• turkler anadoluya ilk baslarda akinci birlikler seklinde sonra alpaslan komutasinda 1071 malazgirt savasi ile kesin olarak girmislerdir.hatta isi abartip devlet* kurmuslar ve bu gunku anadolu
    olusumunun temellerini atmislardir.

    fakat bu konu lisede benim ve sinif arkadaslarimin kafasina bir daha hic cikmayacak, daha farklı bir sekilde kazindi adeta. tarih dersinden onceki ders biyoloji dersi idi ve tahtaya hoca kocaman bir vajina cizmisdi.
    arada* kimse tahtayi silmeyince gelen tarih hocasi basladi ders anlatmaya

    - cocuklar konumuz turklerin anadoluya girisi

    vajina o kadar buyuktu ki tahtaya bir kac metre uzaklasmadan ne oldugu anlasilmiyordu.birde sanirim hoca, bilerek kotu cizmisdi.

    tarih hocasina dedik tahtayi silelim diye
    - "yok gerek yok"
    hocam bak silelim (herkes utaniyor bir sey soyliyemiyor)
    - yok kalsin ben suracikda anlatayim (iyi mina koyim*)

    hoca elini tam vajinanin agizina koydu ve

    -turkler anadoluya aha burdan girdi dedi(sinifda hafif kopmalar* basladi)

    sonra orta kisimlara dogru akinlar seklinde ilerlenmeye baslandi.bilabilabila................

    en sonunda elini tam seklin ortasina koydu ve
    - turkler anadolunun ortasindan batiya , guneye ve kuzeye dogru yayilmaya basladilar ve boylece anadolunun orta kisminda bir bosalma oldu dedi. demesiyle sinif yerlerde*.

    hoca salak salak bize bakiyor. hala ayakta kalabilen bir ogrenci utana sikila cikti
    -hocam o tahtadaki sekil vajina dedi

    hoca soyle bakti bir sey anlayamadi bir iki adim geri cikti
    - aboooovvv

    gerisini hatirlamiyorum zaten.
    o gün bugundur turklerin anadoluya girisini unutamamisimdir.

    (bkz: anadolunun kapilari turklere acildi)
  • resmî tarihe göre ki biz bu tarihi de maalesef ve mateessüf yine hammer vb diğer yabancı tarihçilerden öğrendiğimizden mütevellit 1071 gibi görece yakın bir tarihi baz alarak yakınsattığımız eylemdir. yine sorgulamadan eğitim aldığımızdan ve okuduğumuza şeksiz şüphesiz kalp ile iman dil ile ikrar ettiğimizden ve kraldan çok kralcı olunduğundan aksine bir söz dahi edilmemekle beraber, yinede imalat hatası bir kaç kişinin özel gayret ve insanüstü çabaları ile bu tarihin çok daha öncelerinde anadoluda türklerin veya daha bilimsel ve türkten azade ifade ile türklerle akrabalığı kesin kavimlerin izlerine rastlıyoruz. bunun delilleri de gün geçtikçe artmakta. tabi islamla müşerref olmamız türkler olduğundan sadece batı dünyasında değil islam dünyasındaki arap etkisi ile doğuda ve görece bize daha yakın toplumlarda bile bu görüş ve deliller kabul görmemekte.

    ezcümle türkler çıkarılırsa tarih kitapları çok incelirdi. bu anadolu için de geçerli bir sözdür.
  • bok vardı girecek dediğim giriş. daha düz bir coğrafya bulamadınız mı diye sövmek istiyorum bu atalara.

    türkiye'nin gelişememişliğinin en büyük etkenlerden birisi bu dağlık, engebeli yüzeyler. git ukrayna steplerine olmadı finlandiya yarım adasına yerleş, çok mu zor biraz yukarıdan dolanmak.
  • (bkz: altınordu)
  • 11. asrın sonu ve 12.asrın tamamında gerçekleşmiş olay
  • türklerin anadolu'ya girişi'nden kasıt, türkler'in anadolu'yu fethi ise eğer bu malazgirt'ten 400 yüz yıl sonra gerçekleşmiş. yani fetih, bilinenin aksine çok ama çooook uzun sürmüş.

    dahası, türklerin anadoluya girişi 1071'den öncesine uzanıyor. kafamızdaki imaj, orta asya'dan geldiler ve selamün aleyküm deyip malazgirt'ten içeri daldılar gibi bir şey. halbuki bu giriş aynı anda farklı noktalarda düzensiz ve parçalı akınlar şeklinde olmuş. bizans ordusu aynı anda sadece bir iki yerde savunma yapabilirken türk akıncılar sayısız yerde belirivermiş ve anadolu'yu adeta ayak yoluna çevirmiş. öyle ki malazgirt'ten önce bir bakıyorsunuz sivas'talar, derken denizli'de, hoop sakarya'da, ordan konya'ya, kayseri'ye falan saldırıp bizans kentlerini hallaç pamuğuna çevirmişler.

    dolayısıyla bu hikayenin 1071'den öncesi de var ve bu kısım pek öyle "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik" türünde değil. biliyorum, resmi tarihle yoğrulmaktan bitap düşmüş zihinler, karşı tarafın bakış açısına pek alışık olmadıklarından aşağıdaki kronolojiyi okuyunca dellenecekler ama napıyım, siz isteseniz de istemeseniz de hoşunuza gitse de gitmese de tarihi kayıtlara geçmiş bunlar. inanmayan bizanslı tarihçi michael attaleiates'e, urfalı mateos'a, aristakes lastivertsi'ye falan bakabilir. derli toplu bir türkçe kaynak isteyenleri de daha bir kaç ay önce türkçeye çevrilen speros vryonis, jr.'nin kitabına sevkedeyim: "küçük asya'da orta çağ helenizminin çöküşü ve 11.yüzyıldan başlayarak 15.yüzyıla kadar islamlaşma" (özellikle s. 120-133 arası).

