• 14 mayıs 1946'da avukat esat adil müstecablıoğlu, avukat macit güçlü, kaynak ustası ihvan kabacıoğlu ve matbaacı aziz uçtay tarafından kuruldu. genel başkanlığı'nı tkp ile bağı olmayan ve solun bağımsız isimleri arasında gösterilen esat adil müstecablıoğlu'nun yürüttüğü bu parti, tsekp'den farklı olarak komintern geleneği dışındaydı. parti programına göre partinin temel ilkeleri şunlardır:

    - türkiye cumhuriyeti'ni bir 'halk devleti' haline getirmek,
    - iktisadi ve toplumsal adaletsizliği ortadan kaldırmak,
    - iktisadi ve siyasi tam bağımsızlığı savunmak,
    - halkların emperyalizme karşı mücadelelerinde işbirliği yapmak ve
    - laikliği savunmak.
  • vatan partisi'nden ayrılanlardan oluşan sosyalist cumhuriyet partisi ile toplumcu kurtuluş partisi'nin oluşturduğu yeni partinin adıdır.

    <<türkiye sosyalist partisi tsp kuruldu. sosyalist cumhuriyet partisi scp ile toplumcu kurtuluş partisi 1920 tkp türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu ağır koşulları dikkate alarak ve halkımızın “bölünmeyin, birleşin” çağrısına uyarak birleştiler.

    türkiye sosyalist partisi, iki sosyalist parti 1920 tkp ile scp’nin birleşmesi ve yeni bir devrimci atılımın öznesini oluşturmak üzere tek bir yapı olması anlamına geliyor.

    halkımıza söz veriyoruz: türkiye sosyalist partisi şiarlarını toplumsal hayatın gerçeğine dönüştürmek için canla başla çalışacak.

    kapitalist vurgunculuğa asla razı olmayacağız. halk düşmanı bu düzeni değiştireceğiz.

    nato’dan çıkacağız, amerikan üslerine el koyacağız. tam bağımsız türkiye’yi kuracağız.

    cumhuriyet kanunlarını uygulayarak tarikatların varlığına son vereceğiz. orta çağ kapılarını bir daha açılmamak üzere kapatacağız. kadın ve çocuk düşmanlığını sileceğiz.

    ulusal kalkınma için planlı ekonomiye geçeceğiz. işsizliği, pahalılığı, yoksulluğu ortadan kaldıracağız.

    tek kişi istibdadına son vereceğiz. tek kişi istibdadının temelini oluşturan emperyalist ve kapitalist istibdada karşı halkın egemenliğini kuracağız.

    türkiye’de devrim, bölgede devrim, dünyada devrim istiyoruz.

    halkımıza söz veriyoruz: sömürülen, ezilen, haksızlığa uğrayan her sınıf, her kesim, her çevre, her kişi yanında tsp’yi bulacak. tsp onlarla birlikte sömürünün, ezginin, haksızlığın ortadan kaldırılması, halkın demokratik iradesinin egemen olması, akıl bilim çağdaşlık, özgürlük eşitlik kardeşlik düzeninin kurulması için çalışacak.

    türkiye sosyalist partisi, ulusal kurtuluş savaşımıza ve cumhuriyet devrimimize yön veren temel düşünceyi, “bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı bütün ulusça mücadele etmeyi” savunuyor.

    türkiye sosyalist partisi, bu amaca ulaşmak için emperyalizme, işbirlikçi kapitalizme ve feodal kalıntılara karşı sosyalistlerin birliğini, sosyalistlerle kemalistlerin birliğini, bütün ulusal demokratik güçlerin birliğini savunuyor.

    türkiye sosyalist partisi, emperyalizme karşı bağımsızlık, gericiliğe karşı laik cumhuriyet, etnik bölünmeye karşı ulusal bütünlük, dolar milyarderleri şebekesinin sınırsız hâkimiyetine karşı toplumcu/kamucu düzen mücadelesinin birbirinden ayrılamayacağını biliyor. vatan cumhuriyet emek mücadelesi ulusal demokratik devrimin zaferiyle taçlanacak ve işçi sınıfının öncülüğünde bütün ulusal sınıfların ortak iktidarı kurulacaktır. kurucu meclisin yapacağı anayasa ile halkın egemenliği, bütün temel haklar ve özgürlükler güvence altına alınacaktır. ulusal demokratik devrimin zaferi arasız devrimlerle kapitalizme karşı sosyalizmin yolunu açacaktır.

