• isimlerinin ekseriyetle beş harfli olmasi; duman, kargo, manga, model, kolpa...
  • güzel başlayıp sonra bozmaları.

    2000'lerin ilk yarısında türkçe rock önemli bir patlama yaşadı, nispeten farklı tarzlardan, farklı ekollerden birçok grup çıktı piyasaya. bazıları eğreti kalıyordu belki ama o zaman o gerekiyordu. sonra birden müziğin seyri değişti, bazı gruplar piyasadan silindi, bazıları da ayakta kalmak için saçma sapan bir hal aldı. gruplar duruşlarını bozduğu için mi piyasa böyle oldu, yoksa piyasa mı grupları buna zorladı derseniz benim kanaatim ilki yönünde ama yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan sorusu gibidir bu.
    örnek vermek gerekirse:

    gripin:
    çıkış şarkısı: elalem
    son hali:nasılım biliyor musun?
    uzun süredir tüm şarkıları birbirine çok benziyor.

    zakkum:
    çıkış şarkısı: çikolata özellikle imajlarına dikkat edin
    son hali: hatıran yeter son zamanlarda hep böyle inceden nostaljik, rakı masasında çalınmasının istendiği belli şarkılar yapıyorlar.

    karnaval:
    ilk hali: zaman geçmiyor
    son hali: serzeniş hiçbir zaman çok tutmadılar belki ama arada tutunmaya çalışırken bu hale düşmeleri çok üzücü oldu.

    sakin:
    çıkış şarkısı: edepsiz komedya
    vokallerinin son hali: onurr - ruj

    bir de yitip gidenler var
    nem - nükleer kış coldplay'in türkiye şubesi olabilirlerdi, fena da değillerdi ama olmadı.

    çilekeş - y.o.k zamanla deneysel işlere giriştiler, olmadı.

    dilemma - var mı ki nispeten daha sert bir sounda sahip bir ekipti, yine silinip gittiler.

    bunlar bir çırpıda aklıma gelenler, dahası da vardı. mor ve ötesi, athena, vega, redd gibi çizgilerini koruyarak devam eden gruplar var neyse ki, ama çeşitlilik her zaman iyidir. ben de yukarıda bahsettiğim grupların hepsi iyiydi demiyorum ama bir şeyler yapmaya çalışarak başlayıp sonra bozmaları çok üzdü beni, çünkü dediğim gibi, çeşitlilik her zaman iyidir.

    bir de kolpa, seksendört, neyse gibi zaten baştan tırt olanlar var, onlara değinmek bile istemiyorum.
  • uzun saç , deri ceket , keçi sakal gibi klişeler.
    görünüşten öte müzikal yapılara bakarsak şu kulvarlarda hangisi daha başarılıysa onlar daha ön plana çıkar genelde:
    -gür sesli delikanlı vokal
    -gür sesli olup aynı zamanda ses vibratolarını çok iyi kullanıp ağlatan vokal
    -gür sesli olmadan ağlatan vokal
    ilk kulvar herkese hitap edecek şekildeydi
    2. kulvarda biraz daha alt yapı durumlarına bakalım
    -dengesiz overdrivelı powerchord gidişatları
    -aynı overdrivela vokal melodisini takip eden gitar soloları
    -gitar sololarında anlık modülasyonlarla pentatoniklerden harmonik minörlere geçen solo gidişatları(!)
    -rock ballad klasiği olan ağlatan bendler.
    -çok groove olmasa bile dolgulu davul vuruşları.
    -bi de çok alışıla geldik söz arası gitar doldurmaları
    -çok neşeli ya da çok depresif arka plan akor gidişatları ve ya arpejleri.

    altyapı unsurlarıda bu şekilde. ne yazıkki bass yürüyüşleri ve davullar hiç dikkat edilmemekte ama onlarda sanki senelerdir aynı şeyi yapıyorda ondan dikkat çekmiyor gibi.
    herşeyden öte bu klişelere rağmen hepimizin severek dinlediği belki konserlerine koşup şarkılara bağıra bağıra eşlik ettiği bir tür anadolu rock. kendi topraklarımızın esintileriyle rock yapabilmek hepimizin hoşuna giden bi durum yalan yok. ben sadece burda dikkatimi çeken unsurları yazmak istedim.

    saygılar...
  • bir kaç parça çaldıktan sonra hemen dağılmaları.
  • öncelikle riff, bridge, solo gibi rock müziğin ana düzen unsurlarından bihaber olmalarıdır. koskoca 4dakikayı 2riff 1brigde ile tamamlıyor adamlar helal olsun diyorum. yine az çok solo atanlar var hakkını yemeyelim. davula zaten değinmek bile istemiyorum. bass dersen, bass ne arar la turk rock gruplarında. bass ı çıkarsan dinleyenlerin yarısı farkına bile varmaz o derece bateriye bağlanmış durumda. sırf o depresif hava oluşsun, ses yumuşasın diye var sanki.

    onun dışında rock müzik zaten depresif bir olgudur genel hatlarıyla. ama bizim (ki yukarıda arkadaş saymış birkaç grup ve şarkıları) gruplar bu işi arabeske bağlıyor arkadaş. kanımızda var hakkaten.

    şarkı sözü konusuna gelirsek de; şöyle kafiye endişesi duymadan, alakasız benzetme ve analogları bir kenara bırakarak, daha spesifik şeyler yazamıyoruz. he çok beğendiklerim var mı, tabi.
  • 3 kuruş para kazanınca kavga edip ayrılmaları
  • piyasaya cover şarkıyla girmeleridir.

    en az hala atamadıkları gereksiz arabesklik kadar önemli bir özelliktir. piyasaya cover şarkıyla girmezlerse bahtları kapanır, şansları dönmez, albüm yapamazlar, enstrümanlarını çalmayı unuturlar, laiklik elden gider...
  • rockçı olduklarını iddia edip politik hareketlerden kaçınmaları, paso arabeske bağlayıp ilişkiler üzerine şarkılar yazmaları.

    redd, kurban gibi grupları tenzih ederim. onlar iyi ki varlar.
  • aslında arabesk müzik yapmaları.net
  • hayatlarını rock felsefesine göre yaşamamaları gördüğümüz kadarıyla. çok geziyor olabilirler çok görüyor olabilirler ama kendilierini geliştiriyorlar mı? bilgilerini artırıyorlar mı? sorup sorguluyorlar mı? pek zannetmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap