• fabrikası olan zengin bir tanıdığım anlatmıştı bu fıkrayı.

    çok zengin bir adamın eşi evlerine temizliğe gelen kapıcının karısıyla cinsel hayatlarındaki performanslarını konuşurlar.
    kapıcının karısı her gün sex yaptıklarını söyler, zengin olan kadın şaşırır biz ayda 1 kez yaparsak şanslıyız sayarım der.sonra zengin kadın dert yanarak kocasına durumu anlatır, biz neden sex yapamıyoruz diye. kocası da gelecek ay kapıcının karısına tekrar sormasını söyler.

    sonra tekrar konuşurlar, kapıcının karısı ayda bir bile yapamadıklarını kocasının çok değiştiğini söyler.

    zengin olan adamın karısı kocasına sorar ne yaptın nasıl bildin, diye!
    zengin adam da kapıcıya yatırım yapması için biraz para verdiğini söyler.
  • sıkıcı bir iştir. özellikle trend yapan ve volatilitenin düşük olduğu piyasalarda, elinizde long veya short pozisyonla sıkılıp sıkılıp durursunuz. hedeflediğiniz noktalara kadar beklemek durumundasınız. sıkılarak para kazanırsınız. plazadaki bir işten bir farkı yok bu açıdan bakınca.

    amma velakin volatiliteyi ve trendi her daim takip etmek şart. aksi takdirde para kaybederken sıkılırsınız.

    başa dönecek olursak; her halukarda sıkıcı bir iştir.
  • kahramanmaraş depremi acı bir şekilde yüzümüze vurmuştur ki, zor bela kazanılan tasarrufları doğru yönetmek çok önemli.

    depremden kurtarabildiğimiz insanlarımız sevdiklerinin acısıyla başedebilir noktaya geldiklerinde, bugünü, yarını nasıl atlatacaklarının düşünmek zorunda kalacaklar. vesileyle birkaç not paylaşmak istiyorum.

    - hiçbir zaman tüm yatırımları tek bir araca yatırmamalı.
    - aynı risklerden etkilenen yatırım araçları bir noktaya kadar tek bir araçmış gibi görülmeli. örneğin, ev ve arsa yeterli bir çeşitlilik değildir.
    - mutlaka ama mutlaka, kolaylıkla nakde dönüştürülebilecek, belli bir süreyi gelirsiz atlatmaya yetecek nitelikte varlık bulundurulmalı. bir haftalık tutabiliyorsanız öyle başlayın, ama mutlaka zaman içinde bir seneye kadar uzatmaya çalışın.
    - varlıklarınız ve borçlarınız için sigorta yaptırmaktan çekinmeyin.
    - kira gelirine güvenmek mantıksız değil belki. ama kira gelirinizi başka yatırımlarda kullanmaya çalışın.

    hayat zor ve karmaşık. 2 hafta önce sorsak, 20 yıldır gündemi deprem olan ülkede, depreme hazırlık yapmış olan çıkmazdı.

    rusya savaşından çok değil 6 ay önce bir ukraynalıya sorsak, gerçekten bir savaşa gireceklerine inanmazlardı.

    2020’nin ilk günlerinde iki senemizin kaybolacağını söyleseler inanmazdık.

    ama bunların hepsi oldu.

    100 liranıza 50 kazanmayın, 40 kazanın, ama kafanız daha rahat olsun.
  • bir yatırımcı olarak tavsiyem, sola yatırın
  • bir strateji belirleyip, robot gibi uyguladığınızda birikimlerinizi koruyan ve artıran eylem.

    biz sıradan olumluler icin zaten yatırım araçları belli. altın, gümüş, borsa, fon, tarla, arsa, konut vb.

    maaşlı çalışaniz hele de memuriyet gibi iş garantili bir calisansaniz ( kendimden ornekleyeyim)
    her ay maaşımdan aktarabildigim miktarı
    fon
    borsa
    altin
    gümüş

    şeklinde temelde 4 yatirim aracına dağıtıyorum.
    zaten birinin prim yaptığı dönemde birileri durgunluk dönemine girmiş oluyor. prim yapıp kazandırandan bir miktar karı alıp o dönem geride kalana ekliyorum. toplamda belli bir kara ulaştığımda belli bir miktari ile küçük ebatli parselli tarla topluyorum. falan filan.
  • yatırım yapayım derken, hırsla her şeye sahip olmaya çalışmayı ayırmak lazım. bu ayrımı yapamayanlara uyuz oluyorum resmen.

    nefret ederim stok yapmaktan. yapanlara hiçbir şey diyemem tabi, sonuç tercih meselesi ama herhangi bir şeyi biriktirmek, başka birilerinin o biriktirdiğiniz şeye olan özlemini artırabilir. böyle anlatınca pek anlaşılmıyor gerçi, şöyle anlamaya çalışayım;

    --

    küçükken koleksiyon yapmaya bayılırdım. pul, misket hatta ilaç kapsülü koleksiyonum bile vardı. böyle yenileri gelince zevkten dört köşe olurdum. günaşırı hepsini kontrol ederdim, biri eksik olsa ortalığı ayağa kaldırırdım. arkadaşlarım misket oynardı mesela ama ben koleksiyonumdaki misketleri bu oyunlara ortak etmezdim. hemen hepsi benim misketlerime hayrandı ve gözleri de vardı onlarda. çünkü tüm misketlerim gıcır gıcır ve sayıları da çok fazlaydı. yine birbirlerinin misketlerini kazanmak için didinen, gözlerini hırs bürümüş arkadaşlarımı izliyordum. birbirine bağıranlar mı dersiniz, türlü çamur yapanlar mı dersiniz. ''yahu misket için birbirini niye yer insanlar '' dedim. yani misketlerine o kadar bağlıysan, ne diye kumara alet edersin ? tabi kumar demeyelim şimdi oyun diyelim. neyse, kazanma hırsı taa o yaşlarda başlamıştı yani. sırf misket stokunu artıracaksın diye girilen bu hallere üzüldüm ve tüm misket koleksiyonumu bozmaya karar verdim. yüksek bir yere çıkıp, misket için kavga eden çocuklara kapış yaptım. misket için birbirini ezdi çocuklar… yıllar sonra yaptığımın nasıl yanlış, nasıl ahlaksız bir şey olduğunu anladım ama bir işe yaramadı tabi…

    --

    şimdi bu örnek çok alakasız gibi gelecek ama alakalı aslında. parası, mülkü çok olanlar, muhtaç insanları kapıştırmaya devam ediyor. muhtaç insanları görünce ''yazık ya bunlara, haydi şunlara bir şeyler verelim '' diyorlar. önce muhtaç et, sonra yardım et… ne güzel dünya değil mi ?

    sevgili godoman abi, sen o stokları yapmazsan, kimse muhtaç duruma düşmez. senin bu göstermelik hareketlerini yiyenler tabi olacaktır ama sana ve senin gibilere çok pis sövenler de var…
  • yatırım yapmak veya yatırımcılık nedir ?

    yatırımcılık deyince aklımıza para kazanabileceğimiz yani 1 koyup 10 alabileceğimiz yatırım araçları gelir.

    bunlardan biri bir arazi alırsınız ve değerinin artmasını beklersiniz işte bu bir yatırım şeklidir.
    diğeri ise bir şirkete ortak olursunuz ve buda bir yatırım şeklidir.

    bugün gençlere sorduğunuzda büyüyünce ne iş yapacaksınız dediğinizde size şöyle bir cevap vereceğini düşünmüyorum.
    bir tane arsa alacağım ve değerinin artmasını bekleyeceğim.
    çoğu gencin hedefinde büyüyünce yüksek gelir elde edebilecekleri bir iş kurmak olacaktır.
    bana bugün hadi bir iş kuralım dediğinizde benim bedensel olarak koşturacak takatim hırslı ve önünde uzun yılları olan bir gencinki kadar olamaz.

    gençler iş kuracak, işlerini büyütecek ve bende kurdukları şirketin piyasa değerlerine ortak olarak şirketin değer kazancından kazanacağım.

    burada piyasada algılanamayan bir yanılgı var.
    oturduğunuz evden harici bir ev alırsınız ve kira geliri elde ederek kazanmak istersiniz.
    250 metrekare ev aldınız ve aylık 25 bin liradan kiraya verdiniz.
    aldığınız ev zaman içinde enflasyon kadar değerlenecek ve harici kira geliri elde edeceksiniz.