    --- 1071 öncesi anadolu'ya yapılan türk akınları ---

    - 1054'de ve 1057'de paipert (bayburt) ve coloneia'ya (şebinkarahisar) türk akınları yapılmış.

    - 1059'da, malazgirt'in (manzikert) 660 km batısında yer alan sivas'a (sebasteia) akın eden samuh bey ve diğer selçuklu beyleri sekiz gün boyunca şehirde kalıp, kenti küle dönüşünceye kadar yaktıktan sonra büyük bir ganimet ve çok sayıda esirle ayrılmışlar.

    - 1064'te bizzat sultan büyük bir ordu ile sahaya çıkıp bizans'ın en önemli şehri olan kars ani'yi ele geçirip halkını kılıçtan geçirmiş. urfalı orta çağ tarihçisi urfalı mateos şöyle yazmış: "başarısıyla gururlu sultan, o iranlı ejderha, o yıl ermenistan'ı çiğnedi. ilahi bir intikam gibi kullandığı gazabı bütün doğu ulusuna yayıldı, kötülükle dolu matarasının tadına herkes baktı. ölümün ateşi mesih'e iman edenleri alev alev sardı. ülke kan revan içinde kaldı, kılıç ve kölelik buralara kadar yayıldı."

    - 1068'de neocaesarea (niksar), amaseia (amasya), castamon (kastamonu) yağmalanmış.

    - 1067'de türk akıncılar bu sefer de kayseri'yi (caesareia) yağmalamış. ünlü aziz basil türbesini hariç bırakıp şehri yakıp yıkmış ve halkını katletmişler. sonrasında bizans'ın en önemli şehri olan niksar'ı (neoceasareia) ve nihayet anadolu'nun taa içlerine kadar girip afyonkarahisar'ın ünlü amorium kentini yağmalayıp halkını katletmişler ki bu abbasi halifesi mutasım'ın ms. 838'de şehri yağmalamasından sonraki bu şehre yönelik ikinci müslüman saldırısı olmuş. (bkz: #119956620)

    - 1069'da ise kapadokya'ya girip yollarına çıkan her yeri yağmalayan türkler, ardından konya'ya (iconium) doğru ilerlemişler.

    - 1070'de ise malazgirt'ten tam 1555 km uzakta bulunan denizli honaz'ı (chonae) kuşatmışlar. başmelek mikail'in kutsal şehri olması nedeniyle honaz'ı kurtarmak için hayli çabalayan bizans başarısız olmuş ve şehir türkler tarafından yağmalanmış. başmelek'in türbesi atlar için ahır olarak kullanılmış. şehrin hristiyan sakinleri ise mağaralara kaçmışlar ancak yer altından geçen nehir aniden taşınca boğulmuşlar.

    --- ---
  • malazgirt'ten çok önce gercekleştiği gerçeğiyle açıklanması gereken durumdur.

    selçuklulardan çok önceleri gelenleri, göç dalgalarını ve devamındaki önemli gelişmelerin hepsini, 1071'den önce vefat etmiş olan türk dervişlerinin gayretlerini ve daha birçok şeyi anadolu'nun islâm nuruyla vuslat hikâyesi başlığı altında detaylarıyla okuyabilirsiniz.
  • oğuz boylarının girişi dışında ayrıca önceki yüzyıllarda çeşitli türkik kavimlerin bizansın emperyal kültürü içerisinde sindirilip girmişliği de var diye okumuştum. özellikle karadeniz üzerinden gelen tengrici türkik kabile konfederasyonları (peçenekler gibin) ve doğu roma, ortadoğu üzerinden gelen selçuklu akınlarından daha önce etkileşime giriyor. bunların bazıları ortodoks-emperyal bizans kültürünü benimsemekle birlikte anadolu'ya yerleştiriliyordu. tabi yüzyıllar içinde bunlar da helenleşiyorlar. bir de turcopole diye daha iyi bilinen ve belgeli ayrı bir kategori var.

    lakin şu an elimde direk konuyla ilgili kaynak yok. aklıma gelirse eklerim.
    hatta kaynağı olup da paylaşan olursa makbule geçer. yanlış bilgiyse de uyarın sileyim, ama ben çeşitli kaynaklar da gördüğümü hatırlıyorum.

    ayrıca: (bkz: mixovarvaroi)
  • çok kolay olmuştur.

    üç nedenle:

    1- uzun süren bizans sasani mücadelesi anadolu'yu yormuştur.

    2- doğu roma'nın hristiyanlığı kabul edişi ve sonrası sakin geçmemiştir. önce bazı pagan şehirler yakılıp yıkılmıştır sonra da monoteistçilerle, teslisçilerin mücadelesinde yine bazı şehirler harap olmuştur. (önce monoteistçiler iktidar, sonra teslisçiler.)

    3- tabii ki haçlı seferleri.

    yani türkler geldiğinde anadolu görece ıssız sayılırdı.
hesabın var mı? giriş yap