• bu çok satılsın diye popüler sağlık-bakım kitaplarına yayınevleri tarafından zorla konduğunu bildiğim sansasyonel adlara benzeyen başlığın altında, belki kadınlara değil, ama erkeklere son derece net ve kesin bir formül sunabilecek olmanın haklı kıvancı içindeyim şu an.
    bilmem hadım edilmiş kedilerin de, erkeklerin de daha uzun yaşadığını söylemem şaşırtıcı gelecek mi size. misal, bir zihinsel özürlüler yurdunda yapılmış düzgün bir araştırmaya göre hadım edilmiş erkekler ortalama 69.3 yıl yaşarken, cinsel organları ve hormonları yerli yerinde erkeklerin 55.7 yıl yaşam beklentisi oluyor. ve hatta ne kadar küçük yaşta hadım edildiyse o kadar daha uzun bir yaşam sürüyor bu adamlar (bu noktada merak ettim, baktım farinelli kaç yıl yaşamış diye: 1782-1705=77 yıl yaşamış. burda da durmadım, o yıllarda italya'daki ortalama yaşam süresini araştırdım ve ulaştığım sonuç 40-45 gibi bir rakam oldu. çok mutlu oldum doğrusu farinelli'nin şahsında da bu fenomeni kanıtlayabildiğime).
    tahminen testosteron tüm bunların sorumlusu. metabolizmayı daha hızlı çalıştırıyor testosteron, belki o yüzden daha çabuk yoruluyor erkek bünyesi. yine erkekleri ölmeye, hastalığa, yaralanmaya daha açık hale getiren saldırganlıkları ve risk alma merakları da bir testosteron promosyonu.
    peki, madem testissiz dolayısıyla testosteronsuz erkekler daha uzun yaşıyor, doğal seleksiyon neden testissiz erkekleri seçmiyor diye sormak isterim, son dönemlerde kafamı yer yer aşırı karıştırmasına rağmen dünyanın en mantıklı ve zevkli konusu gibi gördüğüm evrime sarmış biri olarak. basit bir soru oldu doğrusu: daha uzun yaşadılar, hastalık ve ölüm sebeplerinden uzak kaldılar belki, evet, ama onu diğer nesillere aktaramadıktan sonra, ne anladım ben bundan, sorarım size..
    evrimsel açıdan önemli olanın yaşamak* değil, üremek* olduğunu gözlerimizin önüne acımasızca seren başlık..
  • (bkz: parfümün dansı) / (bkz: jitterbug parfume) kitabında ayrıntısıyla işlenen konu. gerçi kitapta anlatılan daha çok ölümsüzlüğe ulaşmanın yollarıdır, ama hadi ordan ölümsüzlük imkansızdır diyorsa mantık, uzun yaşamakla da yetinebilir kişi. hmm ama sanırım ölümsüzlüğe inanmak yaşadıkça yaşamanın ilk koşullarından biriydi.. hiç olmazsa iyimser olun, pozitivist olun diyelim o zaman..
  • vulcan ya da elf vatandaşlığına geçmek. kulak uzatma operasyonunu dert etmeyin, o işin bürokratik tarafı.
  • bir gazete küpürü.
    insanların dikkatini çekmek ve o gazetenin reytingini arttırmak için yazılmı$ bir ton yalan yanlı$ bilgi.
    konuya giriş şöyle yapılır,
    amerikanın bilmem ne şehrinde yapılan araştırmalara göre, et, süt, bal, cart curt'un ömrü uzattığı, çatallı vibratör, masturubasyon, elma, erik vb.. şeylerin ömrü kısalttığı tespit edilmi$tir.
    ertesi gün ba$ka bir gazete de, diğer okunan gazete de yazılmış şeylerin tam tersi yazmaktadır. "hangisine inanılsın" orası size kalmı$. uzun ya$amanın bin bir yolu vardı da "neden önemli insanlar kendilerine şimdiye kadar bunları uygulayıpta uzun yaşamayı sağlamadılar" diye düşünesi geliyor insanın. (bkz: reyting uğruna yapılan dangalaklıklar)
  • uc beyazdan***uzak durmak bu sirlarin herkes tarafindan bilinenidir.tasiz tuzsuz bir hayat hayat midir? uzun yasadin da ne oldu, ve hatta cinliler ha bire princ[bugdaydan daha saglikli oldugu soylenir] yiyor onlar niye uzun yasiyo[bir turkun yedigi ile uc cinli doyarmis] sorularini kafada olusturan sir kupu, sirlar alemi, sir seysi.
  • ahmet yilmazin bir kiraz iki sivaz teorisi.
  • uğraşmayın.

    'daha uzun yaşamak', 'daha sağlıklı yaşamak' gibi konulara kafayı taktığınızda sürekli sinir stres altında olacak, 'acaba' lar içinde kıvranıp duracaksınız, oysa ki hiç gerek yok.

    gönlünüz nasıl istiyorsa öyle yaşayın. ha belki 'daha uzun' yaşamazsınız, bir olasılıktır, ama hiç olmazsa keyfinizce, güzel güzel yaşamış olursunuz.

    5 sene daha geç öleyim diye her gün brüksel lahanası yiyenin aklından şüphe ederim.
  • hiç bir şeyi kafaya takmamak ve yoğurt yemektir bunun sırrı; uzun yaşayan insanlarla yapılan mülakatları okuyun; paso lay lay lom yapar, bol da yoğurt yer bu insanlar.
hesabın var mı? giriş yap