürlük kişinin kendi iradesiyle ortaya koyduğu bir olgudur, ikinci bir insan bu senin özgürlüğün içindir derse, bu olsa olsa dayatmadır. bir dinin ortaya koyduğu kurallar ise adı üzerinde inanç olup, akıl yoluyla sağlama alınacak fikirler değildir. sonuçta "örtün" diyor veya dediği düşünülüyor. kalkıpta bunu günümüz ölçülerinde incelemek ona yok "özgürlük", yok "kadının aslında sosyalleşmesi" (evine kapanıp dört duvar yerinde, örtünüp topluma karışması) ..vs gibi anlamlar yüklemek abesle iştigaldir. bu yol da sonunda "islamın siyasallaşması" gibi çıkmayan bir yola girmektir.

    ancak inanç değerlerini bir de tamamen dogmatik olmadığını düşünmek lazım, her zaman bir pragmatist karşılığı vardır. zaten sorun da günümüz değerleriyle pragmatist yaklaştığımızda bu kalıplar bozulmaya uğramasıyla çıkıyor...(kurban kesmek yerine, kurban parasıyla yardım yapmak...vs.) o zamanda taraflar arasında gerginlik çıkıyor.

    sonuç olarak türban ın ve diğer dini öğeleri savunanlar, ona pragmatist anlamlar yükleyip, günümüz değerleriyle içselleştirmekle aslında kendi kalelerine gol atmaktadırlar. zira değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. bu değerleri savunmanın en doğru şekli bence, "bir yerlerde bu sekilde yazıyor ve biz buna sonuna kadar uyacağiz, değişmeye niyetimiz yok, biz böyle huzur buluyoruz." tarzı bir savunmadır. diğer türlü tartışmada taraf olmak olsa olsa "nil nehri kıyısında bulunan secde etmiş firavunu kuran-ı kerim 1000 kusur yıl once yazdı tarzı, mit kokan magazin haberi üretmektir.
hesabın var mı? giriş yap