• yarı cahilleştime demek daha uygun olabilir.

    mesela eleman lozan'ı biliyor ama maddeleri umrunda değil, sallıyor ya da gazetede okuduğunu muhabbetine meze yapıyor ama doğrusunu bilmiyor hatta bilmek istemiyor.

    cahillik yanında bir nevi saflık, naiflik barındırır. yarı cahillik öyle değil. sadece kendine gerekeni bilmesi, işine yarayanı öğrenmesi yeter, gerisi lazım da lüzumlu da değildir.
  • bence sistematik değildir. cumhuriyetin ilk yıllarında sistematik eğitim/sistematik çağdaşlaşma var idi sadece. geri kalan zamanda halk bildiğini okumaya bırakıldı, e zaten genlerde ve dinde var bir cehalet. kimine eğitim veriyorsun, bu sefer eğitimli cahil oluyor, kulak burun boğaz doktoru olmuş türban takıyor hastaya dokunmuyor nasıl tedavi olacağım ben aq? (bkz: türbanlı doktor)
  • cahilleştirmek bir yana bir de küstahlaştırılıyor ki sorma gitsin
  • eğitim sisteminin çorba haline getirilip gittikçe muhafazakarlaşması, gereksiz ve zaman kaybı olan sosyal medya ve tv programları, en önemlisi de hükümetin ümmet yaratma anlayışı kula kulluk etme politikaları sebebiyle cahilleşme son 10 senede en üst noktalarda yaşamaya başladı.

    batı ülkeleri vatandaşlarının iyi bir eğitimle entellektüel seviyesi gittikçe yükselmeye başladıkça biz geriye gidiyoruz ve ses çıkaran hiç kimse yok. herkes halinden memmun. bu gidişle türkiye çok değil 20 yıl sonra ortada kalırsa eğer zombi yuvası haline gelecek. düşünemeyen ve baştakiler ne derse onu doğru sayan çok çok daha fazla kitleler yığını esas sonumuzu getirir.
  • 80 darbesinden sonra adım adım gerçekleştirilmiştir.

    bugün, 80 darbesi sonrasının, o dönemin aydınları tarafından güdüklüğü sürekli eleştirilen ama bugünle kıyasladığımızda yine de çok iyi olan eğitim sisteminden geçenler ülkeyi yönetiyor.

    aklımızı başımıza toplamazsak, 20 - 30 yıl sonra bu ülkeyi yönetmeye başlayacak olan cahil, düz mantık kurmaktan yoksun insanlar hepimizi boka batıracak -- tabii o zamana kadar ayakta kalmayı başarmışsak.
  • seksen meksen değil amına koyayım, atatürk başımızdan gittiğinden beri bu ülkenin anasını sikmeye çalışıyorlar. en çok ben sikerim diye yarış halindeler/di. şu an için kazananı biliyorsunuz zaten.
  • doğru bir tespit ancak sorun sadece cahilleştirme değil. asıl büyük sorun cehaletin yüceltilmesi ve halkın önüne önemli bir değer olarak çıkarılması.

    akp'nin türk halkına verdiği en büyük zarar; okumanın, eğitim almanın, üretmenin, geliştirmenin, sanatla, edebiyatla, felsefeyle, bilimle ilgilenmenin gereksiz, yararsız ve hatta aptalca olduğunu kanıksatmasıdır.

    bunu insanlara iyice kabul ettirmek için de halkın önüne hep eğitimsiz, cahil, okumaktan, eğitimden, bilimden, sanattan alenen nefret eden ancak bir şekilde para, pul, makam sahibi olmuş kişiler rol model olarak çıkarıldı.

    en başta malum kişi. öğretim görevlilerine zavallı, "senin yapacağın hocalığın" vb şekillerde hitap eden, "kitap okumuyorum" şeklinde açıklamalar yapan, ülkenin yetiştirdiği en değerli diplomatları "bunlar monşer" şeklinde ötekileştiren, sanatçılara sürekli sataşan, hakaret eden, heykel yıktıran, akademik odalarla durmadan kavga eden, adeta cehaletin ve gücün simgesine haline gelmiş bir şahsiyet. belki de sırf bu duruşu pekiştirmek için üniversite diploması konusunda ısrarcı olmuyor, zira onu seven kitle "bak adam üniversiteye gitmemiş ama en üst makamlara çıkmış, helal be" diyebilecek kişilerden müteşekkil.

    bir başka örnek, bu dönemin prensi, reyisinin gözbebeği malum müteahhit. kaba saba, son derece eğitimsiz, kültürsüz, reklamlarda mimarların hazırladığı projeleri alıp çöpe atan, her şeyi kendi biliyormuş havalarında gezinen, 3-5 karıyı idare etmekle övünen bir cehalet abidesi. ama zengin ve güçlü ve her zaman vitrinde.

