• öncelikle

    (bkz: yeni başlayanlar için aşk)

    - karşınızdaki kişiyi iyice tanımadan ilişkiye başlamayın. tanımak için kendinize süre verin.

    - baştan uzun bir ilişkinin hesabını yapmayın. boş hayaldir. canınız yanar daha sonraları. bu hayal, kendinizi ona daha çok bağlamanıza ve de ayrılıkta daha çok azap çekmenize neden olur. yapmayın.

    - değer olgusunu iyi ayarlayın. yapamayacağınız şeylerin sözünü vermeyin.

    - fazla muhabetten kaçının, tecrübeyle sabittir *. uzun bir ilişki istiyorsanız, yaşanacak şeyleri tüketir bol muhabbet. bundan kaçının derken b.kunu da çıkarmayın.

    - problemin boyutu ne olursa olsun, saklamayın. içinizdekileri dökün, paylaşın. ufak problemler ileride, büyük sorunlara neden olabiliyor.

    - detaylara önem verin. ama kasmayın. bu bazen incelik gibi görünse de bazen çok fazla can sıkabiliyor karşı taraf için.

    - çok masraf yapacaksınız. bi sponsor bulun en iyisi.

    - gözlem yeteneğinizi geliştirin, farkında olabilmek, çok önemlidir bi ilişki için. nasıl gelişir bu yetenek derseniz, bilmiyorum. kelin ilacı olsa hesabı. anladınız.

    - sözlükte yazdığınızı öğrenmesin. kurcalıyor. çok can sıkıyor. tahmin edemezsiniz. sorgu sual falan.

    - dış görünüşe önem vermeyin, sırf çok güzel ya da çok yakışıklı diye bir ilişkiye başlamayın. yüzeysellik pek faydalı değildir.

    - biteceğini bilin. bitmeyen bir ilişki yoktur. evlilik dahi olsa birliktelikte, ölüm ayıracaktır sizi. ayrılığa hep hazırlıklı olun. benden tavsiyedir.*
  • bir konudaki görüşünü, alışkanlığını ya da huyunu beğenmiyorsanız 'ben onu değiştiririm' triplerine girmeyin, olduğu gibi kabul edin ya da hiç başlamayın.
  • hemen sorun çıkarıp kapris dünyasına dalmayın.önce bırakın size bir alışsın daha sonra başlayın sorun çıkarmaya.
  • geçmiş yenilgileri, acıları ve de hazları, üstüne üstüne gelen anıları, sana alınan belki de ilk çiçeği, belki doyumsuz bir akşam yemeğini, ellerini başka birine emanet ettiğinde hissetiklerini, hele dudaklarını, mutlu haftasonlarını, hüzünlü kısa ayrılışları, telefonundan silemediğin mesajları, aldığın mektupları ve içine hatırlamadığın onca güzel şey yazdığın mektupları, birlikte uyuduğunu, uyandığını, ağladığında güldürüldüğünü, şaklabanlığını, şefkatini, hırsla söylenmiş sözleri, geri dönülemeyen adımları, acıtılmış kalpleri, onarılamayan kalpleri, anlatılamayan acıları ve dinmeyen sızıları...

    unut. unut derken silme, geriye it. onlar senin, sev onları. ama yenilerini de seveceksin, bunu bil. sandığından daha çok seveceksin. çünkü sevileceksin.

    ihtimali bile güzel sevilmenin. ama önce sevmeyi deneyeceksin.
  • önce kırılmışlıklarından dolayı sürekli gergin olan yapını bi rahatlatacaksın. izin vereceksin ki konuşabilsin senle, yaklaşabilsin. sonra içindeki karamsalıkla sarf ettiğin tüm sözleri susacaksın ve ilişkiye başlarken de tükürdüğünü yalayacaksın eşek gibi. sana bunu yaptırdığı için de ona karşı öfke dolu olacaksın. zira istemiyordun sen sevmeyi falan... bu yüzden aşık olduğunu anladığında kaçacaksın ve o ellerinden tutup seni durdurmazsa kendine bunun hesabını veremeyip, yalnızlığınla perçinlenen hırçınlığınla baş etmeye çalışacaksın. ilişkin de başlamadan bitmiş olacak, yazık...

    o yüzden dur durduğun yerde; bir düşün. bu sefer kaçmadan yüzleş hislerinle. ne yaşamış olursan ol, karşındaki yeni bir insan! yeni umutlar, yeni heyecanlar, yeni bir tecrübe var önünde. ona haksızlık edip geçmişin ağırlığıyla ezme ilişkinizi; kıyaslama, zorlama, kastırma. içinden gelen ona güvenmekse güven, sevmekse sev! ruhunu çırılçıplak bırak önünde ki bilsin kim olduğunu. bırak tanısın seni, anlasın; en azından denesin şansını... başlamadan bitirme bu kez, korkaklığın yüzünden neler kaçırıyor olabileceğini bir düşün!