    türkiye sosyalist partisi, işçi sınıfımızı, şehir ve köy emekçilerimizi, sosyalist ve yurtsever aydınlarımızı, bütün halkı kendisiyle birlikte yürümeye çağırıyor.

    yolumuz açık olsun!>>

    https://turkiyesosyalistpartisi.org/

    bu metnin içinde geçen "etnik bölünmeye karşı ulusal bütünlük" ifadesi bu partinin kitleselleşebilmesine engel olan bir yanlış anlaşılmaya neden olabilir. suphi'lerin, nejat'ların öncülüğünde kurulan türkiye komünist partisi (1920)'nin de programında yer alan ulusların kaderlerini tayin hakkına yeterince vurgu yapmayan bu ifade, türkiye sosyalist devrimine tüm ezilen emekçi kitlelerin birleşerek katılımını zorlaştırır. bu konuda daha tarafsız bir dille, örneğin ezilen halkların gönüllü birlikteliğini arzu eden ancak her ulusun kendi kaderini kendisinin tayin etme hakkı olduğuna, onun yerine abd'nin, emperyalistlerin, ya da hdp veya ypg gibi başka bir oluşumun değil, bizzat o halkın karar verme yetisine ve hakkına sahip olduğu hususuna vurgu yapabilirlerdi. bu konunun ilerleyen dönemde değerlendirilmesi umulmaktadır.

    sonuç olarak, oturduğunuz o evlerin inşaatlarında veya yediğiniz çikolataların içindeki fındıkların yetiştiği bahçelerde çalışan işçiler, gaziantep'ten, urfa'dan çıkıp ordu'ya, istanbul'a, izmir'e gidip kendi anadillerinde türküler söyleyerek çalışıyor. bu insanların bu ülkenin bir parçası olarak kendi adlarına karar verme haklarını sosyalist bir ülkede tüm halkların gönüllü birlikteliğini tercih ederek kullanabileceklerini veya istemedikleri takdirde de ayrı yaşamayı seçmeye veya seçmemeye ilişkin kararı sadece kendilerinin verebileceğini düşünmek ve kabul etmek gerekir. sizin yaşamadığınız bir coğrafyada yaşayan insanların adına siz değil o insanlar karar verebilir.

    <<sosyalizmin amacı yalnızca insanlığın küçücük devletlere bölünmesine ve ulusların herhangi bir şekilde tecrit edilmesine son vermek değildir. amaç yalnızca ulusları birbirine yaklaştırmak değildir, onları bütünleştirmektir. ve işte bu amaca ulaşmak için biz, bir yandan, renner ve otto bauer'in bilinen "ulusal kültür özerkliği" fikrinin gerici niteliğini yığınlara açıklarken, öte yandan, ezen ulusların sosyalistlerinin ikiyüzlülüğü ve korkaklığı üzerinde özellikle duran açık ve tam bir ifade ile kaleme alınmış bir programda, ezilen ulusların kurtuluşunu istemeliyiz. ve bu, havada, genel sözlerle, içi boş lafebelikleriyle ve sorunu geleceğe, sosyalizmin gerçekleştiği zamana "erteleyerek" olmamalıdır. nasıl ki insanlık, sınıfların ortadan kalktığı döneme ancak ezilen sınıfın diktatörlüğünün sürdüğü bir geçiş dönemini aşarak ulaşabilirse, ulusların kaçınılmaz olan bütünleşmesine de, ancak bütün ezilen ulusların kurtulduğu, yani ezen ulustan ayrılma özgürlüğüne kavuştuğu bir geçiş dönemini aşarak varabilir.>>* [v.i. lenin, sosyalist devrim ve ulusların kaderlerini tayin hakkı, ocak-şubat 1916, ulusların kaderlerini tayin etme hakkının önemi ve bu hakkın federasyon ile ilgisi başlıklı üçüncü bölüm]
  • sosyalist cumhuriyet partisi ve toplumcu kurtuluş partisi (1920 tkp)'nin birleşerek kurdukları yeni partidir. türkiye sosyalist partisi'nin kuruluşu 9 eylül 2023'te kamuoyuyla paylaşılacak.
  • "yenilgi yılları"nın yarattığı 2 grubun birleşmesi ile ortaya çıkan bir başka gruptur. iki partinin ortak özelliği, restorasyon akp'sine destektir ve bu özellik iki grubun "doku uyumunu" sağladı diyebiliriz.

