• bir tu quoque çeşidi.

    http://en.wikipedia.org/wiki/whataboutism

    edit: ben başlığı açtıktan sonraki silinmeyen ilk entri taaa 3 sene sonra girilmiş. sonra da başlık coşmuş. ama ben ülkemizde ne oldu da, ekşide hakkında 2014'e kadar tek bir şey yazılmamış bu kavram, kısa sürede bu kadar entri girilecek kadar popülerleşti bilemedim. çünkü whataboutism yeni çıkmış bi şey değil. eskiden de vardı. özellikle de siyasette, ben kendimi bildim bileli var.
  • argüman üretemeyenlerin sığındığı ilk (ya da bazen son, duruma göre değişir) dal.
  • sağlam adamlardan tevfik uyar'ın "peki şunun hakkındacılık" diye çevirdiği hede. bugün londra yangınında, dün münevver karabulut cinayetinde, ondan önceki gün bir bombalamada ölen onlarca masum insanın ardından fütursuzca "ama sen bunun için uzulmemistin, şimdi benim de şuna üzülmemi bekleme" mantığı bu.
    ilgili yazı burada http://www.tevfikuyar.com/…sunun-hakkindacilik.html
    siz siz olun, onlardan olmayın.
  • john oliver'in soyledigine gore sovyet rusya'da ortaya cikmis, putin rusyasinda kullanilmaya devam eden, bugun de trump ve destekcileri tarafindan kullanilan bir cesit savunma mekaniymasi.

    cahiller tarafindan yonetilen populist ulkelerde gorulmeye devam edecek cok guclu bir algi yonlendirme yontemi. sag ya da sol siyaset, futbol ya da genel ahlak kurallarinda hergun duydugumuz bir kalip. ama sen/onlar/bunlar su oldugunda... diye devam ediyor.

    malesef caresi yok. ınsanligin bug'i denebilecek bir yontem.
  • tartışmaların a..na koyan, son derece yavşakça bir konumlanmayı tarif eden kavram.

    tartışmada taraflardan biri bunu kullanıyorsa iq'su düşük olan dinleyicileri tavlaması kesinlikle kaçınılmazdır.

    kritik düşünmeyi engelleyen, bir çeşit irrelevant karşılaştırma mantığı. bu mantık, ahlakçı(ahlaklı değil) faşizminin kök salmasını sağlayan ve düşünme ahlakına uymayan bir mantıktır. "xxx olurken sesini çıkaranlar yyy olurken nerede?" kalıbını kullanan insan, kendince çok ahlaklı ve tutarlı bir tavır aldığı izlenimini verse de aslında muhatabının sorusuna, yavşakça bir whataboutism manevrası yaparak, cevap vermekten kaçıp düşünce ahlaksızlığı yapar.

    özetle; booommmmboş, derinliği olmayan ve saçma sapan bir eşitlikçilik anlayışıdır. whataboutery mevzilerini, tez zamanda itin götüne sokmazsanız, bizimki gibi toplumlarda iyi bir pantul ve güzel bir ayakkabı ile bir anda kanaat önderi olmaları işten bile değildir.
  • türkiye'de birçok mevzuda ad hominem ile beraber en çok kullanılan mantıksal safsatadır.

    şimdi buna ses çıkarıyorsun, peki zamanında o konuya neden ses çıkarmadın? derdin buyduysa, o konuda niye sessiz kaldın? şeklinde görünüyor genelde.

    ayrıca veganlara karşı inanılmaz sık kullanılan bir safsatadır.
    bir diğeri için (bkz: no true scotsman)

    veganlar peki çocuk işçiler için ne yapıyor?
    veganlar da evcil hayvanlarına et yediriyor.
    veganlar da gübre kullanılan tarımdan yiyorlar.
    tarımda da hayvan öldürülüyor, tarım ürünlerini niye yiyor veganlar?
    peki veganlar makyaj yaparken hiç hayvanları düşünüyor mu? *
    bitkiler de canlı, veganlar da bitkileri öldürüyor.
    veganlar da hastalanınca ilaç içiyor.
    veganlar niye duş alıyor o zaman, baraj yapımında hayvan ölüyor.*
    veganlar niye alışveriş yapıp kapitalizmi destekliyor?
    peki veganlar niçin petrol ürünleri (plastik) kullanıyor?
    veganlar madem öyle neden elektrik/araba/telefon/internet kullanıyor?

    aslında konu ne olursa olsun, whataboutism safsatası kullanarak yapılan eleştiriler yanlıştır diyemeyiz. o zaman kendimiz fallacy fallacy yapmış oluyoruz. yukarıdaki örnekler de cımbızlandığı zaman aslında çok makul sorular gibi duruyor ki veganların bu sorulara cevap vermelerini önemli buluyorum. fakat bu soruların cımbızlandığı paragraflara bakınca hep veganların ikiyüzlü olduğunu, samimi olmadığını vurgulama çabasıyla bu soruların sıralandığını görüyoruz. veganların başka şeylere ses çıkarmıyor oluşları, en yaygın formlarıyla hayvan sömürüsüne karşı çıkmamak için bir bahane olarak kullanılıyor. safsata olan kısmı da budur işte.

    sözlükten örnekler:
    (bkz: #56118602)
    (bkz: #57019498)
    (bkz: #63889025)
    (bkz: #67338194)
    (bkz: #67339492)
    (bkz: #67349544)
    (bkz: #68355722)
    (bkz: #70583104)
    (bkz: #71476035)
    (bkz: #55807161)
  • "peki şunun hakkındacılık" çevirisini beğenmekle birlikte ülkemizin içinde bulunduğu bu ahval ve şerait haline daha uygun olarak "neredeydinizcilik" olarak çevrilmesini daha doğru bulduğum kavram. "x olurken ne yapıyordunuzculuk" da kabulüm.
  • amerikalı gazeteci megyn kelly röportajda putin'e whatboutism yapıyorsun demiş. bacım n’aptın sen allasen. nasıl konuşuyon öyle. edep ya hu.
    https://youtu.be/9mhi_ayqayw?t=5001
    ayrıca röportajın tamamını da tavsiye ederim. oldukça ilginç. seçeneklerden altyazıları açmayı unutmayın yalnız.
  • tartışmaları çıkmaza sürükleyen kara delik.

    örneğin hayvanlarla ilgili bir konuda duyarlı birine ‘peki şurda şu kadar aç insan var onlarla ilgili niye konuşmuyorsun’ demek whataboutism örneğidir. son derece de sığ bir bakış açısıdır.

    bugün yine saçmasapan magazinsel konularda ‘yorum yapmazsa ölecek’ tipler bol bol yapmış bunu ordan aklıma düştü.

    biri bir başlığın altına yorum yapmış. öteki hemen damlayıp ‘peki şu konuda niye sesin çıkmadı’ demiş. bir başlık gündem olmuş, öteki hemen atlamış bambaşka bir referans verip ‘bu ülkede şu şu oluyor, uğraştığınız yazdığınız şeylere bak’ diye atarlanmış falan filan. bunu yazan da kendini özgürlük savaşçısı zannediyor bu arada.

    sana ne arkadaşım? isteyen istediği konuda yazar. fikirlerine katılırsın, katılmazsın. sana çok sığ bir tartışma gelebilir, o başlığı açıp okumazsın olur biter.
hesabın var mı? giriş yap