    peki birde şöyle bir seçenek olsa.
    250 metrekare evden kira almak yerine 3 yıl sonra 1 tane daha 250 metrekare evinizin olma şansını kabul etmez misiniz ?

    bir 3 yıl sonrada 2 tane daha 250 metrekare eviniz olma şansınız olsa eminim herkes bu ikinci seçeneği tercih edecektir.
    çünkü 9 yıl sonra hiç kira geliri elde etmeden toplamda 8 tane eviniz olacak.
    şirketler böyle bir yatırım aracıdır ve 9 yılda enflasyon harici 8 kat büyüyecek onlarca şirket var.

    ben en hızlı büyüyenleri tercih etmeye çalışıyorum ve bu şirketleri bulmak için tüm zamanımı buna harcıyorum.
  • kesinlikle yapılması gereken eylemdir. bazı kişiler uzun vadede hepimiz öleceğiz, anın tadını çıkarmak lazım şeklinde bakarak ufak da olsa yatırım yapmaktan kaçınıyorlar. hatta daha da ileri gidip yatırım yapanlarla dalga geçmeye kadar gidiyor iş.

    ben anı biriktiriyorum, uğraşamam yatırımla diyenler yaşlanınca anılarını yer artık. :)
  • çoğu psikoloji, gerisi de sabırdır. warren buffet dedenin de dediği gibi iyi yatırım yapmak için ortalama üstü zekaya bile ihtiyaç yoktur.
  • insan maddi açıdan çok; manevi yatırımlar yapmalı.

    bu dünyada rahatça yaşayabileceğiniz imkanlara sahipseniz, fazlasında gözünüz olmamalı. arzular, istekler yeri geldiğinde insanın hapishanesi olur. o arzular ve istekler olmadan yaşayamazmış gibi davranabilir. artık sosyal ağlarda insanlar kendilerini nasıl pazarlayacağını, nasıl değerli gözükeceğini düşünür hale geldiler. ne kadar çok dünyevi mala sahipseler o kadar çok değerli olacağını sanıyorlar. eldeki olanlar ile yetinmeyi unuttular. unutturuldular. halbuki gözleri o kadar çok maddi şeylerle dolmuş ki; dünya da yaşam olduğu gibi ölümü de unuttular.

    en iyi manevi yatırımlar geçmişten bugüne kadar gelen başka insanların düşünceleri barındıran kitaplardır. aslında o zamandan bu yana değişen fazla bir şey yok.

    teknoloji dışında, insanlık ise kaldığı yerden devam ediyor. ilerliyor mu? azalıyor mu? belli değil. teknoloji olmadığı zamanlarda bunlara ulaşım sağlanması güç olduğundan sadece bölgesel olarak kalabiliyordu. şuan ise bir olay olduğunda teknoloji sayesinde tüm dünya öğrenebiliyor.

    bilgiye ulaşım kolay olduğundan artık anlamaya çalışmıyoruz da. direk ezberlemeye çalışıp zamanla unutuyoruz. çünkü ulaşmak istediğimiz bilgi için hiçbir enerji harcamadık. bir kaç tık yaptık ve hoop karşımızda. bilgiyi hayatımıza irmik irmik işlemeye gerek kalmıyor.

    o yüzden insan okumalı, başka pencerelerden bakmalı. kendini bulmak için dinlemeyi öğrenmeli; sevmeyi bilmesi için nefreti öğrenmeli; edebi öğrenmek için hayasızlığı bilmeli; sırtındaki bıçağın soğukluğunu hissetsin ki güvenin ne olduğunu öğrensin vb. yeter ki öğrenmeyi bilsin.

    hayat bir ders saati gibidir. dersin başladığı an doğduk ve teneffüs zili çalacağı vakit ise elveda diyeceğiz. derse başladığımızdan andan itibaren teneffüs saatini bekler haldeyiz. dersi dinlememekte ısrarcıyız. teneffüs zili çaldığında ise dinlenecek ders ve öğrenilecek bir şey kalmayacaktır.

    dersinizi dinleyin.

    kendinizle ve sevgiyle kalın.
hesabın var mı? giriş yap