    tkp1920'nin hikayesi ilginçtir. geçmişteki döküntülerinin cemaatçi olmasından ötürü tkp-fg olarak anılmıştır haksız yere ve erkan baş'ın çetesi tarafından saldırıya uğramışlardır. sonrasında hdk içinde bulunurken 15 temmuz restorasyonu ile akp'nin yanında saf tutarak, söylem değiştirdiler. bu dönemde çok önemli bir eylemleri de bulunmamakta.

    scp ise malumunuz, sahte vatan partisi ile bağını koparan ekipten oluşmakta. perinçek'in akp ile müttefikliği abartması üzerine kopan grubun akp'nin bağzı iyi şeyler yaptığına dair söylemleri görülebilir. yine kendilerinin etkili bir eylemleri yoktu.

    parti adı seçimi ise trajik denebilir. tkp içine dahil olmayan esat adil'in tsp'si ile aynı adı seçmişlerdir. böylece bir bakıma "tkp" olma iddiası da ortadan kalkmıştır denebilir. - ki, dış büro tkp'sinin buna yıllarca zaten hakkı yoktu - bir zamanlar birbirini yiyen atılım ve aydınlık çevresinden iki grubun birleşmesi de trajik...

    iki parti sağlıklı bir birleşme ve özeleştiri sürecinde mi? scp, mehmet bedri gültekin'in sözlü tövbeleri dışında, aydınlıkçı geçmişe sahip çıkmaya devam etmekte. örneğin, 12 eylül darbesini savunma gafletine düşen hasan yalçın'ı anmaktalar. ya da sahte vp üyesi merdan arslan için bir parti üyesi gibi taziye yayınlamaktalar. peki özeleştiri yerine ne yapıldı? mehmet akkaya'nın yazısına bakalım:

    https://yarinlar.com.tr/…ini-zorunlu-kilan-sebepler

    yazıda şu başlıklar mevcut:

    “mdd – sosyalist devrim” ayrışması ortadan kalktı
    “öncü savaş – kitle çalışması ayrımı” ortadan kalktı
    “illegalite – meşruiyet tartışması” ortadan kalktı
    sovyet – çin – arnavutluk ayrışması anlamsızlaştı

    mehmet akkaya'nın iddia ettiğinin aksine; yukarıda sayılan hiçbir tartışma önemsizleşmemiştir. hatta yeni tartışma başlıkları ortaya çıkmıştır.

    türkiye'de hala tefeci-bezirganlığın silinmesi ihtiyacı ve buna göre bir program gereklidir. marksist-leninistler için hala yasal ve yasayı aşan çalışma biçimleri gereklidir. çin revizyonizminin bir pislik gibi sosyalist deneyimleri kirlettiği bugün, çin'i değerlendirmeye hala ihtiyaç vardır. daha da çoğaltılabilir.

    kısacası, sorunları ortadan kaldırarak, yıllarca işlenen suçlardan da kaçmakta eski aydınlıkçılar. bence, bir gün perinçek'in bu birleşmeye dahil olmaması, işten bile olmayacaktır.

    bir de bizim gazete çevresinin (yeni sahte tkp) diline doladığı "kemalist-komünist ittifakı" var... bu da tesadüf değildir, çünkü kendilerine üfürülene göre akp, bazı olumlu yanlara sahiptir (!) örneğin sosyalist küba'da çkp'nin verdiği akılla geri teknolojili enerji gemileri satmaktalar. dolayısıyla "yalçın küçük cephesinin" reorganizasyonu olası gözüküyor. tabii bu grupların her birinin birer tilki olduğunu ve kuyruklarının birbirine değmediğinin de altını çizelim. hatta şeyhleri daha iyi üfürürse, bizim gazete çevresinin sahte vatan partisi ile "ittifakı" işten bile değil.

    görünen o ki tsp, yenilgi günlerinin durumunu idare etmeye devam edecektir, ilk "yerli ve milli muhalefet" sürecinde sapması da işten bile değildir.

    ek: bu yazı yazıldıktan sonra, iki yalçın küçük grubu (tkh ve dh) ile birleşme isteği de tsp genel başkanı tarafından dile getirildi.
  • (bkz: #156241629)
    (bkz: #156241716)
  • patronuna aşık türk işçileri için oy pusulasını gereksiz yere karmaşık hale getiren partilerden bir yenisidir.
    ihtiyar solcular ve bağcılar'daki baba evinden kadıköy'e göçerek elit ve aydın haline gelen 'geç-ergen' bireylerin oylarına talip olarak iktidara kararlılıkla yürüyecek olduklarına eminim.

    (işçi, köylü sınıfları son elli yılda çok başka bir şeye dönüştüğü için buralardan oy gelmez.)
hesabın var mı? giriş yap