• iktidar ile gizli bir işbirliği içerisinde olmasından kaynaklanmaktadır.

    bu ülkede 1 günde 2.5 milyon mühürsüz oy kabul edildi. kimse mühürsüz oylar neden sayılıyor diye sormadı. ne muhalefeti?
  • koltuğun çok tatlı olmasından kaynaklanmaktadır. iktidar olup sorumluluk almayla, büyük hırsızlıklarla kim uğraşacak. ikinci parti ol, hem maaşın her ay düzenli yatsın, hem parti üyeliklerinden her ay paralar aksın. çalmayla, gizlemeyle falan uğraşma. tam düzen adamı işi.
  • zamanım dar olduğu için ana hatlarıyla açıklamaya çalışacağım:

    1- toplumsal basıncın dağıtılması

    akp'nin belki de en iyi yaptığı şey muhalefet odaklarını istediği yönde maniple ederek onları geçici şekillerde dağıtmasıdır. buradaki anahtar nokta eğer kötümser bir şekilde bu durumu ele almazsak "geçici" ifadesi. çünkü akp'nin insanları kamplaştırmak için kullandığı "değerleri" kullanım sıklığına ve niteliğine bağlı olarak hızla aşınmakta. (örnek olarak, dinin, vatanın, bayrağın, şehitliğin, teröristliğin sırasıyla karşı olarak kullanılan kesimde (veya kendi kitlesinde) eskisine nazaran değerini yitirmesi. bu yabancılaşmaya kendi kadrolarında bile rastlamak mümkün; 50 küsur şehit verdik ama ihaleler bizde, bayrağı da cebinde şehit olursa inşallah vb.)

    basıncın yükseldiği durumlarda ise eğer kendilerini güçsüz hissediyorlarsa olayları tırmandırmamak için kitlenin suyuna gitme (metal yorgunluğu çıkışı ile belediye başkanlarını görevden alma, çok tepki gelince haksız yere tutukladığı insanlardan bazılarını serbest bırakma vb.); güçlü hissettiği zaman ise muhalif tek ses çıkmayacak şekilde saldırıya geçme gibi ikili bir yöntem ile bunu sağlamaya çalışıyor.

    ayrıca "siyasette alttan gelen hareketlerle sonuç alınmaz", "eğer uslu olursanız devlet baba size sadaka dağıtacaktır" düşüncesini de yaygınlaştırmaya çalışmakta ki bu da "bu akpliler makarna kömür hep sadaka kültürü ya" diyen muhalifin bilinçaltına sandığının çok ötesinde işlenmiş olmaktadır.

    2- ideolojik sebebi
    muhalif kesimin her daim ayağında pranga olarak varlığını gösteren; artık akp tarafından yenisi yazılmaya çalışılan "resmi tarih", "resmi ideoloji" dışında burada çok daha büyük sorunlar yatmakta.

    2a) kimlik/kültür kamplaşması

    akp ilk maddede yüzeysel olarak açıkladığım "toplumsal basıncı verimsiz ve yıkıcı şekilde kullanma" sanatını öncelikle bunun sayesinde gerçekleştiriyor. kendi belirlediği gündemle (neredeyse artık tamamına sahip olduğu medya sayesinde) yapay sorunlar yaratarak, bu yapay sorunlara yapay düşmanlar ekleyerek ortadoğunun zaten kangrenleşmiş sorunları olan etnik/mezhep/yaşam tarzı barut fıçılarını ateşliyor. ve bu şekilde türkiye'de pastanın büyük kısmı olan "sünni/türk" kesimin hamiliğini üstlenmeye çalışıyor.

    aslında çıkarları, sorunları, kaderleri ortak olan gerçekte pastanın büyük dilimini oluşturan insanları (işçi, köylü, dar gelirli, kendisini burjuva sanan avrupaya kıyasla küçük burjuva bile olamayan beyaz yakalıları) birbirlerine düşman ederek kendi kazdığı mevzisini korumaya çalışıyor. bunun maliyeti tabi ki hiç de az değil ve sürdürülebilir bir şey değil. bundan dolayı bu durumu devam ettirmek için her seferinde daha fazla zor gücüne (asker, polis), daha fazla merkezi otoriteye (yeni anayasa, khk'ler), ve daha fazla iç çatışma atmosferine ihtiyaç duyuyor. bunun da bir sınırı ve dahası çok şiddetli sonuçlara neden olabilecek sonuçları var.

    2b) önderlik eksikliği

    toplumsal muhalefetin siyasi kanadını temsil ettiğini iddia eden partilerin programları kitlelerin sorunlarıyla ve ihtiyaçlarıyla uyuşmuyor. bu da genel bir rehavete, heyecan yitimine, ve hareket eksikliğine neden oluyor. şu anda anaakım siyaset yapan bütün alternatifler yukarıda bahsettiğim çelişkilerin şöyle ya da böyle artmasına hizmet etmekten başka ciddi bir işe yaramıyor.

    apolitiklik ve isyan etmemenin temel nedeni budur. hiçbir parti üstten kitleye bilinç aşılayıp onları istedikleri noktaya doğru yönetemeyeceği gibi kitle de kendi kendine bilinç kazanıp, bu bilinci gerçekten bir şeyleri değiştirebilecek bir enerji haline getiremez. önderliğin olmadığı neyin neden yapıldığının bilinmediği hareketler de sönümlenmekten başka bir geleceğe sahip olamaz. (örnek: gezi)

    öncü sınıfın (proletarya) kitleyle birlikte önünde ittiği ve bu sırada kitleye gerektiği hayati noktalarda yön verebilecek bilgi, birikim ve iradeye sahip bir öncü parti varlığı bunun için gereklidir.

    bunların dışında ancak çok uzun ve detaylı şekilde açıklayabileceğimiz daha bir çok dinamik bulunmakta fakat işin can alıcı kısmı budur diye düşünüyorum.
  • cok azinlikta oldugu algisi ve hissi, isyan ederse hayatinin kararacaginin dusuncesidir. polisi, savcisi, mahkemesi, medyasi, askeri, burjuvasi vs alayi karsi taraftan yana oldugu icin cikacak isyan ya mezarda ya hapiste bitecek diye dusunuyor azinlikta oldugunu dusunen turk muhalif.
  • göt korkusundan çok daha evvel gelen ve yine göt organıyla ilgili bir başka aşama olan göt rahatlığıyla alakalıdır. kimse onun konforlu ve ergonomik zavallılığını bozamaz, dürtemez, elleşemez.
  • zincirlerinden başka kaybedecek başka şeylerinin olması nedeniyledir.
  • sosyal medya ve internettir.

    salla burdan istedigin kadar, tum gazin insin. twitter, facebook'ta istedigini paylas zaten sadece arkadaslarin goruyor :)

    sonra gorevimi yaptim diye cekil koltuguna dizini filmini izle guzel kardesim. senelerdir ayni girdapta don dur ama bir cikis kapisi arama sakin.

    iyi eglenceler.
  • fakirlerin isyan edip ayaklanmama nedeni ile aynı değildir.
  • şu başlıktaki hakaretlere bakılırsa fazla demokrat olduklarındandır.

    zira aynı ülkenin vatandaşıyız şeklinde yaklaştıkları ama "sağ"dan ki dinci, "sol"dan ki ırkçı şoven tiplerin hakaretlerine bakılırsa yanlış düşündükleri bellidir.

    bir tarafta cia, nsa ayrı ayrı esad'ın indirilmesine milyarlarca dolar destekle çalışarak dinci örgüt beslemesine rağmen başarısız olmuş, bu durumda ancak sözlükte söverek hınç dağıtan bir dinci. tespit yapıyor, kurtuluş savaşını anlatırken kitaplardan imanı çıkardılar şeklinde. sorsan, ruslar istanbul'a geldiğinde, plevne savunması çöktüğünde iman yok muydu diye, hep bu iç düşmanlar filan diye geveler.

    diğer tarafta, önce dincilerle işbirliğinde, sonra bütün dünyanın bölgedeki ırkçı ve ekonomik sülüklük planlarına uyduğu için yine abd tarafından doğrudan eline silah verilen ve buna rağmen yine abd'ce beslenmiş örgütlerin elinden "kurtaracağı"nı söylediği beldeleri un ufak etmeden alamayan bir ırkçı terör örgütünün sempatizanı.

    ağzında yanladığı örgüt, canlı bombayla parkta bin kişi katletse, batıdan sırtı sıvazlanacağını bildiği için ayrımcı, gelenekçi, dünyadan izole, insan hakları diye masal çiğniyor.

    dediğim gibi, bu insanlara göre fazla demokrat olduklarındandır.
  • (bkz: iç savaş)
hesabın var mı? giriş yap