vasi

• (hukukta) akıl ve fizik sağlığı yerinde olmayan, kötü yaşam koşullarına sahip veya yaşı kemale ermemiş bir yakınınız için 'vasi' , yani gözetmen olabilirsiniz. bunun için 'vasi tayini 'davası açılır. bu davayla yakınınıza ait birikimi, onun adına onun bakımı için kullanma, kontrol etme erkine sahip olursunuz. böyle davalarda ilk öncelik 1.derece akrabalara aittir. ama özel durumlarda ,örneğin vasi olunan kişiyle çıkar çatışması tespit edilirse, vasilik görevi bir temsilciye verilir.
• [hukukta] koruman.
• fiil ehliyetleri mahkeme kararıyla kaldırılmış veya sınırlandırılmış olan ergin kişiler ile velayet altında bulunmayan küçüklerin kendilerini ve mallarını gözetmek ve yönetmek amacıyla mahkemece atanan yasal temsilcilerdir. bir gerçek kişinin vasi olarak atanabilmesi için mutlaka ergin olması gerekir.
• sonsuz genislik ve tahammul sahibi, nimeti bol olan..
• ks. visual approach slope indicator
• genislik, imkan, takat, anlamina gelen ve bu ismin kokunu teskil eden vüs' kokunden gelir. ve "lutfu bol olan, ilmi, ihasni, magrifet ve merhameti her seyi kusatan" anlamindadir.
• başa bela iş. dediler ki vasilik davası için avukat gerekmez. başvurun. belgeleri verin. hallolur hemen.
  
  iş fiiliyata gelince akılda bi sürü soru bi dolu danışılandan başka başka cevap / fikir.
  
  kafamı iskiyim .
• (bkz: sorumlu)
• uygulamada sürekli yanlış telaffuza kurban giden hukukî terim. şöyle ki hukukçular dâhil pek çok kişi bu kelimeyi "vâsi" şeklinde telaffuz ediyor. hâlbuki doğrusu, kelimenin düzeltme işareti olmadan söylenişidir.
  
  trt telaffuz
• papilerin önlü arkalı ikili kombinasyonlusu olan yaklaşma ışıkları.
  
  “red over white you’re alright
  red over red you’re dead
  white over white you’re out of sight”
  
  ayrıca (bkz: precision approach path indicator)