    haydi aştın bunu, başladınız diyelim. öğrenmişliklerin yüzünden onu kırma. kötü tecrübelerin, şanssızlıkların olmuş olabilir ama bunun sorumlusu o değil ki. hatta bunları yaşamış olmak sana, karşında senin için çırpınan insanı incitme, hoyrat davranma hakkını vermez ki! eğer istemiyorsan onu, hazır değilsen girmeyecektin bu işe. "ama o istiyordu beni, çok seviyordu. ben ondan başladım" diyebilecek kadar malsan diyecek bir sözüm yok ama içinde bir şeyler kıpırdıyorsa o geldiğinde aklına, yaşamak istiyorsan onunla hissettiklerini; dangozluk yapma. kıymetini bil, korumak için elinden geleni yap ama bunları yaparken de aptal olma. eşek bile düştüğü yerde bir daha düşmez, geçmiş ilişkilerinde yaşadığın hataları bu ilişkiye taşıma...

    her ilişki kendine özgü, kendince bir tadı var. her insanın da kendine özgü, kendince bir tadı var. bil ki insan çok ilişki yaşayabiliyor. bir çok kez aşık olup, sonra vazgeçebiliyor ve her şeyin bir zamanı var. bitirmek de başlamak kadar doğal. zamanın geldiğini hisettiğinde başladığın gibi bitirebilmelisin. paylaştıklarınız tükendiğinde, aşk denen şeker bitip sıra kazığa geldiğinde, eksiler artıları geçtiğinde veya yeni bir şeylere yelken açmak istediğinde en az başlangıçtaki kadar cesur olup "hoşçakal" diyebilmelisin. ne kadar zor gelirse gelsin alışlanlığını kırmak, karşındaki insanı üzeceğini düşünsen ve hatta onsuz ne yapacağını bilmesen de farketmez. eğer bittiyse bitmiştir; son yazan sahneyi anlamsızca seyretmeye gerek yok. kangren olan bacağı sürükleyip her şeyi zehirleyeceğine, kesip atarak yasını tutabilmelisin...

    bir de şu var bilinmesi gereken, bir insan olur herkesin hayatında; sadece bir tek insan ve her şey "o" olur. 'iyi ki' ile başlayan cümlelerine yüklem, gelecek planlarına özne, hayatla arana bağlaç, tüm güzel sıfatlara isim olur. mutluluğun, huzurun, sağlığın, neşen, sevincin olur. ondan gelen her şeyi kabullenip, her şeyiyle deli gibi sevip istediğin olur. o, aslında ilkin ve sonundur! belki kalır seninle, bir ömür bahar olur her mevsim, belki de gider nefes bile aldırmaz olur... bil ki atlatacaksın giderse, bil ki hayat devam edecek. gidenle bitmiyor yaşam, kalp kırıklığı öldürmüyor; bu iyi haber. ama kötü haber şu ki araya bir sürü zaman, bir sürü insan da girse "o" yerini kaybetmiyor. ilişkiniz sonsuza dek sürmese de, ayrılsanız da sizden birbirinize çok şey kalıyor... gerçi karamsar olmaya gerek yok; ya kalırsa? ya hakikaten mutlu aşk varsa? ah, bilemezsin yaşamadan. en iyisi, yaşayarak görmek zaten...

    sonuçta epi topu hayat bu. ben ne kadar ahkam kessem de burda, yaşamadan bilemezsin; asla bilemeyeceksin :)
  • bir önceki ilişkinizin bittiğinden emin olun.
  • gidişinin de bitişinin de suçlusunun da bir öncekinden farkı olmayacak.
  • "kimse vazgecilmez degildir" dusturunu bilin, unutmayin. uygulamak bireylerin kendi ozlerini kaybetmemeleri ve hayatlarina devam edebilmeleri icin onemlidir.
  • ilk görüşte aşık oldum yanılgısına kapılıp, iyice tanımadığınız biriyle ilişkiye başlamayın. gerçekten uyumlu olduğunuz insandan bu şekilde soğursunuz. aranızdaki çekim bir şeylerin fazla hızlı ilerlemesine sebep olacağından, geri dönüp baktığınızda aceleciliğiniz için pişman olmanız kaçınılmazdır.
hesabın var mı? giriş yap