uçak yolculuğu sırasında sinir eden olaylar

• ucagın dusmesi
• arka koltukta surekli aglayan, koltugu tekmeleyen simarik cocuguna sahip cikmayan ebeveynlerin varligi ucak yolculugunu degil sinir, zehir eden olaylardandir.
• koltugunu sonuna kadar yatirip sac kepekleriyle sizi tanistiran ayilar.
• yanınızdaki insanın sayısız defalar uçuş tecrübesi var ise size yaptığı yolculuklardan ve diğer havayolu şirketlerinin hizmetlerinden bahsetmesi ile başlayan seninkilerde yolculukmu diye devam eden olaylar silsilesi.
  
  (bkz: sidik yarışı)
  
  hepsi değil tabi ama steward ve hosteslerin genel bir tanımla kabin görevlilerinin uçak aslında benim ama şirkete charter ettim havası ile servis yapması.örneklendirmek gerekirse salata ya da sandwich yanında portakal suyu istediğiniz zaman hangi mantıkla hareket ederler bilmem ama portakal suyu kalmadı domates suyu var demeleri.buradaki hangimantık diye düşünmem elbette portakal suyu ile domates suyunun lezzet bakımından türdeş olmamalari.tabiki iktisadi bir düşünceyle yaklaşırsak uçakta en az servis edilen ve uçuştan sonra yarım kalan paketin atılması bu sebeplede bunun masrafın engellenmesi ile gereksiz harcamanın önüne geçilmesi olabilir.
  
  daha da kötüsü sizin gibi düşünmeyip yawf uçak birara bir büfenin önünde vs dururda istediğim portakal suyu vs alıverir mantığıyla hareket edip istedikleri ama o sırada uçakta kalmamış olan içecek ya da yiyecekde ısrar edenlerdir.böyleleri aynı zamanda servis olmayan onur air gibi ekonomik uçuşlarda servisler neden ücretli diye yaygara koparan verdiği bilet ücretine bakıp şükretmeyen ama kendisini sanki o anda uçağı sadece kendisi için kiralamış gibi davrananlardır.aynı kişilerin uçağın uçuş güvenliği bakımından biraz rötarlı kalkmasına da tahammülü yoktur.bindiğimiz uçakda bir şey olmasa bile bizden önceki on bilmem kaçıncı uçağın teknik bir arızası bile kalkış saatini etkilerken hatta daha da önemlisi olumsuz hava koşulları sebebi ile meydana gelen bir rötarda kıyametleri koparanlardır.
  
  uçağın sahibi gibi davranan havalı kabin görevlileri ile uçağın sahibi gibi davranan bu yolcuların arasındaki tarifi zannedersem bakınızlar anlatabilir.
  
  (bkz: sidik yarışı)
  (bkz: inferiority complex)
  
  ve genellikle uçak yolculuğu sırasında sinir eden olayları çıkaran bunlar gibi kendilerinin kaldırıpta yerleştiremediği el bağajlarını kırküç kiloluk hostesten kaldırıp yerleştirmesini isteyen mantıkla matematikle insan anatomisi ile alakası olmayan kişilerdir.
  
  bu sinir eden olayların önüne geçilebilemesi için gereken paşa paşa uçağına binip bir saat uçak içinde oturduğu halde kitap,gazete,dergi vs okuyup ses çıkarmadan bekleyen,koridor kenarında ki kişiden özür dileyip ayağa kalkan ingilizler gibi eğitim vermek,hiç olmazsa bu sinir eden olayların içine bir empati duygusu yerleştirmektir.
• (bkz: ucakta aglayan bebekler)
  (bkz: ucak inince alkislamak)
• ingilizce konuşmasını rica ettiğiniz halde sürekli gelip gelip almanca konuşan hostesler, anonsların çoğunluğunu sadece almanca yapan pilot. düşüyoruz diye haber verseler, ancak düştüğümüzde haberimiz olacaktı heralde. neyse en azından panik yapmamış olurduk(!).
  (bkz: öger tur)
• uçak bileti fiyatlarının düşmesi sayesinde benim de yaşama fırsatı bulduğum olaylar. bazen düşünmüyor değilim, acaba hala rahatsız eden konumunda mıyım, yoksa rahatsız olan olabildim mi? şöyle bir yüzümü buruşturuyorum. hostes kıza kur yapmaya çalışıyorum. olmuyor.
• yemek servisi sırasında tam size servis yapılacağı esnada yemek seçeneklerinden birinin tükendiğini gülümseyen acımaklı bir surat ifadesiyle haber veren hostes.
• bay bayan yanı sorunu
  
  --bayan yanı--
  iki yanımda iki teyze biri kendi halinde biri ise herkesle ilgli özellikle benim vurulduğum hostesle bok atıp duruyor şikayet edicem diyor her hareketinde bir kusur buluyor sonrada benden onay bekliyor bende korkudan evet evet hak veriyorum
  diğer teyze olaya karışıyor arada bir muhabbet bir de ben , ekrana bakıyorum hız yükseklik analizleri sonra hostes geçiyor teyze söyleniyor ben de teyzeye küfrediyorum içimden.
  
  --bay yanı--
  başka bir uçuşta da bir çocuk vardı hafif sallandımı uçak ölesiye korkardı sonra bir de bana dönüp korkma bişey olmaz derdi hay allahım kısa süre sonra da di mi diye sorup onay beklerdi.
  singapura gitmiş uçakla o, bu yol neymiş ki ona göre.
• türbülans