• lone wolf and cub kitabının ilk türkçe cildini hazırlayan ekibin harika özetiyle;

    harry cook "samuray: bir savaşçı geleneğinin anlatımı" kitabında prens yamato'yu birçok yönden gelecekteki samurayın ilk örneği olarak anlatıyormuş. yamato korkusuzdur, kurnazdır ve dövüş sanatlarında çok yeteneklidir. kuzeyden inen ve kafkas kökenli barbarlar olan bozguncu aynulara kutsal kılıcı "bulut kümesi" ile saldırmış ve ezmiş. harry cook yamato'nun babası imparator keiko'nun, generallerinden birini shogun ilan ederek bu sıfatı kullanan ilk kişi olduğunu söylüyor. shogun'un tam çevirisi "barbarlara boyun eğdiren general"dir.

    samuraylar derebeylerin güvenlik için yanlarında bulundurmaya başladığı silahlı hizmetlilerden filizlenmiş. devlet zayıflayıp derebeyler güçlenince toprak ve ortakçı köylülerin denetimi için birbiriyle savaşır olmuşlar. samuraylar efendileri adına piyon olarak rol alıyor, aralarından uyanık, kurnaz, yetenekli, güçlü olanları efendileri adına daha çok toprak ve saygınlık kazanıyordu. eşzamanlı olarak klanlar arası evlilikler de güç pekiştiriyor veya yığıyordu. büyük ve kanlı savaşlar olmaya başlamış. kuşaklar ve yüzyıllar süren kan davaları oluşmuş. kubilay'ın moğol istilası samuray geleneğinin daha deneyimlenip ince teknikler geliştirmesine yol açmış.
  • japonların dönemin devasa gemilerini üretmelerinin en büyük sebeplerinden biri, 1922 yılında yapılan uluslararası washington donanma konferansında imzalanan anlaşmadır. konferansa amerika birleşik devletleri, japonya, çin, fransa, britanya, italya, belçika, hollanda ve portekiz katılmıştır ve bu devletler barışı korumak adına donanma yatırımlarını ve savaş gemisi sayılarını azaltma kararı almıştır.

    her zaman olduğu gibi dönemin süper güçlerinin sözü daha çok geçer ve alınan karara göre 2 ülke dünyada ki en büyük donanmaya sahip olma iznini elde eder. bu ülkeler abd, britanyadır ve limitleri 525,000 ton olarak belirlenir. bu iki ülkeyi 315,000 tonajlık limit ile japonya takip eder. yine alınan karara göre abd ve britanya 15'er zırhlıya sahip olabilirken, japonya sadece 9 zırhlı ile sınırlandırılır.

    bunu kendine yediremeyen japonya "siz 15 zırhlıya sahip olun bakalım, ben öyle bir zırhlı üretirim ki alayınıza gider ulan!" diyerek yamato projesini başlatır. proje büyük gizlilik içinde tamamlanır. projede yer alan mühendisler dahi böyle devasa bir gemi yaptıklarından haberleri olmadan çalışırlar ve nasıl bir gemi yaptıklarını ilk olarak savaştan sonra öğrenebilirler.

    o kadar emek harcanarak yapılan bu mühendislik harikasının aptalca bir intihar operasyonuna gönderilmiş olması gerçekten üzücü. keşke batırılmasaydı ve japonya'da müze haline getirilseydi.
  • intihar gemisi değil zırhlı savaş gemisidir.
    13 torpido ve 8 bomba yedikten sonra batmıştır.

    mekanları takamagahara olsun.
  • 1899 yilindan beri yapistirici ureten japon sirketi.
    https://www.yamato.co.jp/english/company/
  • yamato oteli.büyüklük her zaman pozitif bir olgu değildir efendiler.işlevselliğin ne kadar önemli olduğunu onun hikayesinden anlayabilirsiniz.
  • kaido nun oğlu olarak maskeyle ortaya çıkan şahısın adınır. (bkz: one piece) manga 983
  • estetik açıdan da oldukça beğenilesi bir gemidir yamato. nerede okuduğumu bilmiyorum ama yamato kelimesi japonya'nın eski zamanlardaki adını ifade edermiş. denizde de o devasalığı ile sakin ve güzel bir fuji dağı manzarası gibi süzüldüğünü düşünürüm.

    yamato, japonyanın kadim adı olarak bir eskiye gönderme ise jn yamato'nun kaderi ağır zırhlı yapılanmasının hızla ve dramatik bir şekilde modasının geçtiğinin güzel bir örneği oldu. savaş gereçlerinin işlevinin, etkiliğinin sonuçta zamanın ruhu ile bağlantılı olduğunu iddia etmek mümkün.

    onun savaş kariyeri de göstermektedir ki uçaklar suyun üzerindeki her şeyi ucuz ve etkili bir biçimde yok edebilmektedirler. görkeminiz, heybetiniz zaman değiştiğinde başınıza bela olur.
  • şehir meclisinin çıkardığı bir yönetmelikle 1 temmuzdan itibaren yolda yürürken telefon kullanmanın yasaklandığı japonya'da bir şehir.
hesabın var mı? giriş yap