• türkiye'de çıkacak bir savaş dünyada büyük bir bunalımı tetikler.

    her ne kadar sıkıntılı da olsa, taşak geçilecek bir ülke değildir türkiye. aynı coğrafyaya yerleşik bin yılı aşkın süredir hüküm sürmüş bir geleneği suriye gibi ülkelerle bir tutmak akıl işi değildir, ortalık birbirine girer. ekonomik hacmi dünyada 17. sıradadır.

    bunlar hükümetten bağımsız gerçeklerdir, 80 milyonu aşkın nüfusa sahip, batı doğu kültür sınırında duran kültür çorbası bir ülkedeki karışıklık dünyanın eksenini oynatır. sonu suriye gibi asla olmayacaktır. toplum ne kadar dejenere olsa da, devlet ve egemenlik konusunda refleksleri bakidir.
  • '-iye' diye bitiyor hakkaten.
    verdim artını kardeşim.
  • pekala olabilir. olmaması için bir sürü bahane var, ama bir o kadar da olması için neden var, neden olmasın? ancak bu başlıkta "biz suriyeliler gibi değiliz, kaçmayız, vatanımızı kanımızın son damlasına kadar savunuruz, mustafa kemal'in askerleriyiz, şöyle yaparız, böyle yaparız, türkler öyledir, böyledir vs.vs." yazan arkadaşların iç savaş konseptini hiç anlamadıklarnı düşünüyorum. yahu beyler, iç savaş amerika'ya, rusya'ya, yunanistan'a, israil'e, ya da herhangi bir işgalci güce karşı verilen bir savaş değil, o başka bir şey. iç savaş, alevi komşuna, iki sokak ötendeki kürt tanıdığına, devrimci amca oğluna ya da izmirli laik teyze kızına karşı verdiğin bir savaş, alabildiğine vahşi ve kirli, kimsenin masum kalamayacağı, rezil bir olay, ve inan, belki o gün geldiğinde, bir taraftan olmak ve komşunu, yakınını öldürmek zorunda kalmak yerine kaçmak en doğrusu olacaktır, öyle kahramanlık filan sökmez.

    neden olabileceğini de söyleyeyim, otoriter yönetimler sıkıştıklarında, halk desteğini kaybetmeye başladıklarında kitlesini yeniden arkasına almak için savaş çıkarırlar. bu savaş çoğunlukla dışarıdaki (sanal ya da gerçek) bir tehdide karşı açılır, afrin, pyd filan gayet iş görür. ancak buna cesaret edemediklerinde iktidarı kaybetmemek için iç savaş çıkarmaktan geri durmayacaklardır. nitekim bizde de, uzun boylu bir vatandaşın "iç savaş çıkarsa çıksın, ezer geçeriz" dediği rivayeti mevcuttur. o yüzden çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin, size de çıkabilir.
  • türkiye’nin suriye’ye benzer olaylar yaşaması durumunda, savaşacak durumdakilerin, suriyeli’ler gibi vatanı satıp kaçacacağını düşünen yazar beyanı.

    terkedip kaçmak o kadar kolay değil. bu vatanı sokakta bulmadık.
  • orta doğu coğrafyasının nasıl şekillendirildiğini bilmeyen yazar beyanatı.

    suriye, ırak gibi ülkeler, 1. dünya savaşı'ndan sonra başta ingiltere olmak üzere diğer batılı devletler tarafından kurulmuş, sınırları çizilmiş ülkelerdir. türkiye ve iran gibi köklü kültürleri ve gelenekleri olan ülkeleri, suriye gibi "yapay" bir devletle kıyaslamak yanlıştır.
  • yok ab istemez o yüzden bir şey olmaz diyenlere güldüğüm tespit. neymiş avrupa bunu kaldıramazmış. ulan seni ülkesine alan kim dallama. kapar sınırı geçmeye çalışanı da tarar. deniz yolunda da yunan sahil güvenliği biraz fazla mesai yapar. yanaşamaz da basar mermiyi olur biter.

    sen bir iç savaş olsa ab ye kaçacağını mı sanıyorsun.

    bunun bir de cep tilifonu alıyor, gredi çekiyos, diyen kesimi var. dikkatini çekerim ki hızlı bir ekonomik buhrana giriyorsun. gredi de yok tilifonda, zaten bu ülkede dananın kuyruğu ideolojik dini, etnik nedenlerle değil, ekonomik nedenlerle kopacak. yani tilifon almak kredi çekmek için bir kesimin diğerini tamamen sindirip, kölelik koşullarında yaşamaya zorlaması gerekiyor. çünkü hemen herkes yazmış nüfus 80 milyon. zaten arıza da bu üretimsiz ekonomide bu kalabalık nüfustan dolayı çıkacak canım kardeşim.

    bir de milli direnişçilerimiz var. siz kaçarsınız biz savaşırız diyenler. ulan kimse kaçamayacak birbirinizle savaşacaksınız mevzu bu zaten. bu coğrafyayı kimse işgale gelmeyecek yani merak etmeyin. olacak olan yenenler yenilenlerin ak libaslarında silecekler kılıçlarının kanını.

    sonra gavur tek mermi atmadan, ekonomik gücü, şirketleri bankaları ile geri gelecek, çünkü sen yıkılmış kentlerini onaracaksın, yara saracaksın. üretime geçeceksin ve kısmi bir denge sağlayacaksın.

    bak sana enteresan bir bilgi vereyim. bir mermi yaklaşık 0,30 cent. bir şarjör mermi attığında 9 dolar harcarsın. eğer bir adamı öldürürsen o artık ölüdür 5 dolarlık kefen bezi yeter. ama bir adamı yaralarsan onun bakımı, ameliyatı, ilacı, serumu derken minimum 2000 dolar harcarsın.

    şimdi sence silah tüccarı mı karlı, ilaç tüccarı mı. önce bir bunu düşün, büyük fikirler beyan etmeden önce.

    sözün özü, ülke ekonomisi üretmeden tüketimin, borçlanmanın sınırına gelmiş durumda, bu borçları ödemenin tek yolu bir kesimin tepesine binmektir. unutmayın bankalarda 900 milyar lira mevduat var. bu borçları ya son 15 senenin aslanları yeni zengin eski mücahit şimdi müteahhitlere ödetecekler. ya da kentli sosyetik, cemiyetin saygın simalarına. işte bütün savaş da bunu kimin ödeyeceği üzerine olacak.

    belirtmeden geçmeyeyim olan gene garibanlara olacak.
  • türkiye'de bir iç savşa çıksa,en ufak bir şeyde ülkeden kaçmayı düşünenlerle olur. onlarda ülkeden kaçınca iç savaş biter. dolayısı ile türkiyede iç savaş olmaz.
  • olması halinde sorumluları dincilerdir. suriye’deki gibi.
  • bu tarz başlıkları görünce içimden diyorum ki;

    - mustafa kemal atatürk'ün inşa ettiği devlet ve millet kavramlarını bu kadar laçkalaştırır ve mahvedersiniz, b.....da boğulursunuz.

    ortadoğu'da bir cevher hâline getirilmeye çalışılan türkiye'yi, "sen ortadoğusun ortadoğu kal," diyerek ortadoğu bataklığında bırakırsanız, suriye'ye dönmesi/suriye gibi olması elbette kaçınılmazdır.
  • sınırlarımız kanla değil, suriye gibi cetvelle çizilseydi olabilirdi...
hesabın var mı? giriş yap