• yolsuzluk yapılması.
    askerlerin şehit olması.
    milyonlarca mültecinin savaş gerekçesiyle ülkeye girebilmesi ancak bayramlaşma amacıyla ülkesine gidip dönebilmesi.
    kadın cinayetleri.
    asgari ücretin açlık sınırının altında olması.
    kırmızı bültenle aranan kişinin devlet televizyonuna çıkartılması.
    ve daha binlercesi.
  • ülkenin yarısının terörist muamelesi görmesi.
  • fetöcülerin, kendilerinden başka herkese fetöcü demesi.
  • en ufak bir afette halktan yardım istemek.
  • hayatımızı siyaset ve ekonomi konuşarak/konuşmak zorunda bırakılarak geçirmek
  • (bkz: tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak)

    adam suç makinesi, 50 tane sabıkası var, şahitli, belgeli, kayıtlı suç işlemiş, şikayetçi insanları ölümle tehdit ediyor... hop, tutuksuz yargılama... ne güzel hukuk sistemi.
  • motor kuryelerinin kaldırıma çıkıp yayalara korna çalması
  • “bebek ne zaman”
    “çocuk yapmayacak mısınız”

    minvalinde sorulardır. cinsellikten, seksten konuşulması ekseriyetle ayıp karşılanan bir ülkede çiftin yatak odasına girmek sıkıntı değilmiş gibi düşünülüyor. gerçekten çok tuhaf.
  • bir kuruma gittiğiniz vakit -belge almaya, imza almaya, rapor almaya, her neyse artık- oradaki görevli memurun, sanki gerçekte çok başka bir işi varmış, örneğin çok ünlü bir beyin cerrahıymış da lütfen o bankonun arkasındaymış gibi ağır aksak, istemeye istemeye iş yapması. biz sizin suratınızı, triplerinizi çekmeye mi geliyoruz buraya? alacağımız kıçı kırık bir evrak. onu da ver diye seni buraya koymuşlar. bu mesela artık herkesçe kanıksanmış olduğu için normal gibi görünen epey anormal bir olay bence.
  • gürültü.

    pazar günleri tadilat yapılması.

    ınsanların " ne zaman evleniyorsun?" diye sorması.

    yaya geçidinde yaya olduğu halde basıp giden araçlar.

    sevgilinin telefonunu karıştırmak.

    haftada 45 saatten fazla çalışmak üstelik çoğu zaman karşılıksız.
hesabın var mı? giriş yap