• olmayan nefret. kıçınızdan element uydurmayın.
  • yok ki öyle bir şey
  • işin ırkçılıkla, etnik kökenle falan alakası yoktur, boş yere milliyetçilik kasmayın buralarda.

    bakın benim babam ve baba tarafı tüm akrabalarım, efradım azeri türküdür. azerilerden nefret etmem ama pek de sevmem kendilerini. işin aslı, türklerin büyük bölümü sevmez azerileri, "yok ben severim" diyenlerin neredeyse tamamı hayatında hiç azeri tanımamış ılık götlü sosyal medya milliyetçileridir. gürcüler, ruslar, iranlılar vb. azerilerle etkileşime giren hemen hiç kimse pek sevmez.

    en önemli nedenlerin başında da, görgüsüz, kaba, nobran, cahil, sonradan görme olmaları gelir. özellikle bakü'de yaşayıp devlete iş yapan bir güruh var. eğer gittiyseniz dikkatinizi çekmiştir, son model arabalarla trafik kurallarından bihaber sağa sola giden, kaldırıma çıkan, kafenin önüne araç bırakmak için valeyle kavga eden öküzler. işte bu güruhun davranış ve yaşayış tarzı, bunlara özenen azerilere de fazlasıyla sirayet etmiştir.

    şimdi bakın, türkiye'nin siyasal islam'la kucaklaştığı bugünlerde azerbaycan'daki yaşayış size daha modern geliyor değil mi? değil.

    azerbaycan'da bir kadın yolda, sokakta, her hangi bir kafe ya da restaurantta sigara içemez. içerse taciz edilir.

    bir kadın üstte bahsettiğim yerlerde tek başına oturamaz. oturursa laf atılır, türlü türlü çirkinliğe maruz kalır. (bu gibi yerlerde tek başında oturan bir kadın gördüklerinde "azeri değildir, türktür o" diyerek akıllarınca aşağılarlar o çok sevdiğiniz azeriler.)

    bir kadın tek başına trafikte araç kullanıyorsa mutlaka sıkıştırılır, taciz edilir. (bakın bunlar her bakü'nün en kalburüstü yerlerinde yaşananlar. taşrayı bir düşünün.)

    iranlı azerileri kaba, türkiye türklerini fakir görürler. (aslında ne iran azerileri kadar nazik, ne de türkiye türkleri kadar varlıklı olabilirler.)

    sonradan görme oldukları için her şeyin en pahalısına saldırırlar. insanların yaşadığı evi, kullandığı arabayı aşağılamayı severler. hatta parası olmayan bile türkiye'ye geldiğinde "bizim arkadaşın/emmeoğlunun/komşunun arabası şöyle güzel böyle lüks" diye başkasının malıyla size hava atmaya kalkar.

    oturma kalkma, yeme içme kültürleri, sofra adabları sıfırdır. evinize misafir olup ikram ettiğiniz yemek için "kaldır bunu, bu pistir" diyebilirler.

    kendi ülkelerine respublika, başkanlarına president diyebilecek kadar rusça tarafından iğdiş edilmiş dillerini övmek için türkiye türkçesini aşağılamaya kalkar, öz türkçenin kendi dilleri olduğunu iddia ederler.

    ilham aliyev adlı, hiç bir siyasi başarısı olmadan babadan oğla devredilmiş iktidarla "president" olmuş komik adamı övüp dururlar. (aklı başında bir azınlık küfür eder, arası yoktur.)

    en iyi yolların, en güzel binaların, en yahşi meydanların bakü'de olduğunu iddia eder, istanbul, izmir, bursa, antalya gibi koca koca şehirleri aşağılamaya kalkarlar. oysa bakü dedikleri makyajlı şehrin, bolca boya ve gece aydınlatmasıyla parlatılmış ön cephesinin bir sokak arkası çöplüktür. binaların içi dışı döküntü halindedir.

    namus, ahlak gibi laflar ağızlarından düşmez ama yanınızdaki kadını süzecek kadar ahlak sahibidirler.

    ülkelerini dünyanın merkezi olarak görürler ama onca yer altı zenginliğine karşı rüşvetle, ahlaksızlıkla örülü devlet yapıları nedeniyle ermenistan adlı gariban ülkeden habire tokat yerler.

    netice şudur ki, bu arkadaşlarla ufak tefek de olsa tartışmaya girmeyin. bırakın kendi hallerine..
  • ne nefreti lan sikik? siz türkleri kendiniz gibi ortadoğu faresi mi sanıyorsunuz?

    azerbaycan canımızdır, kanımızdır!
  • türkler, azeri türklerinden nefret edemez. çünkü insan kendinden nefret edemez. türkiye'de azerilerden nefret edenler sadece araplaşmış şerefsizlerdir. yukarıda yazan entryde görebilirsiniz bu terliksi türleri.
  • bakıyorumda herkes birşey yazmış. yorum yapanların kaçının gerçek bir gözlemi var bilmiyorum. 4 senedir bakude yaşayan birisi olarak şunları söyleyebilirim;

    * söylediklerim tüm ülke için geçerli değil, sadece baku ve orada yaşayanlarla sınırlı

    * türkiyeye oldukları kadar rusyaya da yakınlar. mağazaya girdiğinizde azerice ve türkçeden daha çok rusça konuşarak sizinle ilgilenmeye başlıyorlar.

    * çarşıda pazarda etiketi olmayan ürün almak istediğinizde türk olduğunuzu anlayınca geçirmeye çalışan çok

    * tembeller, eve temizliği gelen kadına her yapacağı işi ve her seferinde söylemeniz gerekiyor.

    * yukarıda yazılmış, kadınlar/kızlar... evli olup olmamanız önemli değil, bütün yabancı erkekler hedef durumunda, ve eşinizde -o mehşur kadın içgüdülerinin de yardımıyla- sizden önce farkediyor bu durumu. hani köyden de gelmiş değilim, istanbulda kozyatağında, maslakta çalıştım, kadikoy, ortaköy, kapalıçarşı, gezdik, gördük. bu kadar davetkar giyinen az gördüm. giyimlerinden anlaşılıyor zaten amaçları ve akşamları saat 9-10 dan sonra targovide açık pazarı görüyorsunuz. işyerindeki dul hatunların nasıl ağızlarının suyu akarak peşinizde dolaştıklarını da anlamamak mümkün değil.

    * giyimleri demişken, okula giderken bile omuzları açıkta bırakan elbiseler, pembe, uzun ince topuklu ayakkabılar giyecek kadar görgüsüz, ucu açık ayakkabıyı koyu renk çorapla veya file çorapla giyecek kadar da kırolar.

    * sitenin güvenliğinde bekleyen adama kadar herkesin bir çıkar, rüşvet beklentisi var. şöför nasıl kaytarsam derdinde.

    * mağazalara girerken çantanızı içeri almıyorlar, içinde laptop, ipad vs olan çantalarınızı kilitsiz, başında mal bir görevlinin beklediği dolaplara bırakmanızı istiyorlar. tarttıkları sebzelerin üzerine etiketi poşet açılmayacak şekilde yapıştırıyorlar. kendilerinde hırsızlık eğilimi yüksek olduğundan size de potansiyel hırsız muamelesi yapıyorlar, sanki tarttıktan sonra torbaya 2 tane daha domates atacakmışsınız gibi.

    * ömrümde bu kadar çok lama yı bir arada görmedim. sokaklar tükürükten geçilmiyor, kadınlarını bile tükürürken çok gördüm.

    * sigara konusu da ayrı bir sıkıntı, sanırım en çok sigara tüketilen ülkelerin başında gelirler. taksilerde, restoranlarda, cafelerde (allah gloria jeans ve starbuck ı ayrı tutuyorumi onlarda izin verilmiyor)... %90 serbest.

    * alışveriş merkezlerinde, marketlerde, yollarda yayıla yayıla, sallana sallana yürüyorlar. acelesi olanın milleti itip kakaması gerekiyor.

    * çocuklarını mal gibi yetiştiriyorlar, ne paylaşmasını nede birlikte oynamasını öğretiyorlar.

    * marketlerde kasanın önünde çok oyalanıyorlar, kendi ürünleri geçtikten sonra da ksayı boşalmayıp öküz gibi dikilip paranın üstünü alıp cüzdanlarına yerleştirene kadar bekliyorlar.

    belki 1-2 madde daha çıkar düşünsem.
    ama benzerleri her ülke insanı için üretilebilir. sonuçta 4 yıldır burada kalımışsam, ve daha da kalacaksam, o kadar da kötü olmasalar gerek :)
  • -aşırı cimri olmaları
    -birbirlerini türkiyede çok tutmaları
    -onlar için kendileri dışında hiçbir şeyin öneminin olmaması
    -not konusunda hocalara yağ çekmeleri,yalaka olmaları (insan düşünüyor neden bu kadar yalakasın burda okuyup kendi ülkene gitcen ha çok not aldın ha az aldın geçtin)

    bu durumların hepsini deneyimledim ve yaşadım. nerden diye soranlar olursa sakarya üniversitesinde çok fazla yabancı uyruklu öğrenci bulunmasıdır.
  • azerbaycanda bir sure is dolayisiyla yasadim. izlenimlerimi anlatayim.

    1) devlet memurlarina rusvet vermek artik hayatin olagan bir parcasi. kimse yadirgamiyor gayet aciktan isliyor rusvet dumenleri. dis kaynakli sirketlerin uzerine kayitli araclarin plakalari h (harici) harfiyle basliyor ve renkleri koyu sari. polis bu tip bir plaka gordugu zaman keyfi durduruyor ve ceza yaziyor. aslinda amaci rusvet almak bunu ceza yazan da biliyor yazilan da. cezalar da cok yuksek.

    ornegin lenkeranda dogru duzgun yol yok. ruslar komunist donemde ne yaptiysa aynen duruyor bir civi cakan yok. biz oraya ulkeyi boydan boya gecen ilk duble yolu yapmak icin gitmistik. sozun ozu lenkeran gibi bir yerde eger disaridan geldiyseniz ters yone girmemek gibi bir sansiniz yok. hemen hemen tum yollar tek yon.

    ters yone girdigimiz icin 350 manat ceza yazmisti polis. ama ceza makbuzu verip gondermedi. soforu aractan indirdi kendisi sofor mahaline gecti ve emniyet merkezine kadar surdu. yolun yarisinda uzun suredir azerbaycanda calisan bir arkadas soforun cebine 20 manat koydu. adam zank diye u donusu cekti bizi durdurdugu yere geri dondu ve bizi gonderdi.

    2) yabancilara kotu gozle bakiyorlar. dolandiricilik cok. her firsatta birseyler tirtiklamaya calisiyorlar. bizim insanimiz da cok ahlakli sayilmaz ama azeriler hakkaten bokunu cikarmislar isin.

    azerilerde de bizdeki mahalle arasi sahinci apacilerden cok var. yalniz sehrin islek yerleri de cok dar oldugu icin daracik sokakta son gaz basinca tehlikeli oluyor. lenkeran belediyesinin arka caddesinde arabada bir arkadasi beklemekteydim. (cadde dedigime bakmayin iki arac yanyana zor sigiyor) sokagin birinden bir apaci son gaz yanlayarak uzerime dogru gelmeye baslayinca ben de refleks olarak iyice saga yanastim. o arada park halindeki araclardan birine cok hafif dokundum. bu meshur rus yapimi ladalardan. o ladalarin hala her sene yenilerinin uretildigini de orada ogrenmis oldum.

