• bulabildiğim kadarıyla sorumluluk ile doğru orantılıdır. yaş arttıkça sorumluluk artar ve sorumluluk mutsuzluktur.
  • yaş ilerledikçe azalır ve ölüm anında tamamen biter. o nedenle yokluğundan şikayet etmeye gerek yoktur. günün sonunda hiç kimsenin sahip olamayacağı birşeyi aramak için ömrü heba etmeye değmez.
  • benim içinde olmadığım kanun.
    ilginçtir ki hâlâ katıla katıla gülüyorum, güldürüyorum da. en çok güldürmek hoşuma gidiyor.
    zaaf göstermek gibi olmasın, etrafımda olan bitenden etkilenen bir insanım. eğer ki etrafımda gerçekten içten gülen insan varsa ve ben de katılabiliyorsam buna, gerçekten mutlu oluyorum.
    ama etrafımda gerçekler acıdırı şiar edinmiş, hayatı doyasıya yaşamak bir yana her nefes acı olsun isteyenler varsa, zamanımın çoğu bunun yanlış olduğunu göstermeye çalışmakla geçer ve o zaman da mutlu olamam.
    eskiden, ergenlikle genç yetişkinlik geçiş döneminde, birçok şeyin heyecanını yitirmesinden yakınırdım. ergenlik dönemi tekrar keşfetme ve yorumlama dönemi olunca haliyle o iş bittiğinde geriye can sıkıntısı kalmıştı.
    sanırım dönemleri var bu işin. her çağın gereksinimini (her yaş aralığının görevlerini) yerine getirdikten sonra oluşan "ben şimdi ne yapacağım" hissi, boşluk dönemi. bu dönemi atlattınız mı tekrar eski mutluluğunuza kavuşursunuz derim.
    sanırım ilk defa bu kadar uzun yazdım. affola. okuyana ve anlayana şimdiden teşekkürler.
  • yaş ilerledikçe hayattaki beklentilerin yüksek olduğunu fark edilip motivasyonun düşmesi ile alakalıdır.
  • her şeyin ilkini tüketiyoruz çünkü. hiçbir şey aşırı heyecanlandırmıyor, şaşırtmıyor. hiçbir kitap artık hayatını değiştirmiyor, hiçbir film eskisi gibi derinden sarsmıyor. sabit ivmeyle gitmek gibi..belki de bu huzurdur..
  • kesinlikle katıldığım düşünce.
    tamam beklenti, çabuk tüketim bunlar da etkili şeyler ama bu azalmayı pek de açıklayamıyor. çocuklukta yaşanılan inanılmaz duygu patlamaları gitgide azalıyor.
    sadece mutluluk değil, üzüntü ve korku da aynı şekilde.
    insanlar nostalji yaparken sıkıcı olabiliyor ama onun için gerçekten önemli, hayatına yer edinmiş hikaye oluyor anlattığı.
    mesela ben cipsten çıkan ilk beyblade'imi aldığımda hayatımda daha sonra çok nadir sayıda hissettiğim kadar mutlu olmuştum.
    ya da annemden gizli sokağa çıkıp arkadaşlarımla lastik yaktıktan sonra yakalandığımda hayatımda bir daha hiç korkmayacağım kadar korkmuştum.

    deliye her gün bayram, akıllı insanın daha stresli olması gibi düşünceler var. bence doğru ve çocukluk döneminde pek bilinçli olmadığımız için duyguları zirvede yaşadık. aklımız başımıza geldiğinde ise hislerimiz azalıyor.
    yaşlılıkta ne olacak merakla beklemekteyim.
hesabın var mı? giriş yap