• (bkz: brennendes geheimnis)

    stefan zweig'in 88 sayfalık eseri. türkiye iş bankası kültür yayınları modern klasikler dizisinin 61 numaralı parçası. çevirisi ilknur igan tarafından yapılmış ve gayet güzel olmuş.

    stefan zweig'in beğenmediğim tek kitabıdır.
  • yazarın satranç, korku ve olağanüstü bir gece'den sonra okuduğum ve satranç'tan sonra en sevdiğim romanı.

    küçük bir erkek çocuğun gözünden flörtöz yetişkinlerin dünyasının anlaşılmazlığı üzerine hem ilginç hem de zaman zaman eğlenceli bir roman.
  • stefan zweig diğerleri gibi burada da okudukça okutuyor ve merak unsurunu sürekli canlı tutuyor.

    kitaplarda sürekli betimleme başta hoş gelir fakat bir süre sonra kişi merak duygusunu kaybettiği için okuduğu metin okuyucuyu boğar. eğer ki betimlemeden soyutlanmış durduraksız aksiyon anlatırsa da bu metni basit kılar. işte zweig bu iki unsuru da fazlasıyla başarılı olarak haz verici ahenkle bütünselleştiriyor.

    bu dengenin yanında karakterlerinin bunalımını da okuyucuya hissettirebiliyor. bunda kendi yaşadığı zor hayatın etkileri muhtemelen çok fazladır.

    kitapla ilgili yapabileceğim tek eksi yönde eleştiri şudur

    ---spoiler---

    çocuk karakterin o saf ve heycanlı halinden sorgulayan sert ve olgun karaktere geçiş süreci çok kısaydı. çünkü bu tip karakteri etkileyen geçişler bir iki günde değil aylara hatta yıllara yayılan olgulardır. bu geçişin kısa olması durumu dışında kitapda beni rahatsız eden hiç bir etken yoktu.

    ---spoiler---

    kitabı 3 saatlik bir yolculuğumda tek seferde sıkılmadan okudum. kolay yormayan ve içine çeken bir kitap. yeri gelmişken türkiye iş bankası kültür yayınları da bu ülkenin en büyük değerlerindendir. emeğinize sağlık.
  • "yalnızca başlangıçtaki vesileye bakmakla yetinirseniz bir sevginin gücünü yanlış değerlendirirsiniz, aslında daha öncesindeki gerilime, ruhun büyük sarsıntılarına zemin hazırlayan, yalnızlığın ve düş kırıklıklarının yarattığı o bomboş karanlığa bakmak gerekir. yaşanmamış duygular burada birikerek aşırı ağırlaşır ve değeceğine inanılan ilk kişiyle karşılaşıldığında alabildiğine boşalır " diyen bir zweig eseri.
  • küçük bir cocuğun gözünden annesinin yaşadığı kaçamak bir aşk hikayesinin anlatıldığı kitap. oysa ki annesinin yaşadığı yasak aşk küçük cocuğunun hayatının sırrını oluşturacaktır ileri ki yaşamında.

    anlatımın şahane olmasından dolayı bu kadar basit hikaye bile düşündürüyor.
  • orta yaşlarda keşfetme gafilliğine düştüğüm büyük yazar stefan zweig'in türkiye iş bankası kültür yayınları'nın modern klasikler dizisi'nin 88 sayfalık 7. baskısından okuduğum güzel eseridir.

    kitapta bir çapkın ve yorgun bir kadının kesişen yollarını, kadının on iki yaşındaki oğlunun gözü ile izliyorsunuz. bazen hayatınızın kararması veya kararmaması, pişman olmak veya olmamak bir anlık bir karara bağlı onu anlıyorsunuz. kitap öyle rahat okunuyor ki ben havalalanında beklemek, yarım saatlik rötar ve bir saat pn beş dakikalık uçuşta okudum kitabı. adana uçağının tekerleri piste değmeden birkaç dakika önce bitirmiştim. gayet güzel bir kitap, okuyunuz, okutunuz.
  • kitapseverlerin dikkatine; oturup bir saatte okunur, tek oturuşta bitirilir, kitaplığınızda yerini alır.

    stefan zweig'in, "çocuktan al haberi" lafını hikayeleştirdiği kitabıdır.
    kitabı okuduktan sonra "naber ufaklık" deyip geçiştirdiğiniz çocuklara çekingen davranabilirsiniz.

    kitabımızın ufak kahramanı, annesinin içine sürüklendiği fakat kendisinin bir türlü anlayamadığı macerada çocukluğun verdiği temiz içgüdüyle annesini korumaya çalışmaktadır.

    kitapta bir çocuğun gözünden yetişkinleri seyretmek gerçekten keyif verici. okuyup pişman olmayacağınız bir zweig kitabı, diğerleri gibi..
  • satrançtan sonra okuduğum bir stefan zweig eseri. bir çırpıda okunabilecek ve okuyucunun merakını kırmayacak bir eser. betimlemeler dengeli ve başarılıydı.okurken film sahnesi gibi gözümden canlandırdım. önerilebilecek güzel bir eser.
  • kuzenimin pek haz etmediğim tavsiyelerinden biri sanarak istemeye istemeye başladığım, ilk başlarda "para kazanmak için serpiştirilmiş edebiyat" yorumu yaptığım ama daha sonra beni bile şaşırtmayı başarmış (bkz: stefan zweig) eseri.

    şu anki yorumum ise: derinlerdeki ticari kaygısını edebi yetkinliğiyle ustaca gizleyen birinin eseri olup olmadığını umursamadığım eser.
  • altmış yıl önce stanley kubrick tarafından senaryolaştırıldığı ortaya çıkmış olan eser.
    (bkz: burning secret)
hesabın var mı? giriş yap