• tsk da atatürkçü komutanları atıp yerlerine fetöcüleri doldurdular. sonra onlarıda attılar. şuan kardak zamanındaki kadar tecrübeli komutanlar var mı bilmiyorum ama o zamanki ruh olmadığını çok net biliyorum.
  • ya ciddi ciddi yunanistan'ın lehine bir savaş olduğunu yazanlar olmuş. 85 milyonluk kendi ekipmanlarını üretecek kabiliyette 40 yıl pkk ile bilfiil sıcak çatışmanın içinde bulunmuş libya suriye gibi cephelerde ve en son ermenistan'a karşı tecrübe edinmiş bir orduya karşı mültecilere kement atmanın ötesinde herhangi bir aksiyonu olmayan 11 milyonluk yunanistanı bir tutup üstüne de üstün olduğunu söyleyenler var. pes doğrusu.
    edit : nüfus 15 milyon yazmışım 11 milyonmuş. topyekün bir savaşta nerdeyse 7-8 milyon aktif asker çıkarabilecek bir orduya karşı toplam yaşayan erkek nüfusu 5 milyonu bulmayan bir ülke. hiç öyle savaş teknolojiyle kazanılıyorla filan gelmeyin. bal gibi de cephe savaşları yapılıyor. şuşa ele geçirilirken de gördük ukrayna da da canlı canlı görüyoruz.
  • avrupa’nın dün ukrayna’ya verdiği gazı şu an abd yunanistan’a veriyor ve rus-ukrayna savaşına giden sürece benzer durumlar oluşmaya başladı. pek fazla gündem olmuyor ama durum ciddi bir hal almak üzere. bugün icra edilen efes tatbikatında yunanistan’ın kışkırtmalarının giderek artması neticesinde adalara müdehale durumu açık açık belirtildi.
  • yunanistan hiç bir hal ve şartta türkiye'ye saldirmaz. nato vesaire ile alakası yok o kadar cesaretleri yok. nasıl biz türkler, ruslara saldiramazsak onlar da bize saldiramaz. araya girer birileri tansiyon düşer üç beş güne.
  • ne kadar meraklısınız emperyal güçlerin vekalet savaşlarına.

    türkiye ve yunanistan geçmişini kimlerin yönlendirdiğine bakıp sıkı dost olması gerekirken, silah tüccarlarının, coğrafya şekillendiricilerinin elinde oyuncak olmak mı istiyor? o zaman buyursunlar savaşsınlar.
    abd ve avrupa'dan aldıkları gazla türkiye'ye saldırmak mı istiyor yunanistan, buyursunlar. yunanistan'ın bu durumunu iç politikada milliyetçilik için kullananlar gerçekten savaş mı istiyor; delirmiş olmalılar.

    ingilizlerin gazıyla 1.dünya savaşında ve kıbrısta iki kere türkiye'ye saldıran yunanistan ders almadı mı hala? yunanistan'ı emperyalistlerin yönlendirdiğini gördüğü halde avrupa'nın şımarık çocuğuna mı cellalleniyor türkiye? ah hep yanlış hedefler işte.

    atatürk'ü nobel barış ödülüne aday gösteren kimdi bilir misiniz? kurtuluş savaşında yendiği elefterios venizelos.
    eskiden devlet yöneten insanların, bir iç görüsü olurdu; bugün ortalama bir şirkette yönetici bile olamayacak adamlar, ülke yönetir olmuş.

    ah bahtsız yunanistan; ah küçük asyanın talihsizi türkiye...
  • yüzyıl önce yunanistan diye ingiltere ile savaştık, şimdi de yunanistan diye abd ile savaşmak zorunda kalabiliriz.

    maalesef bu gerilime siyasi ve ekonomik olarak çok kötü bir durumda yakalandık. umarım ordumuz yunanistan'ın böyle bir savaşa yeltenememesi için gerekli tüm önlemleri almıştır.

    herhangi bir çatışma durumunda kısa sürede çok ağır kayıplar verdiremezsek ve savaş uzun bir süreye yayılırsa türkiye bundan çok zarar görür.
  • yunanlıların osmanlı devleti'ni yenerek bağımsız olduğunu zanneden tiplerin yorumladığı olası savaş.

    yunan isyanı sırasında yaklaşık 30 bin sivil türk, yunanlılar tarafından katledilmiştir. koskoca mora ve orta yunanistan bölgesinde bir tane türk bırakmadı herifler.

    mısır valisi kavalalı'nın oğlunun başındaki donanma ve osmanlı donanması mora'ya çıkarak isyanı bastırmıştır. filim de buradan sonra kopmuştur. zira birleşik haçlı donanması tarafından mısır - osmanlı müşterek donanması yakılmıştır.

    bunun sonrasında da avrupa devreye girerek bu heriflerin bağımsızlığını dayattı. bizimkiler yine pes etmedi lakin rusya ile yapılan savaşı kaybettikten sonra yunan bağımsızlığı tanınmak zorunda kaldık.

    artist artist yazmasını biliyorsunuz, az gidin tarih okuyun. osmanlı bitti artık denilen bir dönemde bile dömeke (hatta atatürk bu savaşa katılabilmek için askeri okuldan kaçmıştır) savaşında yunan ordusunu yere sermiştir.

    bu adamlar hep birilerinin eteğinin altında bize saldırdılar. önce tüm avrupa sahip çıktı. kurtuluş savaşı sırasında ingilizlerin maşası oldular. şimdi de abd kuklasılar.

    gerek osmanlı gerek milli mücadele döneminde, en güçsüz olduğumuz zamanda bile tokatladık herifleri. şimdi çıkacak olası bir savaşta mı yunan yenecek bizi?
  • böyle bir savaş çıkma ihtimali yok. "yanlışlıkla" ateşlenen bir füze ya da kazara uçaktan düşen bir bomba gibi bir şeyler olabilir en fazla o kadar. sonra da ayırırlar. iki nato ülkesinin savaşa girmesine en başta abd ve ab izin vermez. taraflardan biri cengaverlik yapmakta ısrarcı olursa da o hatayı yapan kişinin ölümünü tv'lerde tüm dünyaya bir şekilde izletirler.

    yunanistan'ın eti budu belli. ekonomisi, eurozone'a dahil ülkeler arasında ab'nin en kötüsü ve henüz toparlanmış değil. kemiklerini sıyıran almanya'nın kontrolünde yavaş yavaş düzelecekler. türkiye'nin mevcut ekonomik durumu daha beter. üstelik ab gibi fonlarını sömürebileceğimiz sağlam bir kaynak da yok. türkiye'nin potansiyeli hızlı bir iyileşmeye müsait ancak bu da mevcut hükümetle olacak iş değil. daha şimdiden bütçeyi yemiş bitirmiş ve açık vermekte olan bir ekonomi yönetimi var. cari açıkla büyüme politikasında sıçıp batırdığımız ve ele geçen her kuruş ülke için olabilecek en kötü şekilde harcandığı için, dışa bağımlı bir ülke olmaya devam ediyoruz. bürokratlar aylarca ingiltere'de finans çevrelerinin kapısında yatıp kalktı borç alabilmek için ve ala ala nasihat aldılar.

    para yoksa savaş da yok, bu kadar basit. sadece para da değil, petrol, gaz, silah. hepsi dolar demek ve hepsi bize satmaya gönüllü satıcı bulmak demek. herhangi bir savaş durumda, elimizdeki kaynakları tüketince yenilemeye halimiz yok. ne savaşı? bu saatten sonra bize anca tefeciler borç verir, onlar da (çin, rusya) ülkenin tapusunu ister.

    sözlükteki bordo klavyeliler coşar coşar sonra bilgisayarı kapatıp yatağa girip örtüyü üstlerine çekip uyurlar. saldıran taraf türkiye olursa, o üstlerindeki örtü dahil hiçbir şeyi bulamayacakları yıllar sürecek bir ambargonun tadına bakarlar. yunanistan mahallenin haksız ve şımarık çocuğu olarak kimin etki alanındaysa ona göre mahalledeki büyüklerin üzerine salınan bir ülke. iplerini her daim daha büyük bir ülke tutar. bir gün ingiltere olur, bir gün almanya, bir gün rusya, bir gün abd. türkiye'yi batıda oyalayacak bir dert olması için yunanistan sürekli kullanılır. özellikle de silah satıcıları bu işe bayılır. bir onlara satarlar, bir bize. hadi biz orta doğu çöplüğünde olduğumuz için silahlanmak zorundayız da yunanistan böyle böyle ebediyen borç altında kalacak olmasına rağmen abileri yüzünden mecbur alır. yani, hepi topu 10 milyonluk nüfus ve sanayisiz bir turizm toplumu olarak yunanistan'a savaş açmış olmayız. o gün ipler kimdeyse ona savaş açmış oluruz.

    bordo klavyelilere hatırlatma yapalım. savaşı, almanlar motor satmadığı için yapılamayan yerli tankımızla, on yıldır daha projesi kağıt üstünde çizilememiş, en başta motoru için kapı kapı gezeceğimiz milli muharip uçağımızla falan değil papaz olduğumuz ülkelerden aldığımız tanklarla ve uçaklarla yapacağız. yedek parça ve mühimmat için yine onlara muhtaç olduğumuzu da hatırlamakta fayda var. elimizdeki silahların ağaçta yetiştiğini sanmıyorsanız, hava, kara ve deniz taşıtlarının suyla çalıştığını sanmıyorsanız kaynaklar tükendiği anda elimizde demir yığınlarıyla mabadımızın üzerine oturacağımızı tahmin edersiniz. iktidarın beceriksiz dış politikası yüzünden tüm komşularla bozuştuğumuz ve diplomatik olarak kendi kendimizi izole ettiğimiz için yardım ve kaynak aradığımızda iliğimizi kemiğimizi sömürecek mafya devletler hariç kimse dönüp bakmaz bile.

    dışardan bakanlar için mevcut durumda, başımızdaki kasaba siyasetçileri, dibe batan ekonomi, düşman ülkelerle aynı anda papaz olma kabiliyetindeki çökmüş diplomasi ve dış politika, ortadan ikiye bölünmüş bir toplum, tarikatçi ve cemaatçilerle doldurulmuş, pusuya düşen askerine destek gönderemeyecek durumda bir ordu, tabur tabur askerimizin nasıl bu kadar kolay öldürülebildiğini sorgulayamayacak kadar bitik bir medya, vatandaşın güvenliği dışında her işe koşturulan bir polis teşkilatı, polise alternatif kurulan bekçilik ve iç güvenlik birimleri, twitter bakanlığı, halka alenen istatistiklerle yalan söyleyen kurumlar falan derken ülke o kadar zayıf düşmüş durumda ki potansiyel olarak ikinci hasta adam olarak anılmaya başladık.

    savaş başlatırsak yenmemiz gereken taraf yunanistan değil, yunanistan'ın arkasında bugün kim varsa o. mevcut durumda o biraz zor. türkiye'ye de kimse savaş falan açamaz, işgale falan kalkışamaz, intihar demek olur. ama zaten savaş falan olmaz. olmayacağı için de kendimizi çok şanslı saymalıyız. ceddin deden neslin baban diye coşmalık bir şey değil savaş. savaş görmüş her komutan barış ister. bunu bir düşünün ve bilgisayarda, konsolda falan call of duty vs. açıp orda bol bol açlığınızı giderin ki ananız babanız, çoluğunuz çocuğunuz, eşiniz dostunuz toprağın altında değil, yanınızda olsun.
  • bir zümre iktidarı demokratik yolla teslim etmesin diye uluslararası düzeyde kriz çıkartmayı bile göze almış durumda maalesef.

    sakin olacağız, seçimi bekleyeceğiz ve bu sözde demokrasi, son sözü millet söyler ayakları ile hani o eleştirdikleri ismet paşanın bile teslim ettiği iktidarı vermemek için ayak oyunları yapacakları tarihe havale edeceğiz.
  • savaş uzmanları toplanmış yine.
    yunanistan'ın f-35'i varmış da havada bizden üstünmüş. nerede var la yunanistan'ın f-35'i? adamlar daha yeni talep mektubu göndermişler abd'ye. umdukları gibi olsa bile teslimat 2027-2028 deniyor.

    red alert mi lan bu? projeye ortak oldun diye sana şakkadanak uçak mı gönderiyorlar sanıyorsunuz?

    ayrıca yunanistan mevcut ekonomik koşullarda o f-35'leri uçursun gelsin bir de beni uçursun.
hesabın var mı? giriş yap