• --- spoiler ---

    hain, egoist prens, vanya'yla bir sohbeti sırasında şöyle der:

    - ...gerçek bir insanseverseniz bütün akıllı insanların benim mizacımda olmasını dileyin. varsın çirkeflik bulunsun; aksi halde çok geçmeden akıllılar açıkta kalır, ahmaklar başa geçip saadet içinde yüzerdi... benim gibiler sayılmayacak kadar çoktur; hepimiz huzur içindeyiz. kainatın kuruluşundan beri varız biz. günün birinde dünya batacak olsa biz yine üste çıkmanın yolunu buluruz. (bkz: hamamböceği) hem biliyor musunuz, bizim gibi insanların ömrü uzun olur; buna hiç dikkat ettiniz mi? seksen, doksan yaşına kadar yaşarız? şu halde bizzat tabiat bizi korumaktadır. ben doksanı bulmak isterim. ölümü sevmem, korkarım ölümden...

    şuh kahkahalarla sözü uzattıkça uzatan prens'e yazar vanya'nın cevabı kısa ve öz olur:

    - gidiyorum; sizin vaktiniz de geldi!

    --- spoiler ---

    işte böyle bir kitaptır "ezilenler."
  • dostoyevski'nin; insanların yoksulluklarından dolayı aşağılanmalarını ve bundan ötürü duydukları manevi bunalımı anlattığı romanıdır.
    zenginlikten sonra rutubetli bir odada can verecek duruma düşen smith ve bu odada kitabını tamamlamaya çalışan petroviç, bir toplumun düzensizliğinin aşağı tabakadaki insanlar üzerinde yaptığı yıkıntıların temsilcileri olarak kabul edilebilir.

    (bkz: ezilmiş ve aşağılanmışlar)
  • öyle bir geçer zaman ki dizisinde balıkçı hikmet'in kulübesinde görülen dostoyevski romanıdır. son olarak ali kaptan kulübeye tekneyle daldığında masadan dü$erek bir kere daha arz-ı endam etmi$tir. bu sahnelerden sonra sağda solda ezilenler kitabı nı soranlarda bir artı$ ya$andığı bizzat gözlemlenmi$tir. bir kaç ki$iye diziden dolayı mı arıyorsunuz diye sorduğumda kaçamak cevaplar verilerek bu durum gizlenmi$ ve akabinde ortadan kaybolmu$lardır.

    söz konusu kitap varlık yayınları'nın cep kitapları serisinden olup ellili yıllar basımıdır.

    bu konuyla ilgili bir kanat atkaya yazısı için:
    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…0&tarih=2011-04-10
  • sınıfsal çatışmaları, insanların aralarındaki duygusal ilişkileri en güzel bir şekilde anlatan dostoyevski romanı.
  • --- spoiler ---

    vanya: kitabın anlatıcısı ve başkahramanı.
    natasha: vanya'nın aşık olduğu kız
    alyosha: natasha'nın aşık olduğu küçük prens
    katherina: alyosha'nın aşık olduğu kız.
    valkovsky: alyosha'nın babası

    fakir kız / zengin erkek, fakir kızın gururlu ve mağrur babası, zengin erkeğin zalim ve açgözlü babası, üç kişilik aşk hikayesi, öksüz ve yetim kalan küçük kız çocuğu...

    dostoyevsky'nin ilk dönem romanlarından olan "ezilenler", içerik olarak çok enteresan bir konu ve kurguyaya sahip olmasa da, çizilen karakterlerin sağlamlığı farkı yaratır.

    misal; herhangi bir kitapta yer alan üçlü aşk hikayesinde hiçkimse vanya gibi sessizce her şeyi kabullenip sevdiği kadının aşkına kavuşması için ona yardım etmemiştir ya da natasha, alyosha'nın katherina'dan hoşlanmaya başladığını anladığı zaman "kiminle istersen onunla mutlu ol, içinden gelenden fazlasını isteyemem" dememiştir.

    ya da hiçbir kitabın kötü karakteri prens valkovsky kadar kendi kötülüğünün farkındadır.

    "keşke imkan olsaydı da (ki insan tabiatı için bu asla mümkün değildir) herkes, hepimiz, benliğimizin en gizli köşelerini olduğu gibi açığa vurabilseydik; başkalarına hatta en yakın dostlarımıza, sırası gelince kendimize bile itiraf etmekten çekindiğimiz ne varsa, hepsini korkmadan ortaya dökebilseydik, dünyayı sracak pis kokudan hepimiz boğulurduk. parantez içinde söyleyeyim, toplumu düzenleyen yasalar, görgü kuralları bu bakımdan iyidir zaten. derin bir fikir gizlidir bunlarda; ahlaki olduğu iddia edilemeycek ama, koruyucu bize rahatlık sağlayan bir fikir. bu da azımsanmamalı, çünkü ahlak da rahatlıktan başka bir şey değildir, yani rahatımız için icat edilmiştir...kusurlarımı, ahlaksızlığımı, sefihliğimi başıma kakıyorsunuz; oysa bütün suçum belki başkalarından daha içten olmam, o kadar. başkalarının kendilerinden bile sakladığı gerçekleri ben açıkça ortaya döküyorum. "

    dostoyevsky'nin bu kitapta kendi tarzını en çok ortaya koyduğu bölüm, bu yukarıdaki paragrafı da içinde barındıran prens valkovsky'nin vanya'ya yaptığı uzun konuşmasıdır. kitabın en etkileyici olan bu bölümün başlangıç cümlesi ise romanın temel taşıdır denilebilir.

    "belki de en büyük kahramanlık, insanın hayatta ikincilikle yetinmesidir"*

    --- spoiler ---
  • etkileyici bir roman..
    nelly 'nin yaşantısı, ölümü..
    natasha ve katherina' nın görüşmeleri..
    ve kitabın sonunda vanya'nın natasha 'nın gözlerinden

    --- spoiler ---

    "halbuki ömrümüzün sonuna kadar mutlu olabilirdik" düşüncesini okuması..

    --- spoiler ---
  • başucu kitaplarımdan olan, dostoyevski romanıdır. ayrıca mısır piramitleri gibi de bir sistematiği vardır yani; romandan bir cümle çıkartamazsın bir tane de ekleyemezsin gibi.
  • yamman spoiler icerir

    askta da ezen ve ezilen celiskisini/iliskisini cok guzel anlattigi kitabidir.

    natasa:alyosa icin ailesini terk eden sevimli,guzel,iyi yurekli kiz diyeyim yeter galiba.
    alyosa:babasi olan prens istiyor diye,para icin 17 yasindaki katya ile evlendirilmek istenen guzel bir cocuk.

    alyosa kendi kendine ne dusuneblir ne de sevebilirdi;bu yuzden kendi yerine dusunenlere,hatta isteyenlere bayilirdi;boylece katya onu nerdeyse vesayeti altina almisti.alyosa ancak kendisinden guclu olanlara,hatta hukmedenlere baglanabilirdi.iliskilerinin baslangicinda iste bu yuzden natasa'ya baglanmisti.ama katya'nin natasa'ya oranla daha buyuk ustunlugu vardi.gorunuse gore katya genc adami sik sik azarlamasina ve avucunda tutmasina karsin,alyosa onun yaninda natasa'yla oldugundan daha cok rahat hissediyordu kendini.
  • aşk üzerine yazılan en iyi roman.

    ivan'ın o destansı aşkı belki de bir insan daha fazla aşık olamazdı. belki de hiç kimse hiç kimseyi bu denli sevemezdi. veya natasha'nın aşkı sevdiğinin gideceğini biliyor bir gün terk edileceğini biliyor buna rağmen sonuna kadar seviyor.

    roman aşkı öyle ele almış ki. insan aşık olmak istiyor aşk acısı çekmek istiyor. delicesine sevip onun için her şeyi yapmak istiyor. karşındaki ilahlaştırmak istiyor. tabii sonrası hüsran.

    keşke filmi olsaydı onu izleseydim denilen nadir kitapdan biri. göz yaşlarından okunmuyor ne doyasıya ağlayabiliyorsun ne de okuyabiliyorsun. hele sonu öyle vurucu bitiyor ki insanın canını öylesine yakıyor ki...
  • --- spoiler ---

    kitaptaki prens pyotr aleksandroviç valkovski ile the picture of dorian gray'deki lord henry wotton arasında bir benzerlik, bağ veya ne bileyim öyle bir şey olduğunu düşünüyorum.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap