• yedi ceddini tanidigim adam.

    abuk subuk rastlantilar sonucu 31 mayıs new york grand prixinde 9.72 ile 100 metre dunya rekoru kirdigi sirada ben bu adamin jamaika trelawney'deki koyunde genis ailesiyle beraber rekoru kirisini izlemekte idim.

    efendim soyle ki, doktora tezinde ne diski yenecegine dair karar vermek icin potansiyel alan arastirma mekanina (jamaika-trelawny) 1 aylik bir pilot calisma ziyaretinde bulunulur. bir odasini benim gibi disarlikli varliklara kiraya vermek suretiyle biraz amerikan dolari yemeye and icmis bir teyzemizin evine yerlesilir, ortam koy mu koy, tarla mi tarla, horozlar sadece sabah degil gunun her vakti otmekte...

    neysem efendim, bu teyzemizin jamaika kirsalinda tipik oldugu uzere 100 metrede bir konuslanmis "shop" tabir ettikleri ama iceri girip bir tek rom sallayabilecegin, bir red stripe attirabilecegin bir marketi de bulunmakta. ben gun ve sicak ortasi bu markette pinekleyip bira icmekte iken, gelene gecene "what a gwan" diye bagirip hal hatir sormakta iken, yaninda kaldigim teyzenin kardesi duser mekana. aa turkmusun cok enteresan neresi ki o filan tadi artik rutine oturmus diyalogdan sag salim ciktiktan sonra, abi bana spor sevip sevmedigimi, usain bolt'u taniyip tanimadigimi sorar. uzatmayayim ben tanimiyorum adami, abinin bolt'un babasi, yaninda kaldigim teyzenin de halasi oldugu, ertesi gun new york'ta dunya rekoru kiracagi filan anlatilir bana.

    bu arada ufak bir parantez acayim, hakikaten herkes olayi bana oyle lanse etti: bizim oglan da yarin dunya rekoru kiracak gel sen de bak televizyona bizlen seklinde bir durum belirdi ortamda...ben de kendimce dalga geciyorum, elemana bir gun evvelden dunya rekoru kirdirdi herifler eki eki diye.

    neyse efendim, oturdum ben bunlarla koy evinde, yigen, kuzen, baci teyze coccuuu hala coccuuu allah ne verdiyse herkes adamin akrabasi zaten ortamda, bagira cagira hepsiyle kol kola gire gire yarisin baslamasini beklemeye.

    nesini uzatayim arkadasim adam 9.72'de mundar etti yarisi zaten. butun gun heyecani surdu adam zink diye kosup kirdi rekoru. ben zipliyorum atliyorum tuttugumu opuyorum sariliyorum filan goren de naim suleymanoglu dunyalarin gozu onunde dunyalari kaldiridi sanacak (kusura bakmayin bizim yas biraz kemale erdi aklima ilk gelen ornek budur).

    netice itibari ile bu adamin kendisi disinda trelawny'de kimi taniyosa herkesle tanistim ben, aileden sayilirim artik. bu arada alan arastirmasini bomba ettik o ayri...
  • sırtına halis karatasi alıp koşsa 9 saniyenin altına inecek olan sprinter.
  • aristio'nun sol tasagina kurban gitmis atlettir. fakat rakamlari windows calculator ile carpip bolup carcur etmeden birkac seye dikkat etmek elzemdir.

    1. ivme (acceleration): sporcu 200m kosarken daha uzun sure maksimum hizda kosabilir, fakat maksimum hizina ulasmasi daha uzun zaman alir. ilk 100m ile ikinci 100m'yi kostugu zamanlar farklidir. hani araba yarisi oynarken en iyi tur zamanini surekli gelistirirsiniz ya carpmazsaniz saga sola, hah iste o olay. (bu son cumle fenni s.keyim diyenlere nuri coltapan'dan geldi)

    2. ruzgar: bugun usain abimiz karsidan esen 0.9m/s'lik ruzgar yuzune carparken bu dereceyi yapti. ne lan 0.9m/s derseniz, windows calculator kullanarak saatte 3.2 km hizla esen bir ruzgar buluruz. o ne demek lan derseniz, size su anda istanbul'da esen ruzgarin 1/4'u gucunde bir ruzgar derim.

