written on the wind

• 1956 yapimi douglas sirk filmi. lauren bacall, rock hudson, robert stack oynarlar bas rollerinde. baslarda bir sahne vardir ki hala aklimdadir. "bir ask ucgeni karakterlere hic birsey soyletmeden nasil anlatilir"in cevabidir: lauren bacall'in goruntusu odadaki aynanin bir kosesine robert stack'inki diger kosesine yansir. ikisi de odadadirlar. o sirada kapidan iceri giren rock hudson ise tam ikisinin ortasina yansir. fena halde douglas sirk bir filmdir.
• (bkz: written on the sky)
• gps'nin window to the soul albümünden pek güzel bir parçadır. sözleri;
  
  thought i was a wise man
  on a ship of fools
  when you gave us friendship
  next we gave you rules
  yes we gave you rules
  
  it's written on the wind
  you must let me in
  it's written on the wind
  you must let us in
  
  then to the west we traveled
  till we met the sea
  and this land was golden
  gold for you and me
  gold for you and me
  
  it's written on the wind
  let the rush begin
  it's written on the wind
  big sky closing in
  
  won't you listen to the wind
  
  and we gave you rules
  yes we gave you rules
  
  ‘cos it's written on the wind
  you must let us in
  it's written on the wind
  someday were gonna turn to dust again
  wind
• lauren bacall, kadindaki karizma fantomun ormandaki kirk kaplan gucune esit.
  bu film sadece bu kadin icin izlenesidir, izlenmelidir ;ha bi de rock hudson abi var bir ara gorur gibi oldum filmde...
• douglas sirk' ten nefis bir eski zamanlar hollywood melodramı. hatta tüm hollywood melodramlarını da muhtemelen kapsayan bir yapıttır bu! sirk' ün şiirsel hikaye anlatıcılığı ve yönetmenliğini her an hissediyorsunuz. film günümüzden bakıldığında eskimiş ve klişeleşmiş gibi gözükse de, özellikle melodram türü içerisinde mantık ve duyguyu aynı anda barındıran çok az sinema filminden biri. bu durum da sirk' ün türe ne kadar ciddiyetle yaklaştığını gösteriyor. douglas sirk' ün sinema tarzının etkilerini rainer werner fassbinder filmlerinde görmek şaşırtıcı olmasa gerek bu açıdan...
  
  pedro almodovar' ın da filmle ilgili; "written on the wind'i belki bin kez seyrettim, ama bir kez daha seyretmek için can atıyorum" demişliği vardır.
• (bkz: dorothy malone)
• melodramların büyük ustası douglas sirk 'in yönettiği 1956 yapımı bir amerikan filmi. robert wilder 'ın 1946'da yazdığı aynı adlı çok satan romanından sinemaya aktarılmış.
  
  romanın o yıllarda ünlü olan melankolik şarkıcı libby holman ile bir tütün kralının varisi (filmde petrol kralı olmuş) smith reynolds arasında yaşanmış gerçek bir aşk skandalına dayandırıldığı söylenmektedir. (bkz: reynolds tobacco)
  
  karısı, bar şarkıcısı libby holman ve yakın arkadaşı alber walker, medyaya düşmüş bir geceki olaylarla ilgili verilen çelişkili ifadeler nedeniyle zan altında kaldılar, ancak ikisi de hiçbir zaman resmi olarak bir suçla itham edilmedi.
  
  günümüzün "dallas" "hanedan" benzeri tv dizilerinin atası sayılabilecek bu filmde bir petrol kralının oğlu ile aşk yaşayıp evlenen sekreterin (lauren bacall) bu garip ve şımarık aile içindeki ilişkileri anlatılmaktadır.
  
  dorothy malone canlandırdığı 'marylee hadley' rolü için 1957'de 'en iyi yardımcı kadın oyuncu' ödülünü aldı. film ayrıca "en iyi yardımcı erkek oyuncu" (robert stack) ve "en iyi müzik ve orijinal şarkı" dalında (victor young (müzik) , sammy cahn ('written on the wind'in şarkı sözlerinin yazarı) oscar'a aday gösterildi ama kazanamadı.
  
  bu film douglas sirk'in rock hudson 'la yaptığı sekiz filmden altıncısı ve en başarılısıdır.rock hudson ,robert stack ve dorothy malone bu filmde birbirleri ile o kadar iyi bir uyum sağladılar ki, sirk bir yıl sonra aynı üçlü ile tarnished angels adlı bir film daha çekti.
  
  hitler rejiminden kaçıp 1937'de abd 'ye gelen douglas sirk ciddiyetle yaklaştığı melodram tarzına belli bir kalite getirmiş ve birçok yönetmeni de derinden etkilemişti.
  bunlardan biri de yine alman kökenli olan rainer werner fassbinder'di.
  
  ünlü ispanyol yönetmen pedro almodovar da " 'written on the wind'i belki bin kez seyrettim ama bir kez daha seyretmek için can atıyorum" demiştir.
  
  ertesi yıl rko projeyi rafa kaldırdıktan sonra haklar ınternational pictures'a satılmadan önce roman, 1945'te rko pictures tarafından uzun metrajlı bir film uyarlaması için tercih edilmişti.
  
  1946'da universal pictures, ınternational pictures'ı bünyesine kattıktan sonra romanın haklarını aldı; ancak proje, wilder'ın romanının herhangi bir film versiyonuna dava açmakla tehdit eden reynolds ailesinin baskısıyla hollywood black list'te kaldı.
  
  1955'te yapımcı albert zugsmith, projenin stüdyo için büyük bir başarı olacağına ikna oldu ve bir senaryoyu uyarlaması için george zuckerman'ı tuttu, ancak reynolds ailesinin dava açmasını önlemek için bir dizi dikkate değer değişiklik gerekliydi: birkaç karakter elendi veya ortadan kaldırıldı. yaşları değişti; romanda tütünden elde edilen hadley ailesinin serveti petrolden geliyordu... hikayenin teması kuzey karolina'dan teksas'a değiştirildi.
  
  senaryonun birkaç taslağı, 1955'in sonlarında kabul edilmeden önce sinema filmi yapım yasası'na sunuldu. (bkz: motion picture production code)
  
  ana çekimler 28 kasım 1955'te los angeles'ta universal studios arsasında başladı.
  
  manhattan's 21 club'da geçen sekans, universal lotunda fotoğraflar kullanılarak yeniden oluşturuldu ve kulüp sahipleri tarafından ödünç verilen peçeteler ve diğer öğeler gibi restorandan alınan gerçek gereçlerle süslendi.
  
  filmde hadley'lerin evi olarak yer alan merdiven seti, universal'in 1925 yapımı the phantom of the opera film versiyonunda ve 1936 yapımı my man godfrey filminde de kullanılmıştı.
  
  written on the wind, technicolor tarafından "direct to matrix" basılacak çok az sayıdaki "flat wide screen" projelerden biriydi.
  
  özel olarak sipariş edilen bu 35 mm baskı işlemi, negatifi korumanın yanı sıra mümkün olan en yüksek baskı kalitesini korumayı amaçlıyordu.
  
  bu muamelenin de yapıldığı bir başka film de bir universal-ınternational filmi olan this ısland earth idi.
  
  written on the wind 5 ekim 1956'da londra'da sinemalarda gösterime girdi.
  
  ardından, 11 ocak 1957'de new york city prömiyerini yapmadan önce, 1956 noel günü'nde los angeles, new orleans, chicago ve tulsa dahil olmak üzere birçok abd şehrinde perdeye yansıdı.