umutsuzlar
-
" unutmak zaman ister demiştim , yanılmışım. zaman değil yürek istiyormuş . o da sende kaldı. "
-
yılmaz güney'in bu filmde bazı sahnelerinde taht benzeri koltuğunda otururkenki tavırları aklıma (bkz: scarface) i getirir. hollywood' un bu filmden etkilenmesi olmuş mudur bilinmez ama benzerlik inanılmaz boyutlarda bana göre.
-
adanali meshur kabadayilardan melez ahmet'e gore, yilmaz guney bu filmiyle eski dostlarina uyarida bulunmaktadir.
kabadayiligin devrinin bittigini, erk'in daha modern ve organize orgutler, devlet destekli teskilatlar elinde toplandigini bildirmektedir yilmaz.
bir de, carpik iliskilerden uzak durulmasi gerektigini soylemektedir. -
an itibariyle flash tv'de yayınlanmakta olan başyapıt.
-
aile şerefi'nin şerefsiz oktay'ı, istanbul 79'un ercan'ı, kolpaçinonun z raporu alamayan kuyumcusunu filmde filiz akınla bale yaparken görüyoruz.
https://eksiup.com/62c428d7392
(bkz: eriş akman) -
müziğiyle , yılmaz güney 'in ürpertici ve hayranlık uyandıran bakışları , filiz akın ın mağrur yüzü ve kararlı bakışı ile . aşktan öte birtakım şeylerin anlatıldığı efsane film.
-
filmin müziği öyle hüzünlüdür ki dinlerken için ezilir gibi olur.
-
(bkz: kuzgun) dizisinde müziği bu akşamki bölümde kullanılan film.
-
müziği, senaryosundan kat kat güzel bir yılmaz güney filmi. filmde söylenen şarkının sözleri ise keder yüklü.
ümitsiz gönlüm kırık
ümitsiz boynum bükük
ümitsiz dünyam kara
bahtım kara, bağrım yanık
gözümün bebeği, gönlümün dileği
yuvamın eri hep sensin
gecemin yıldızı, gönlümün ışığı
sevgimin güneşi hep sensin
ümitsiz gönlüm kırık
ümitsiz boynum bükük
ümitsiz dünyam kara
bahtım kara, bağrım yanık
anlaşır dönemiz birleşir yönümüz
kavuşmaz yolumuz nedendir
soluyor gülümüz, kırılmış dalımız
perişan halimiz nedendir
ümitsiz içim yanık
ümitsiz yüzüm soluk
ümitsiz elim bağlı
kolum bağlı belim bükük
ümitsiz dünyam kara
bahtım kara, bağrım yanık
söz müzik : yalçın tura -
bu filmde bir düğün sahnesi vardır ki ne zaman denk gelsem babam ve amcamı hatırlatır bana. sahnede bir düğünün neşesine tezat olarak güney ve adamları cenaze evindeymiş ciddiyetiyle oturur, sigara içer, sağa sola bakarlar.
bir de filiz akın’ın iskandinav güzelliği ile bir düğüne geliş sahnesi vardır ki kendine aşık eder.
babamın jenerasyonu güney’den çok etkilenmiş olacak ki çocukluğumda hatırladığım bütün düğünlerde kravatsız takım elbiseleri ile babam ve amcamın aynı bu şekil durduğunu hatırlıyorum. çocuklukta ne görülürse o alışkanlık oluyor. bana da sirayet etti bu alışkanlık. hasbelkader bir düğüne gitmişsem masada doğu alman askeri ateşesi ciddiyeti içinde oluyorum. oynamak gibi tatsızlıkların imkanı yok zaten.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap