• niteliksiz egitim sisteminden cikan niteliksiz egitimli olmamiz.

    bireysel olarak alanin gerekliliklerini karsilamamak, is begenmemek filan siralanabilir. hepsi dogrudur, hepsi gecelidir ama buyuk olcekte degerlendirirsek; alanin gereksinimiyle yetistirilen isgcu once nicelik sonra nitelik olarak yetersizdir.

    sivil havacilik alaninda egitim aldim. okula basladigimda alanda hizmet veren 3 lisans biraz da onlisans programi vardi. siki bir ingilizce egitim ve dogru duzgun alan egitimi aldik. en azindan kuresel piyasayi takip edebiliyorduk. su anda onlarla ifade ediliyor program sayisi. toplam mezun sayisi, ortalama yillik personel devir hizinin asgari uc kati. okullar sirf y.o.k duzeyinde yeterlilik saglamak icin yalandan akademisyen istihdam edip aciktan maas oduyor. derslere ellerinde kim varsa o giriyor. sonucta hicbir halttan anlamayan ogrenciler ceo olma hayalleriyle apartmandan bozma okullardan diploma aliyor. niteliksizi zaten sistem disinda kaliyor. niteliklisi de buyuk sehirde asgari ucret teklifini duyunca evveliyatini siktiklerime bak deyip kaciyor.

    sonucta, bu kacanlar is begenmedi, oburleri mal... eyyorlamam bu kadar.
  • kendi fikrime göre bir şey söylemek gerekirse;

    * üniversiteyi her şeyden önce üniversite kavramını bizim millet ticari bir işletme olarak görmesidir. aslında üniversite bireyin kendisini geliştirme yeridir kurumsallaşmış ticarethane değil.
  • kimse kusura bakmasın ama iş beğenmemek cevap değil, doktora mezunu çaycı var lan memlekette. her yüz metrekarede bir üniversite açıp umut dağıtıyorsan sen o gençlere bir şeyler vermek zorundasın. doktordan, avukattan, öğretmenden başkasına iş yoksa bu memlekette kapatın gitsin diğer bölümleri o zaman. hayalleri çalınmış, bütün suçu kendinde arayan, işe yaramaz bok çuvalının teki gibi hisseden mutsuz bir üniversite mezunu olmak yerine mutlu bir lise mezunu olurduk en azından.
  • yılda %5 bile büyümeyen ülkenin %20 büyümeye bile yetecek sayıda mezun vermesidir. her yıl yüzbinler mezun oluyor ama girecek iş yok. hatta ekonomi daralıyor, işi olan da işsiz kalıyor. bunda tüm suç kendisini geliştirmeyen üniversitelilerde değil. kusura bakmayın. bir kere fazlalığa sebep olan üniversiteler açılmayacaktı. hadi açıldı da verdikleri eğitim de ortada. lise 5 desen daha mantıklı. ne zihin açıcı bir aktivite yaptırıyorlar ne dil öğretiyorlar ne bir sektöre yönelik atılım yaptırıyorlar. zaten siktiri boktan üniversiteleri kazananlar da siktiriboktan herifler. benim arkadaşım tm'den sınava girip 3-4 fen sorusu sallayıp tutturdu diye mühendislik okudu. türkiye bilmem kaç milyonuncusuydu. şimdi iyi bir işi var ama yarın ne olacağı belli değil. 4 sene kitap ezberlettirip eline diplomayı veriyorlar. sonra kpssden medet umuyor. adam mezun olduğu bölümü bile bilmiyor ki? dil eğitimi vermiyorsun ama ydsden 70 şartı istiyorsun. bazıları bokunu çıkarıp toefl'dan 85 şartı koyuyor. bu adam hey there! i'm using whatsapp cümlesinden öteye gidememiş adam. sen eğitim falan vermeden, kitap ezberlettirerek mezun ediyorsun. hayatın ortasına atıyorsun. sonra 600 kişilik kadro için 40 bin kişi başvuruyor. 2000 kişilik kadro için 30 bin kişi başvuruyor. bakın bu dediğim rakamlar bizzat şahit olduğum rakamlar. başvuranların %99'u aynı tip insanlar. hayata dair hiçbir ileri görüşü yok. bilimle, sanatla, ekonomi ile hiçbir ilgileri yok. iktisat mezunu r azalır i artar, talep sağa kayar arz sola kayar diye ezberlemiş. hiç açıp abd neden bu kadar büyük okumamış. osmanlı'da ekonomik sistem nasıl işlerdi bakmamış. arap ülkeleri petrolü nasıl nerede satıyor bakmamış. dört yıl iktisat kitabını okuyup geçmiş. kamu yönetimcisi ve hukukçusu aynı. kanunları ezberle ezberle geç. mezun ol kpss'de yine ezberle. eğitim sistemi birbirini yemeye programlı robotlar üretti. şanslı olanlar açılan kadrolarla bir yerlere girdi. özelde iyi şirketlere denk geldiler ve alıp yürüdüler. şanssız olanlar beş parasız gezdi. garson oldu, kasiyer oldu, taşeron işçi oldu. öğrendiği dili, aldığı eğitimi bile unuttu. gücenmeyin de ağrıda iktisat okuyan kars'ta mühendislik okuyan ne olacak hacı? eskiden mezun az veriyordu. büyüme rakamları istihdam sağlıyordu. şimdi yılda %20 büyümeden bu mezunları eğitimini aldıkları işe sokamazsın. geçen msb 15 uzman yardımcısı alıyordu. sırf ankara siyasal bir yılda yüzlerce mezun veriyor. 15'i girse siyasalın %90'ı işsiz kaldı. her şeyi mezunlara yüklemeyin artık. üniversite öğrencileri yönlendirilmiyor. başlarına hoca diye dikilen insanlar hayatı anlatmıyor bunlara. tahtaya bir şeyler karalıyor. öğrenin, deftere yazın bitti. bir de klasik olmuş ingilizce öğrenin, yüksek ortalama yapın diyor aha bitti. bunlar hala çocuk. çoğu dünyayı kendi illerinden, köylerinden ibaret sanıyor. bunlara vizyon kazandırılması lazım. mezun olunca yaşayacaklarının anlatılması lazım. ezber değil uygulama lazım.

