• kibir.
  • aslinda yakin arkadaş olmadığıni, mefaati için yakın davrandığını anlayınca bir anda soguyabilirsiniz.
  • akşam sevgilisinin kendisini dövmesinin ardından beni hastane ve karakollarda süründürmesi. ertesi sabah sevgilisiyle barışması ve onu ayrılması için doldurduğumu iddia etmesi.
  • gidilen gezilen tüm ortamlarda tüm masrafları
    size ödettirmek istemesi bir anda yakın arkadaştan soğutan en büyük nedenlerden biridir.
  • egoist olmaları.

    misal geçen bi arkadaşımın sivilcesi çıkmış yüzünde.ben dedim ki ağzının kenarında sivilce çıkmış.adam ne dese beğenirsiniz

    "o beni daha karizmatik yapıyo"

    bastım küfrü tabi.böyle şeylere gelemem
  • sohbet etmeye sizi davet ettiği kafede siz sap sap onu beklerken onun -kafenin hemen önünde 'hemen bitirip geliyorum' mimikleri yaparak, telefonda kız arkadaşıyla yarım saat aralıksız konuşması.
  • eski dostlarıyla, yeni arkadaşları arasındaki farkı idrak edememek.
  • derdi varken etrafındayken, eğlenceye gelince başkalarıyla zaman geçirmesi. mal gibi hissettirmesi. 100 üzerinden net olarak 50 puan kırıyor bende bu olay. bahanesine gelince "ama sen gelmezsin diye...", sen kimsin de benim adıma düşünüyorsun hırt!
  • verdiği sözü tutmamasıymış, öğrenmiş oldum.

    iki kafadar tanıyorum. yedikleri içtikleri ayrı gitmez bunların. aynı safta namaz kılar, aynı gün oruç tutar, aynı yemekleri yer, birinin gitmediği yere diğeri de katiyen gitmez. anca beraber kanca beraber mevzusu. zaten diyaloglarının üçte ikisini de kanka kelimesi oluşturur.

    neyse, gel zaman git zaman.. ne diyorum lan ben? işte bi gün, biri diğerine hafta sonu x şehrine gidiyorum deyince, öteki de "kanka beni de götürsene" demiş. beriki de "ayıbedyon kanka götürrüm tabii" demiş ve konu fazla uzamadan kapanmış. hafta sonu gelip çatınca bizim yancı aramış ötekini ama ne duysun, tanrım, kulakları lal olaymış da duyamayaymış.. arabalı artiz çoktan gitmiş bile. bir haber bile vermeden.. inanılır gibi değilmiş.. küplere binmiş bizimki, ağzından köpükler saça saça kusuyormuş bütün kinini.. beriki önce alttan almış, ciddi olduğunu düşünmemiştim falan diye çevirmeye başlamış aklı sıra. ama ötekisi yüz vermiyormuş, geri adım atmaya da niyeti yokmuş. sonra bakmış olmayacak, bizim arabalı artiz rest çekmiş: "ne halin varsa gör, senle mi uğraşacam?". işte bu söz dostlarım, bu söz, aralarındaki son pamuk ipliğini de ortadan ikiye bölmüş. ve bu iki kafadar o gün bugündür sadece konuşmak mecburiyetinde olduklarında konuşur olmuşlar.

    onlar erememiş muradına, biz de çıkmamışız kerevetine. mal mısınız amına koyim? böyle sikimsonik bi şey yüzünden böyle kavga mı edilirmiş ulan? ne halleri varsa görsünler, onlarla mı uğaşacam?
hesabın var mı? giriş yap