    bir başka örnek malum emanet politikacı. bilişim zirvesinde "teknolojiyi fazla kafana takarsan sıyırırsın" buyuran, "boğaziçi'de okusam kızlı-erkekli ortamda yoldan çıkardım" diyen, konuşması bir siyasetçiden ziyade toprak ağasını andıran, kara tahtaya yazı yazmayı güç bela beceren, halkın içinden olma kaygısıyla langır lungur konuşan zat.

    bakanlara, milletvekillerine, yandaş gazeteci ve sanatçılara baktığında hep toplumun en cahil, en tutucu kesiminden seçilmiş kişiler vitrine çıkarılıyor. topluma asıl yön veren kişiler de tahsilsiz dini liderler. hiç bir din eğitimi almamış ama ilahiyat hocalarına "cahil, zavallı, münafık" diye çemkiren, ağzının salyalarını saçarak insanları kin ve nefrete sevk eden malum kişiler.

    bakanlar, milletvekilleri peryodik olarak sağda solda sanatçılara, akademisyenlere sataşan, onları aşağılayan açıklamalar yapar. bir bakan çıkar "bizim bilimsel eğitimle işimiz yok, biz ara eleman ülkesi, ucuz iş gücü ülkesi olmalıyız" der. bir akademisyen(!) çıkar, "ülke ne çektiyse hep bu eğitimlilerden çekti. okuma yazma bilmeyen biri çok daha erdemlidir" der. bir eğitimci çıkar "inşallah en kısa zamanda tüm okulları imam hatipe çevireceğiz" der. malum kişi çıkar "o işler okumakla olsaydı..", "bunlar hocaymış, tüh senin hocalığına", "en büyük amacımız nüfusu en kısa zamanda 100 milyona çıkarmak"der.

    bu ülkede, "yeni türkiye"de en büyük erdem cehalettir. sistematik ve kararlı bir biçimde cahil-yobaz bir toplum kuruluyor ve biz sadece izliyoruz.
  • zamanın enerji bakanı taner yıldız'ında dediği gibi eğer eğitim seviyesi artarsa akp oyları düşüşe geçiyor. oy kaygısı ülke menfaatlerinin önüne geçtiği zaman olacak olan şey şu anda uygulanan eğitim modelinden başka birşey olmayacaktır. bilal erdoğan'ın zamanın meb bakanı naci acı'ya verdiği talimat(?) sonucu imam hatip liselerinin toplam liseler arasındaki oranı %25 olma yolundadır. 2002 de 65000 olan imam hatip öğrenci sayısı şu 1.5 milyona yaklaşmaktadır. alın size gelecekte akp ye oy olarak dönecek olan eğitimli seçmenler.

    *aşağıdaki sayısal veriler odatv nin 16.10.2016 tarihli "cumhuriyeti asıl yıkacak şey işte bu" haberinde alınmıştır.
    - 2003’te 450 lisede 71 bin 100 öğrenci

    - 2004’te 452 lisede 90 bin 606 öğrenci

    - 2005’te 452 okulda 96 bin 851 öğrenci

    - 2006’da 453 okulda 108 bin 64 öğrenci

    - 2007’de 455 lisede 120 bin 668 öğrenci

    2008’de 456 lisede 129 bin 274 öğrenci

    - 2009’da 458 okulda 143 bin 637 öğrenci

    - 2010’da 465 lisede 198 bin 581 öğrenci

    - 2011’de 493 okulda 235 bin 639 öğrenci

    - 2012’de 537 lisede 268 bin 245 öğrenci

    - 2013’te 708 okulda 380 bin 771 öğrenci

    - 2014’te 952 lisede 474 bin 96 öğrenci.

    -2015-2016 öğretim yılında bağımsız imam hatip ortaokulu sayısı bin 622, imam hatip lisesi içinde imam hatip ortaokulu 339, toplam sayı ise bin 961.

    milli eğitim bakanlığı (meb) şura salonu’nda bu yılın mayıs ayında düzenlenen “imam hatip okulları birlik ve beraberlik programı”na katılan diyanet işleri başkanlığı eğitim hizmetleri genel müdürü ali erbaş, (2002’de) 500 imam hatip okulunun 3 bin 500’e,ilahiyat fakültesi sayısının 17 binden 100 bine, (2002’de) imam hatipte okuyan öğrenci sayısının ise 60 binden 1,5 milyona çıktığını söyledi.
hesabın var mı? giriş yap