    dağın başındaki tabela üniversitesi 300-300 doldurmasın kadroları. olmuyor işte arkadaş. 30 kişi alsın. 40 kişi alsın ama üstüne titresin. dil öğretsin. proje ödevi versin. araştırsın. yurtdışına göndermeye çalışsın. ufkunu genişletsin. az ama öz mezunlar verin. binlerce çöp adama değil bir tane yetişmiş adama ihtiyacımız var.
  • bu konuda genellemek çok yanlış. 3 bin tl başlangıç maaşını beğenmeyen de var, mezun olur olmaz gm olacağını sanan da var, en büyük şirketlerde çalısmak isteyip küçüklere burun kıvıran da var. bunlar bence azınlıktalar çünkü bu tiplerden etrafımda çok az var. ama bunların dışında deneme süresi adı altında bedavaya insanların posasını çıkaran sonra da kadro yok diye işe almayanlar da var, istanbul gibi bi yerde asgari ücret teklif edenler de var, junior olarak yeni mezun adami almaktansa 5 sene tecrubeli junior(!) arayan da var.
  • en temel sebep farkindalik seviyelerinin dusuklugu ve vizyonsuz olmalaridir.universite mezunlarinin issiz kalmasinin sebebi 4 sene boyunca (veya daha fazla) ya kendini kandirarak ya da gercektende comar bi sekilde yasayip bicok seyin farkinda olmadan universiteden mezun olmalaridir. sadece diplomanin ise yaramadigi asikar gunumuzde. universiteyi okudugun surede bolumden bolume fark gosterse de onem sirasi yapilacak seyler bellidir. --> yabanci dil, staj, sertifikalar, kurslar, sosyal sorumluluk projeleri, kisisel gelisim, bakimli ve temiz gorunum...

    he bu kadar seyin yaninda bunlara hicbirine sahip olmadan da seni ise sokabilecek sihirli bisi daha var tabi ki = referans (bkz: bi adet dayi)
  • ülke ekonomisinin küçük hacimli olması bu sebeplerden biridir.
  • bir çoğunun gerçek bir üniversiteden mezun olmaması. sabahattin zaim üniversitesi ne amk.
  • ranta önden gençlerimize arkadan dayalı inşaat ekonomisi.
  • kesinlikle plansız olarak üniversite açılmasından kaynaklanmaktadır. ülkenin ihtiyacından kat kat fazla mühendis ve öğretmen bulunmakta ve bu sayı her yıl artıyor.
hesabın var mı? giriş yap