    megersem arabayi park eden adam yandaki atm den para ceken bir binbasiymis. herif hemen damladi tabi. benim arabada en ufak iz bile yok herifin arabasinda kapida ufak bir cizik olustu. boyasi kalkti. arabayi tenekeden mi yapiyorlar napiyorlar anlamadim. neyse herif basladi bu kapi degisecek pert oldu yenisini taktiracaksiniz diye. orayi ariyor burayi ariyor tiyatrodan bir gerginlik yapti. neyse velhasil kelam herifcioglu 600 manat istiyor. manat eurodan daha pahali oradan hesap edin.

    bizim eleman da azerbaycanin kasari oldugu icin hemen bizim sirkette calisan iran azerisi elemanlari cagirdi. bu beyaz azeriler iran azerilerinden cekiniyorlar. iran azerileri konusuna birazdan deginiriz. o arada biz tartisirken bu binbasinin komutani albay denk geldi. olaya dahil oldu dedi anlatin bakiyim olay nedir. anlattik boyle boyle oldu bu seninki bizden 600 manat istiyor. hasiktirsin ordan dedi. bir yeri aradi. aradigi kisi kaportaciymis. goturduk arabayi herif 2 saat sonra cagirdi 50 manat verdik kapattik. bu albay megersem turkiyede egitim almis. bizim insanimiz malesef boyle yapacak birsey yok. ben cok iyilik gordum turklerden sizi burda kimseye ezdirmem dedi numarasini falan verdi. saolsun bir iki defa aradik cok yardimci olmustu.

    3) bence bizim insanimizin en buyuk problemi uckur sorunu. turk erkegi malumunuz dunyaya seks yapmak icin geliyor. amsalak diye tabir ettigimiz bir grup insan. genci yaslisi zengini fakiri egitimlisi cahili bu amsalaklik yuzunden kendini heder ediyor. tabi azerbaycanda da rahat durmuyorlar. milletin karisina kizina anasina bacisina sarkintilik ediyorlar. ulan turkiyede kanser tedavisi goren esine tedavi parasi yollamayip azerbaycanda evli barkli karilara para yediren adam tanidim. bence bu uckur problemi ciddi anlamda psikolojik bir sorun.

    turkleri bu kadar bokladik simdi azerilere gecelim. azeri kadinlar da turklerin bu amsalakliklarinin aninda farkina varmislar ve bu durumu iyi kullaniyorlar. sik sik santaj adam yaralama olaylari falan duyuyorduk bu uckur davalari yuzunden. tanidigim bazi kadinlar kocalarindan haberli bicimde turklerle iliski kuruyor. amaclari kapagi bir sekilde turkiyeye atmak. zaten dizilerle falan baya turk kulturu bombardimani altinda azerbaycan. ben ciddi anlamda bir ahlaki cokuntu gordum azerbaycanda.

    4) iran azerilerine gelelim. bu grup daha cok iran sinirindaki sehirlerde yasiyor. ic taraflarda pek fazla kabul gormuyorlar. azerilerin calismak istemedigi islerde genelde bu iran azerileri calisiyor. bizim sirkette calisan elemanlar oldukca saygili caliskan ve durust cocuklardi. ama iran azerisi diye yaftalandiklari icin pek fazla kariyer edinme sanslari yok. azerbaycanda da gozle gorunmeyen bir kast sistemi hakim. hangi konuma hangi sosyal siniftan insanin gelecegi az cok belli gibi.

    aslinda daha cok sey yazardim fakat bu baslik icin bunlar yeterli gibi. ozet olarak azerilerin durumu bizim koyden bakinca pek pozitif degil. cok fazla benimsenecek yanlari yok.
  • nefret demeyelim tabii o kadarı yanlış olur ama olumsuz karakteristiklerinden birisi olarak; iş hayatında yaşadıklarıma dayanarak söyleyeyim; içlerinde dürüst olarak iş yapanına rastlamadım daha. azeriler ile iş yapacak iseniz paranızı güvence altına alın derim. kaptırdınız mı alamazsınız hayatta.
  • azeri'yi ve türk'ü birbirinden ayırmak saçmadır. aynı millettir ikisi. birbirimizden nefret edecek bir sebebimiz de bulunmamaktadır.
hesabın var mı? giriş yap