• todd solondz'un yeni filmi. welcome to the dollhouse filminin baş kahramanı dawn wiener'ın yetişkinliğini izleyecekmişiz.

    imdb'de vizyona giriş tarihi 2015 yazıyor.
  • oyuncuları arasında julie delpy'nin de bulunduğu todd solondz'un son filmi.

    yönetmen happiness ile life during wartime arasında kurduğuna benzer açıkça olmasa da gözlemlenebilir devamlılık ilişkisini bu film ile welcome to the dollhouse arasında da kurmuş gibi görünüyor.
  • dawn wiener'ı greta gerwig oynayacakmış. vizyon tarihi de 2016'ya çekilmiş şimdilik.
  • bu seneki filmekimi programına dahil edilmiş.
  • nasil basladigi ve nasil bittigi pek de anlasilmayan sicacik film.
    barindirdigi absurd sahneler ile gulumsetirken insanin icini de sizlatiyor bir yandan.
    julie delpy bir yandan danny devito diger yandan derken bir de frances ha ile taniyip bayildigimiz neredeyse tipatip ayni rolde olan greta gerwig ile karsilasiyoruz.
    mutlaka sans verilesi bir film olmus.
  • wiener-dog'un konuk oldugu farkli hayatlar vasitasi ile ölümü cesitli acilardan sorgulayan film.
    yavas akmasina ve film suresince kapildiginiz 'bir seyler eksik' hissine ragmen samimi sahneleri ve basarili diyaloglari ile seyirlik bir yapit olmus.
  • iyi bir film değil bu, beklenmedik durumlar, beklenmedik replikler yetmiyor bir filmi iyi film yapmaya. ya da ben çok sıkıldım bu amerikan bağımsız sineması haltından.
  • bir köpeğin maceralarını izlediğimiz film.

    bir kopek sahibini değiştirme vs. vesilesiyle şehir değiştirdiğinde eski tanıdıklarıyla iletişime geçemez değil mi, arayıp bir hal hatır soramaz. belki de ölene dek bir daha onları göremeyecek.

    bu filmde de köpek sahibini değiştirdikçe etrafındaki olaylar da bir sonuca bağlanmadan kopuk kopuk ilerliyor. adeta köpeğin hafızası filmin kurgusunu oluşturuyor. dağınık parçalardan oluşan olay örgüsü, filmi bir komedi filmi havasına sokuyor. ama çekim açıları renkler vs kısa klipler izleyiciyi tatmin eden şey (bence). hayvanlar ile insanları anlatıyor, anı beraber paylaşabilen canlılar ama çok farklı pencelerden hayata bakıyorlar.

    meksikalı aile, nerd kızımız, junky çocuk, engelli kardeşi ve babasının ölümüne olan tepkisi. o kadar fazla kopuk kopuk olay vardı ki. ne yazmışım defterime bak:
    -içerisinde küçük skeçler bulunduran koca bir film, bu bana dağınıklığın bunaltıcı yönünü değil eğlenceli yönünü daha çok hissettirdi.
  • filmekimi aracılığıyla izlediğim film.

    bağımsız sinemayı severim ama "amerikan" bağımsız sineması deyince biraz tereddütle bakıyorum açıkçası.
    bu film de kara mizah yapmaya çalışmış, birçok hikayeyi ölüm teması ile birleştirme gayesi gütmüş gözüküyor.

    amacına ulaşmak ve hissiyatı geçirmek adına "heh işte bu" demedim açıkçası ama ilginç bir film olduğu kesin. şans verilebilir.
  • --- spoiler ---

    sundance galasında filmin, köpeğin karşıdan karşıya geçtiği
    ve başına talihsiz olaylar gelen son sahnesi izleyicilerin o kadar çok tepkisini çekmiş ki,
    yuhalamalar ile birlikte salonu terk etmişler..

    --- spoiler ---

    (bkz: garip ama gerçek)
hesabın var mı? giriş yap