    3. motivasyon/handikap: efendim eger rakiplerinizle farki 50m kala 20m'ye cikarmissaniz, motivasyonunuz ister istemez duser, bir handikap ve yavaslama olur. sanal dunya rekoru cizgisi kossa mesela atletlerle daha super olurdu ama o teknolojiyi daha yapmazlar herhalde yuh artik. bugunku yarista da dunya rekoru denese de usain abimiz, son metrelerde gene bir yavasliyor.

    4. kulvar farki: 200m'nin kulvari donuslu, 100m'nin donussuzdur. hizinizi koruyarak o donusu gerceklestirebiliyorsaniz helal olsun, ama gene orada da dikkat/egim falan gibi unsuralardan oturu bir yavaslama olur, 100m kulvarinda maksimum hizi korumak daha kolaydir. ne diyorsun lan diyenleri cayirlikta donerek kosmak suretiyle tecrube etmelerini oneriyorum.

    sonuc: lan herkes super zekiymis masallah, 19.30/2-5 oh ne ala. sanki bakkalda peynir kesiyor herif de hesap makinesiyle "sana oluru bu" diyor. cevik ve ahlakliyi s.ktir ettim bakin, baska birsey diyorum ben.
  • arkandan gay koşunca böyle rekor kırılabiliyormuş demek ki. bunu gösterdi bize sağolsun.
  • 21 ağustos 1986 doğumlu jamaikalı atlet. 2007 dünya atletizm şampiyonasında elemelerde çok iyi performans göstermesi ve oldukça rahat finale geldikten sonra tecrübesizliğine yenilip asıl favori tyson gay'e geçilip gümüş madalyayı kazandı. aynı şampiyonanın 8. günündeki son yarışında da 4x100 metre erkekler finalinde jamaika takımıyla yine gümüş madalyayı kazandı. 200 metrede dünyanın en hızlı ismi tyson gay'in dünya şampiyonluklarından sonra formunun iyiden iyiye düşmesi usain bolt'un önümüzdeki 1-2 sene içerisinde 200 metrede dünyanın 1 numarası olacağını garanti eder nitelikte.

    vücut yapısı ve stil olarak koştuğu yarışlarda çok rahat birincilikler alabilmektedir. biraz daha yarış koşup tecrübelendikten sonra rakipsiz kalacaktır. bu seneki dünya şampiyonasında yarı finalde son 50 metrede resmen jog atıp 19.77 sn koşmuştur ki michael johnson'ın 19.32 sn'lik dünya rekorunun en büyük tehdididir.

    not: 100 metrede en iyi derecesi de 10.03 saniyedir ki bir 200 metre koşucusu için oldukça iyi bir derecedir.

    edit:

    demiştik 7 ay önce adam 200 metreden önce 100 metre dünya rekorunu kırdı. 9.72 lan dile kolay. helal olsun. ben diyorum ki 200 metreyi de olimpiyatlarda kırar "the lightning bolt"

    edit 2:

    yuh amına koyim.

    200 metredeki en iyi derecesinin 19.67 olduğunu (jamaika ulusal rekoru) ve bunu yaklaşık bir ay önce (13 temmuz 2008) dünya atletizm turunda atina'da kırdığını belirtmek gerekir. olimpiyatlarda kırar demişiz rekoru da zor lan 19.32. tabi 9.69 dan sonra neler bekler bizi onu bilmiyorum. yine de kıramaz gibime geliyo ama. 100 metre yarışından sonra çok baskı altına girdi kanımca zira.

    edit 3:

    ne diyim lan daha oha. ellerinden öperim canım abicim.
  • kendisi trakya'lıdır.

    (bkz: üseyin)
  • ikiz kulelerin yıkılışını, dünya tarihinin aynı dakika değişimini ve eylemi üstlenen el kaide'nin lideri usame bin ladin'in yıllar sonra öldürüldüğünü gördük.

    kaddafi'nin linç edilişini, saddam'ın idamını, mübarek'in devrilip yerine seçilerek gelen mursi'nin de devrilişini gördük.

    dostumuz esad'ın düşmanımız esed'e dönüşümünü gördük.

    muhtar bile olamaz denilen erdoğan'nın başbakan olmasından tutun da bütün uyarılara rağmen bütün tanıdıkları tarafından kandırılışını ve buna rağmen "dünya lideri bir başkomutan" olarak adlandırılmasına kadar tüm evrelerini gördük. dünyanın en salak darbe girişimini ve dünyanın en alçakça davası olan ergenekon ve balyozu gördük.

    gerçek ronaldo'nun ilginç saç stili ve ilginç gol vuruşunu gördük.

    aynı turnuvada türkiye'nin dünya üçüncüsü oluşunu gördük.

    cristiano ronaldo ve messi'nin çekişmesini, tüm dünyanın sevdiği ronaldinho'nun bernabeu'da alkışlanışını ve totti'nin vedasını gördük.

    kobe'nin vedasını, jordan'ın bu sefer gerçekten bırakışını, shaq'ın pota altı hakimiyetini ve lebron'un cleveland'da önce hain sonra kahraman oluşunu, son yılların patlama gücü en yüksek oyuncusu derrick rose'un sakatlığı sonrası patlayan kariyerini daha önemlisi değişen basketbol anlayışını ve stephen curry'nin leblebi gibi üçlük atışını gördük.

    michael schumacher'in efsane oluşunu, bırakışını, geri dönüşünü, tekrar bırakışını ve geçirdiği kaza sonrası bitkisel hayata girişini gördük.

    fransa bisiklet turunu yedi kere kazanan armstrong'un efsane değil düzenbaz olduğunu ve olimpiyatlarda yarışan ilk paralimpik atlet oscar pistorius'un sevgilisini öldürdüğünü gördük.

    dopingten ceza alan sporcuları ve dopingten ceza alan ülkeyi gördük.

    aziz sancar'ın nobel kimya ödülünü alıp bunu köy enstitüsünden çıkan ilkokul öğretmeni sayesinde başardığını söylemesini ve orhan pamuk'un nobel edebiyat ödülü alıp daha öncesinde dedikleri yüzünden hain ilan edildiğini ve bugün bile korumasız dışarı çıkamayışını gördük.

    neşet baba'nın, müslüm baba'nın, müzeyyen abla'nın dünyayı terk edişini gördük.

    michael jackson'ın, david bowie'nin dünyayı terk edişini gördük.

    tarkan'ın karma albümünü ve cuppa şarkısını gördük.

    ve daha sayamayacağım milyarlarca şey gördük.

    ama herhalde 2000'ler boyunca göreceğimiz en önemli olaylardan birisi usain bolt'un bırakışı. çok başarılı insanların çok fazla nefret edeni olur. ama bolt bunu kırdı. 2008 pekin'den beri herkes "bu sefer başaramayacak" diye söylenirken herkesin çenesini yaptıklarıyla birer birer kapattı. bu kadar özel bir sporcunun vedası çok hüzünlü olacak. bunu görmek bu kadar saçma sapan olayı yaşayan bizler için bir teselli olacak. yirminci yüzyılda yaşanan saçma sapan olaylara rağmen yaşanan çok fazla özel an da vardı. bizim özel anımız da bu olacak. usain bolt'un yaptıkları ve bırakışı.

    bu etkiyi yapabilecek diğer bir olay belki federer'in kariyeri ve bırakması olabilir. ama bu etkiyi yapmayı başarabilir mi bilinmez.

    usain bolt, dünya tarihinin gördüğü en ünlü ve en büyük atleti her şey için teşekkürler!

    ek: son yarışta üçüncü oldu. bireysel olarak finalde geçildiğini gördük. 2000'li yıllarda bir saçma sapan olay daha gördük.
    günler sonra ek2: 4x100'de sakatlanarak yarışı bitiremedi. sponsor zoruyla katıldığı şampiyona, tarihin en şanssız jübilesine neden oldu. 2000'ler saçma sapan olaylarla devam ediyor.
  • zidane'nin vedası bir de bolt'un vedası.

    dünya spor tarihine damga vuran negatif sonuçlu vedalar olarak yerini aldı.
  • $eker gibi adam lan.
    az evvel seyircilere imza dagitiyordu, herkes bayragini, dergileri, ti$ortlerini falan uzatiyordu, bolt ise hepsine tek tek imza atti.
    ama seyircilerden birisi cantasini imzalamasi icin uzatti, usain bolt ise cantayi aldigi gibi kaciyormu$ gibi yapti. yine guldu, yine guldurdu.
    $eker gibi adam lan.
  • oğlu olmuş.
hesabın var mı? giriş yap