• "biz zengin olduk, çünkü bizim için bazı ırklar ve milletler öldü, bazı kıtalar tamamen boşaltıldı." [werner sombart]
  • bir zamanlar epey bir üne sahip olan ancak nazilerle yakınlaşması ve çok daha önceleri de marksizm'den çıkması sonrası(evet marksizm'den çıkmak.. çünkü bir din olduğu için, marksizm'den sadece tövbe edilip çıkılabilinir.) marksist ambargoya maruz kalmıştır. ele aldığı düşünceler kapitalizm ve burjuva zihniyeti gibi sol düşüncenin üzerinde ahkam kesip, kalem oynattığı sahalar olduğundan dolayı, sıradan insanlar pek ismini duymamıştır. sombart aristokrat bir aileye mensuptur. gerek geldiği aile, gerek eğitimi ve etkilendiği görüşleri ile tipik bir 19.yy aydınıdır. petrarca'dan latince, benjamin franklin'den ingilizce, alberti'den italyanca ve daha bir sürü fransız düşünürden fransızca alıntılar yapıp, o muazzam filolojik donanımını kullandığı yazılarını okuyunca insan bir aydınlanma yaşıyor. günümüzde herkesin söz söyleme konusunda kendisinde bir hak bulduğu "kapitalizm şeytanı" hakkında muazzam emek isteyen ve yorumlamak için de yüksek bir zeka isteyen monografik çalışmalar yapmıştır. her ne kadar çalışmalarında bazı kopukluklar ve dengesizlikler olsa da galbraith'ın kendisi hakkında söylediği "a diligent but not completely reliable scholar"( gayretli ama pek de güvenilir olmayan bilim adamı) sözü çok ağırdır. fernand braudel ise sombart'ın ünlü eseri "der moderne kapitalismus" için olumlu ifadeler kullanılır.

    @mavi sancaklı tigin geçenlerde atmıştı. schumpeter ile özdeşleşmiş olan "yaratıcı yıkım" kavramını ilk ortaya atan da sombart'tır. kavram ilk önce nietzsche tarafından ortaya atılırken, iktisadi anlamda ilk kullanımı sombart tarafından gerçekleşmiştir. schumpeter bazı noktalarda sombart'tan etkilenmesine rağmen onun için "unsubstantial brilliance(önemsiz parıltı)" ifadesini kullanır. yine sombart'ın almanya için atatürk'ü öven ve idol olarak gören sözleri de var. sombart'ın eserlerinde tipik bir tarihçi okul metodu vardır. sombart inanılmaz bir veri ve kaynakla çalışıp okuyucunun üzerine resmen bir "hafriyat" bırakır. ancak bu moloz yığını içerisinde çok bocalar sombart. zaten kendisine yapılan eleştirilerinin çoğu da öyledir, sombart, o veri hafriyatını toplayıp rafine etmekte pek iyi değildir.

    werber'in ünlü "ekonomi ve toplum" isimli eserinin birinci cildinde, "kapitalizm kökenlerinin yahudi değerlerine mi yoksa püriten etiklerine mi dayanıyor" tartışması üzerinden weber, sombart'a bir takım eleştiriler getirir. sombart iyi bir iktisat ve iktisat tarihçisi olmasının yanında aynı zamanda iyi bir sosyologtur da. kapitalizmin gelişim safhaları, metres ekonomisi ve kadınların kapitalizmin gelişmesinde oynadığı rol, burjuva zihniyetinin kökenleri, lüksün tarihsel gelişimi hakkında sombart hala en önemli kaynaklardan birisidir.

    sombart hakkında birkaç yazı bırakayım şuracığa.
    http://www.dadarivista.com/…da-speciale-2015/15.pdf

    https://www.cambridge.org/…13c9afd28ce22dadb96b8bc0

    sabri ülgener'in kendisi hakkında bir makalesi: "iktisat felsefesi tarihinde werner sombart'ın yeri ve şahsiyeti"

    alexander rüstow'ın bir makalesi: "sombart'ın kapitalism telâkkisi ve
    tarihçi mektebin ilmî hedefleri"
  • neden amerika'da sosyalizm yok kitabını 20. yüzyılın başlarında yazmıştır. bu da o dönemde sosyalizm denilen şeyin avrupa siyasetinde ne kadar yer kapladığını göstermesi açısından önemlidir. 1900'ler, kitlesel oy hakkının yaygınlaşmasıyla aynı anda kitlesel sosyalist hareketlerin adeta patladığı yıllardır avrupa için. oy hakkı alt sınıflara genişledikçe proleter hareket reel politikada etkinleşmiştir doğal olarak.
  • aşk, lüks ve kapitalizm adlı kitabında, modern kadının aşka dair beden ve zihin dünyasının köklerini, eski zamanların sosyete orospularının zevklerine ve güzelliklerine öykünmeye dayandıran, bir çeşit feminist bükücü. günümüzde yok sayılmaktadır.
  • "there is but one power in europe and that is rothschild"
  • weberi o kadar çok kıskanırmış ki weber'in protestan ahlaki ve kapitalizmin ruhu adlı kitabını görür görmez hemen kendisi de yahudilik ve modern kapitalizm kitabını yazmış, kapitalizmin ruhunun asıl yahudilikte olduğunu iddia etmiştir.
  • burjuva tanımı şöyledir;

    "girgin, tuttuğunu koparan, kabına sığmayan bir tip. his ve duygu âlemi -ortaçağ insanından farklı olarak- âdeta dumura uğramış denecek kadar geri olmasına mukabil, fikrî ve iradî kabiliyetleri azamî derecede gelişmiş ve serpilmiştir. "

    der bourgeois
  • "werner sombart, en son eserinde almanya'nın gazi, lenin, mussolini çapında bir «irade adamı»na muhtaç olduğunu, aksi takdirde kaosa doğru yuvarlanacağını söylüyor."

    bkz: kadro dergisi, 5. sayı 3. sayfa

    kendisi atatürk'ü "irade adamı" olarak tanımlamış.
hesabın var mı? giriş yap